Bir ülkede kurumları çürütmek, toplumu çökertmek isterseniz, ödül-ceza sistemini tersine uygulayın. Başarılı, çalışkan olanlara ödül vermeyin, aksine cezalandırın. Liyakatsiz, kural tanımazlara ise bol bol ödül verin. Her alanda yıkıcı etkilerini vakit geçmeden görürsünüz.🌿🏺
Bu akşam Ülkemiz ve Biz aylık Çay Sohbeti'nde birbirinden kıymetli arkadaşlarımızla buluştuk. Hem hal hatır sorduk hem "Toplumun gidişatını nasıl görüyoruz?" konusunda hasbihal ettik. ☕️ Giderek erozyona uğrayan bir toplumda, can kulağıyla biribirini dinlemek öyle değerli ki! 💎
Ülkemiz ve Biz Aralık Ayı “Çay Sohbeti” 9 Aralık Salı akşam 21.00’de. Sohbet konumuz: Toplumun gidişatını nasıl görüyoruz? Çayınızı kahvenizi alın gelin ☕️ Bekliyoruz. Katılım için [email protected] adresine e-posta gönderin; linki iletelim.
Hayata dair kendime not; Sözüne, işine dikkat et; konuşmanda, hâl ve hareketlerinde ölçülü ol. Hakka, hakikate değer ver. Tüm söz ve fiillerinin sorumluluğunu üstlen. Her zaman hakikatli ol. Safsatadan, saptırmadan, mügalatadan asla medet umma. Daima ilkeli, dürüst, ahlaklı ol.
Sosyal medya ne hâlde; Bu mesele üstüne düşünürken Akira Kurosava'nın Düşler filminin 7. bölümü geliyor aklıma. "Ağlayan İblis" adını taşıyor o bölüm. Sosyal medyada da herkes güç, takipçi, dedikodu, gündem peşinde. Herkes bir bataklık içinde. Gücü yeten yetene. Birbirini istismar eden edene.
Okuryazar'da yeni şiirim; 8-10 Dürüst İnsan okuryazar.com.tr/yazilar/8-10-durust-insan
8-10 Dürüst İnsan
8-10 dürüst insan bir araya gelebilirdik. Belki korkak olmasaydık. 8-10 dürüst insan konuşabilirdik. Belki kibirli olmasaydık. 8-10 dürüst insan...Devamını oku
8-10 dürüst insan bir araya gelebilirdik. Belki korkak olmasaydık. 8-10 dürüst insan konuşabilirdik. Belki kibirli olmasaydık. 8-10 dürüst insan gençlere örnek olabilirdik. Belki riyakâr olmasaydık. 8-10 dürüst insan topluma değer katabilirdik. Belki menfaatperest olmasaydık.
Toplum olarak ihtiyaç duyduğumuz şeyler huzur, güven, refah. Bunun temeli iyi niyet, anlayış, samimiyet, dürüstlük, adalet ve ahlaktır. Anahtarı ise danışmaktır: Birbirimizi can kulağıyla dinlemek, samimiyet ve dürüstlükle konuşmak, sözü hakikate açılan bir kapıya dönüştürmektir.

