
İzler
Theo, bilinçli bir yalnızlığın insanı geliştirdiğine ve dönüştürdüğüne inanıyordu. Bu yüzden kendiyle baş başa kalmak istediğinde hep aynı yere giderdi. Taşlarla ve yabani otlarla kaplı dar bir patikadan ilerledi. Ardından, uçsuz bucaksız okyanus manzarasının bulunduğu o tepeye ulaştı. Ay ışığı, suyun üzerinde yakamozlar yaratıyor, geceyi bir nebze olsun aydınlatıyordu. Bu muazzam seyir keyfine yıldızlar da eşlik ediyordu.
Theo, nemli toprağa uzanırken bedenini ilk kez tamamen serbest bıraktı. Üzerine bulaşan toprağı umursamıyordu. Doğayla bir arada olmak ona huzur veriyordu. Gökyüzüne bakarken Kutup Yıldızı’nı buldu.
Onu özlüyordu.
“Unutmak değilse bile, belki hatırlamamak mümkün,” diyordu bir film repliğinde. Ama onu hatırlamamak bile mümkün olmuyordu.
Bunca yapaylığın içinde, tüm gerçekliğiyle karşısında duruyordu hâlâ.
Bir Kutup Yıldızı’nın parlaklığında görüyordu onu.
Varlığını, cümlelerinden ve o cümlelerin ardındaki derinlikten hissedebiliyordu.
Onu hatırlamak, gerçekle hayali ayırt etmesini sağlayan bir köprüydü.
İçinde bir şeyler acıyordu.
İçinde bir şeyler açılıyordu.
O his büyüdü, genişledi ve tüm hücrelerine nüfuz etti.
Uyku ile uyanıklık arasında gibiydi uzandığı o yerde. Okyanusun dalga sesleri, cırcır böceklerinin ezgisi, rüzgârın hafifçe titrettiği yaprakların hışırtısı ve boşluk…
Zaman gittikçe bulanıklaşıyordu.
Ne kadarını zihninde yaratmıştı?
Ne kadarı gerçekten oydu?
Artık içindeki bir ses gibiydi. Ona yolu gösteren…
Onu en son ne zaman gördüğünü hatırlamıyordu.
Ama onu son gördüğünde hissettiklerini unutamıyordu. O gün, o sokakta, onu son defa gördüğünü bilseydi, oradan ayrılamazdı.
Zaten ondan sonra hiçbir yere gitmek istememişti.
Bir ize rastlamak istiyordu sadece.
Bir renk, bir kelime, bir rastlantı…
Zihnindeki karmaşaya eşlik eden bir melodi çalıyordu içinde.
Müzik ritmini yükseltti.
Kalp atışları hızlandı, gözbebekleri büyüdü.
Tam o sırada, Kutup Yıldızı’ndan devasa bir ışık saçıldı. Sanki her yer bir anda aydınlandı.
Ve Theo yavaşça gökyüzüne yükseldi.
Bu bir son değil, bir başlangıçtı.
🎧 Daniel – Green to Blue eşliğinde okunması tavsiye edilir.
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...
Bu Yazının Yorumları
Son Eklenenler
Son Yorumlar
Serena- 1 hafta önce
@neslihankaya Çok teşekkür ederim İnsanlık ince işçilik ister. İ....
Neslihan- 1 hafta önce
Ana sayfada veya profil sayfanızda "Ne var Ne yok..... İnsanlık ince işçilik ister. İ....
Serena- 1 hafta önce
Youtubedan müzik eklemiştim ama görünmüyor sanırım.... İnsanlık ince işçilik ister. İ....