Okuryazar / Yazılar / 3000 Yıllık Likya Şiiri yazısını görüntülemektesiniz.

Bu bölümde yer alan yazılar Okuryazar üyelerinin; profillerinde, çeşitli kategorilerde yazdıkları bireysel yazıları, deneme, şiir, öykü, makale, bilimsel araştırma vb. tarzda yazdıkları yazılar ile oluşturulmaktadır.

1 kişi bu yazıyı beğendi
Beğen
3000 Yıllık Likya Şiiri

3000 Yıllık Likya Şiiri

3000 YILLIK LİKYA ŞİİRİ Beni bulamazsan üzülme, Eşyalarımı bulacaksın, Onlara dokun, Ellerinle değdiğinde, Parmak izlerimiz değecek birbirine, Beni bulamazsan üzülme, Bedenim toprağın altında, Ama ruhum yıldızların arasında, Gözlerin göğe değdiğinde, Buluşacağız yeniden. Beni bulamazsan üzülme, Çünkü, ben yok olmadım, Sadece başka bir zamana geçtim, Sesini rüzgara bırak, Duymak için bekliyorum. Beni bulamazsan üzülme, Eşyalarımı bulacaksın, Kestiğim taşları, açtığım yolları, İşlediğim heykelleri bulacaksın. Ve göreceksin ki binlerce yıl öteden Parmak izlerimiz değecek birbirine ... Bu dizeler bize şunu anlatır: Ruh asla ölmez... Zaman değişir, beden toprağa karışır, yıldızlar binlerce kez doğar ve söner; ama ruh aynı kalır. Hep hatırlar, hep sever. Çünkü sevgi, insanın en kadim yolculuğudur. Ruhlar birbirini tanır; yüzyıllar geçse de birbirine geri döner. Likya dağlarının rüzgârı, yıldızların şarkısı, toprağın derinlikleri sırrı fısıldar: “Sevgi zamanın ötesindedir.” Ve bir gün, eninde sonunda dönüp buluşuruz. Çünkü ruh, unutmayı bilmez... Efsanelerden yola çıkarak bugüne kadar gelmiş, kaynağı bilinmemektedir. Her dizesi çok etkileyici ve derin duygularla yazılmış bir şiirdir. Likya, geçmişte Antalya bölgesinde yaşamış bir uygarlıktır. Lidce dilini kullanmıştır. Şehrin diğer adı Lukka’dır. Depremler nedeniyle yıkılmış, yok olmuş bir devlettir. Uzun yürüyüş yolları ve Kral Yolları ile bilinmektedir. Likya Yolu, zamanın içinde yürümektir. Çünkü burada hızın bir anlamı yoktur. Bir kayanın üzerinde dinlenirken duyduğun rüzgâr, binlerce yıl öncesinin nefesidir. O nefesi hissetmek, yolun asıl ödülüdür. Likya yolunda yürüyen herkes sonunda şunu fark eder: Bu yol bitmez. Yürüyüş yolunda ilerlerken insan kendi iç sesini dinler. Doğa, insan ve tarih birlikte var olabilir. Bir kayanın üstünde dinlenirken duyduğun rüzgâr, binlerce yıl öncesinin nefesidir. Eğer yolunuz oraya düşerse; Ünlü Kral Yolu’nu, Gelidonya Feneri’ni ve kayalıklardaki parmak izlerini mutlaka görmelisiniz. Heredot’un anlatımına göre bu şiirin dizeleri, o dönemde yaşanmış olan büyük bir aşkın hikâyesini anlatmaktadır. Blog yazımızın sonuna gelmiş bulunuyoruz. Yeni yazılarda görüşmek üzere. Sağlıkla kalın...
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...
Derya Varcin imzasında diyor ki;

Yazmak ; Hayalleri hayata geçirmek için güçlü bir adımdır...

Derya Varcin'ın Profili Derya Varcin'ın Tüm Yazıları

Bu Yazının Yorumları

Son Eklenenler
Son Yorumlar

Murat şenocak- 4 dakika önce

Güzel yazı, teşekkürler Bir İnsan Gibi Atatürk

Sıradan bir insan- 1 hafta önce

Umarım bir gün hepimiz o ışığı keşfederiz! Yeteneklerimizi Keşfetmek

Emircan ERDAL- 1 hafta önce

İlham, ilgi, merak bunlar çok güzel şeyler. Kalbimi... Yeteneklerimizi Keşfetmek
Daha Fazlasını Gör