Bir ülkede kurumları çürütmek, toplumu çökertmek isterseniz, ödül-ceza sistemini tersine uygulayın. Başarılı, çalışkan olanlara ödül vermeyin, aksine cezalandırın. Liyakatsiz, kural tanımazlara ise bol bol ödül verin. Her alanda yıkıcı etkilerini vakit geçmeden görürsünüz.🌿🏺
Öyle bir zamana denk geldik ki. Popülizm, demagoji, manipülasyonun bini bir para. Hırslar azıp menfaatler şaha kalkınca böyle oluyormuş. Herkes duygularla oynuyor. Hakikati kesiyor, biçiyor, toplumu aldatıyor. Kendinize mukayyet olun. Kimsenin tarlasındaki maraba, havuzundaki balık değilsiniz.
Siyasal İletişime dair; "Sevgili vatandaşlarım" "Aziz milletim" gibi klişe söylemlerle siyasetçiler topluma ve kendilerine rol biçer, insanlar üzerinde hegemonya kurmak isterler. Bir şey 40 defa tekrarlanırsa inanılır misali tekrarlanır:-) Sonra "Ya bendensin" aşamasına geçilir.
Sosyal mecralarda; Herkes ahkâm kesiyor, yargılıyor, hüküm veriyor. Kimi bol keseden atıp tutuyor, kimi ağzına geleni söylüyor. Ortalık narsistlerden, sevgi görmemişlerden, duygu sömürenlerden, istismarcılardan geçilmiyor. Ne acıdır ki üç kişi bir araya gelip konuşamıyor. Halimiz bundan ibarettir.
Depremde haklı olarak can korkusuyla sokaklara, bulabilirsek parklara meydanlara kaçıyoruz. Peki soruyorum: İstanbul'un nüfusunu tedrici olarak 15 milyona, sonra 12 milyona, sonra 8 ve 5 milyona düşürmeyi neden düşünmüyoruz. Olmaz demeyin. Akıllı, dürüst bir toplum bunu düşünür.
Tüm kalbimle dileğim; Allah bu topluma merhamet etsin. Kazalardan, afetlerden korusun. Başta yöneticiler olmak üzere herkese akıl fikir versin. Hepimize biraz insanlık, ahlak nasip etsin. Öyle olsun ki; Bugün depremden korkup, yarın şehri rant için el birliğiyle talan etmeyelim.
Toplum olarak öyle bir haldeyiz ki. Neredeyse herkes tuttuğu tarafa göre gerçekleri eğiyor, büküyor; birine gözünü açıyor, diğerine kapatıyor. Böyle bir ahlaksızlığın, namussuzluğun, çifte standardın olduğu bir toplum sağlıklı bir toplum olur mu? Lütfen kimse kimseyi aldatmasın.
Sosyal medya ortamlarına bakıyorum; İnsanların büyük çoğunluğu (sağcı, solcu, liberal, milliyetçi, muhafazakar, dindar, alevi, sünni, deist, ateist, etnik kökeni şu bu fark etmiyor) taraflı düşünüyor ve davranıyor. Bir arada, huzur güven içinde saygın yaşayabiliriz diyen pek kimse göremiyorum.