- Yazar: Emre Bağce
- Kategori: Eğitim, Toplum
- Bu yazı Okuryazar’a 17 saat önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
- Gösterim: 63

Kanadı Kırık Bir Gençle Sohbet – Umut ve Empati Üzerine
Bugünlerde beni çok duygulandıran bir gencimizle tanıştım. Daha üniversite giriş sınavına hazırlık aşamasında.
Arkadaşının kendisinin kredi kartını usulsüz kullanımı (işin aslını, ya da neler olduğunu kurcalamadım; muhtemelen bahis yahut kumar siteleri olabilir) nedeniyle mahkûmiyet almış. Ve birkaç ay önce ciddi bir kaza geçirmiş, o da pek üzücü. Aşırı sigara kullanıyor.
Bol bol sohbet ettik; elindeki suyu, neredeyse lokmayı ikram eden bir naiflik ve samimiyet. İçi dışı bir, hayatın daha başında, tercihleri veya arkadaş çevresi, ailenin ilgisizliği veya yetersizliği, belki tüm toplumun ilgisizliği, duyarsızlığı ile erken vakitte örselenmiş, dalları kırılmış genç bir insan.
Üniversite hayallerini konuştuk, Mümkün olduğunca duygularına, ruhuna onu incitmeden dokunmaya çalıştım. Dinledim, akıl vermedim. Asla yargılamadım, kınamadım. Dedikodu yapmadım, yaralarını kanatmadım, kendisini iyi hissetmesini hep önceledim. Empati ile yaklaştım, kendi evladım gibi gördüm.
Bol bol sohbet ettik. Sinema ve mühendislik bölümlerine ilgili, iki alan aklındaydı. Mühendislik, iletişim ve güzel sanatları konuştuk. Sosyal, ekonomik, kişisel koşullarını, artı ve eksilerinin neler olabileceğini tarttık. Böyle işte sürdü sohbet.
Benim mesajlarım,
- İki büyük badire atlattığı veya yaşadığı fakat bunların geride kalacağı, bu yüzden olumlu taraflara bakmak oldu. Gelecek yıl bunların muhtemelen hayatımızda iki nokta kalacağını demek oldu, yaşadıklarını veya içinde bulunduğu koşulları küçümseyip önemsizleştirmeden.
- Mühendisliği seçmesinin önünü daha çok açabileceğini, sinemaya dair ilgisini sürdürürse NBC gibi pekâlâ bir yolda ilerleyebileceğini konuştuk.
- Sigara üzerine de bol bol konuştuk, yargılamadım, üzmedim, fakat çok çok alttan yapabilirsin mesajını iletmeye çalıştım.
- Sohbet sırasında o veya bu nedenle o gencimizin kanadının kırık olduğunu görüyordum. Ama acıyarak, kendine acındırarak bakmadık. Daha pozitif bir ruh halinde baktık hayata ve olanlara.
Bu arada, Tarkan'ın "akıl verme, vereceksen huzur ver" şarkısını ne zaman dinlediğimi hatırladım; ve bendeki uyandırdığı duygu hep aklımdaydı.
Hatalar yapmış, yanlış kararlar vermiş bunların ise gerçekten ciddi sonuçlarıyla karşılaşmış ve aşmak için mücadele veren bir genç vardı karşımda.
Körpe, yolun başında, incinmiş, fakat gideceği çok yol olan bir genç.
Yolu açık olsun, yarını bugününden güzel, huzurlu, mutlu esenlik dolu olsun. Başta kendine, ailesine, topluma, insanlığa nice değerler katsın.
Bizim için bir not:
Sizce gençlerimize yeterince değer verip, sahip çıkıyor muyuz? Ne olur? Şu üç günlük dünyada bu kadar ilgisiz, duyarsız, belki korkak pısırık, belki sorumsuz, belki egoist, bencil, belki muhteris, menfaatperest, belki kibirli, kıskanç, şehvet düşkünü, adına ne derseniz deyin şu an olduğumuz gibi davranmak yerine biraz da empati ile yaklaşsak, birbirimize selam versek, hâl hatır sorsak, düşenin elinden tutsak, birbirimize tebessüm etsek, değer versek, gençlerimizi adam yerine koyup yanlarında olsak ne olur?
Uzatmaya gerek yok. Gerisini siz getirin. Duygu ve düşüncenizi paylaşın.
Sevgilerimle...
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...
Emre Bağce imzasında diyor ki;
Hayata umutla bak.
Emre Bağce'nin Profili Emre Bağce'nin Tüm YazılarıBu Yazının Yorumları
Son Eklenenler
Son Yorumlar
Emircan ERDAL- 14 saat önce
Düşünceleriniz için çok teşekkür ederim hocam 🙏 um... Atatürk Öldü
Emre Bağce- 14 saat önce
Tebrik ederim, bu yazıyı herkes okumalı;
"Neden bu... Atatürk Öldü
Hasret AKSOY- 1 hafta önce
Teşekkür ediyorum. Olması Gerekenlerin Olmaması