Ve gelmeyecek. Lise zamanlarımda bu bekleyiş çok yaygındı. Bir kurtarıcı gelecek ve vatanı tekrar kurtaracak… “Atama mektup” diye başlayıp Samsun’dan yola çıkarak tekrar bizi kurtaracağına dair ümitlerle dolu bir ton yazı vardı. Şimdilerde azalsa da yine de bu inanç mevcut. Bu gerçeği bir kez kabul edersek işimiz kolaylaşabilir. Nasıl mı? Vatanına sahip çıkmanın sorumluluğunu alarak. Benim dönemimde “Atam ülkeyi kurtardı” söylemi çok yaygındı. Kuşkusuz mükemmel bir deha ve bir liderdi. Ancak şunu düşünmek gerek: Tek başına mı kurtardı? Nene Hatunlar, Hasan Tahsin’ler, Ali Fuat Cebesoy’lar, Ispartalılar, Rizeliler, Aydınlılar hiç mi destek olmadı? Kurtuluş Savaşı büyük bir organizasyon işiydi. En büyük organizatör ise Mustafa Kemal’di. Dünya’ya örnek olmuş büyük bir direnişi tek bir kişiye mal edip Anadolu insanının hakkını hiçe saymak doğru mu? Belki onları hiçe saymak doğru olmaz. Ancak onların mirasına sahip çıktığımız tartışılır. Bugün ekonomik sıkıntılarımızın, sosyal çürümemizin, çevre kirliliğinin, ahlaksızlığın ve ikiyüzlülüğün tepeden tırnağa yayılması bunun kanıtıdır. Türkiye şu an itibarıyla çoklu organ yetmezliği yaşamakta ve yetişkin hakları talep edip çocuk sorumluluğu alan birtakım vatandaşlarımız bu durumu şiddetlendirmektedir. Yine de vatanına sahip çıkmaya çalışan insanlar az değil. Kahvelerde bir deyim kullanırız: “Akşama kadar vatan kurtarırlar.” Orada insanlar çaylarını içe içe bunu yapar. Bu, diğer kahvelerde de mevcut olduğunu kabul ediyoruz. Ses çıkaracak iklimde bulunulmasa da birçok masada hâlâ bu konu gündemde. Akıllarda hep aynı soru: “Ben tek başıma bir vatandaş olarak ne yapabilirim?” Atatürk bunun cevabını 100 yıl önceden vermiş: Vatanını seven, görevini en iyi yapandır. Eğer o vatandaş çevresine özen gösterir, ailesine bakar, işine özen gösterir, haksızlığa karşı direniş gösterirse hatt-ı müdafaa sathı müdafaaya döner. Ve emin olun yalnız değilsiniz. Şu anda bu umutsuzluğun pençesine düşmüş çok insan var. Atatürk öldü, evet. Fakat bilmek gerekir ki bu toprakların bir değil, milyonlarca Atatürk’e ihtiyacı var. Bu, partiler üstü ve en kısa zamanda aksiyon alınması gereken bir meseledir. Bütün parçaya tesir edebiliyorsa onu yozlaştırabiliyorsa, aynı şekilde parçaların da bütünü değiştirebilme kudreti vardır.