- Yazar: Emre Bağce
- Kategori: Siyaset, Hukuk
- Bu yazı Okuryazar’a 6 saat önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
- Gösterim: 38

Yeni Anayasa Kimin İçin? AK PARTİ+DEM PARTİ+MHP ve 400 Sandalye Senaryosu
AK PARTİ + DEM PARTİ + MHP
Bugün itibariyle = 272 + 56 + 47 = 375 Milletvekili (MV)yapıyor.
Muhtemelen bunlara + DEMOKRATİK BÖLGELER PARTİSİ + HÜDAPAR da destek verir.
2+4 daha = 381 sandalye eder.
Türkiye 40 yıldır siyasi meşruiyet krizleri yaşıyor. Bu şekilde yapılacak bir Anayasa değişikliği bu krizi derinleştirir, zaten zayıf olan toplumsal istikrarı iyice dengesiz hale getirir.
Peki şu şartlar altında farklı partiler nasıl davranırlar?
1) Bu partiler 400 sandalyeyi bulup Anayasayı istedikleri gibi değiştirmek isteyebilirler. Bunun için 19 MV sağlamak üzere farklı pazarlıklar veya yollar deneyebilirler. Siyasi iklim de buna oldukça müsait.
2) Bu konuda diğer partiler 19 sandalye kaptırmamayı belki akledebilirler. Bu hesaba kendilerinden gidebilecekler, yukarıda zikredilen partilerden belki destek vermeyebilecek birkaç MV ve bağımsızlar dahil. Ve buna uygun şekilde, bir politika geliştirebilir, toplumu bir kutuplaşma içine sokmadan, makul, ahlaki şekilde bilgilendirebilirler. Ki bu, şu anki muhalefet yapısında ve siyasi iklimde hayli zor, neredeyse imkânsız.
3) Mevcut siyasi iklimde bir anayasa yapmak bile bile lades demek. Anayasa, temsilde adaletin sağlandığı koşullarda, tüm toplumun tam ve doğru bilgilendirildiği, bırakın vatandaşları, yerdeki karıncanın, gökte uçan kuşun rızasının arandığı bir meşruiyet zemininde, gerçekten herkesin içine sinen, onay verdiği koşullarda doğru, dürüst, ahlakî ve geçerli bir sözleşme olabilir. Fakat bunun ilk koşulu, başka saiklerle hareket ederek menfaat ya da güç elde etme hırsından uzak durmak, dürüstlük, samimiyet, katılım temelinde hareket etmektir. Mevcut siyasi yapı ve aktörlerin önemli bir kısmı, kişisel ve kısa vadeli kazançlar uğruna toplumun uzun vadeli menfaatini, faydasını yeterince gözetmeyecek, hatta heba edecek bir ruh halindedir.
4) Hâl böyle olunca 400 MV ile topluma danışılmadan, hatta topluma manipülasyon ve propaganda yapılarak böyle bir anayasa değişikliği, mevcut toplumsal ve siyasal sorunları daha da derinleştirebilir.
5) Bu nedenle, 400'e ulaşılamazsa, 360-400 sandalye ile referanduma gidilebilir. Yukarıda bahsedilen siyasi organizasyonlar bunu istemez ve belki en son hamle olarak kerhen tercih edebilir.
6) Böyle bir tercih zorunda kalırlarsa da, toplum üzerinde şu an yapıldığı gibi yoğun bir yönlendirme, propaganda ve manipülasyon yapılacağı açıktır. Şimdiye kadar yapılan anayasa değişikliklerinde izlenen yol ve yöntemler, bu durumu açıkça ortaya koyuyor.
7) O durumda, muhalefet nasıl hareket eder veya edebilir? Böyle bir değişikliğin toplumun menfaatine olmadığına, tüm kesimleri dikkate alarak, kutuplaşmadan, toplumsal gerilimden uzak, samimi, dürüst, toplumun faydasını gözeten bir dil, söylem geliştirebilir mi? Ben bunu pek mümkün görmüyorum. Hatta imkânsız görüyorum.
8) Neden mi?
Çünkü şimdiye kadar yaşadığımız türlü ekonomik, siyasi, sosyal, kültürel vb. sorun Türkiye'deki parti ve seçim sisteminden bağımsız değil ve ülkemizde maalesef neredeyse bütün siyasi organizasyon ve aktörler siyasi kutuplaşmadan az veya çok faydalanıyor, besleniyor. Bu nedenle mevcut siyasi yapılardan ve aktörlerden medet umarak huzurlu bir gelecek hayal etmek, öküzün altında buzağı aramaya benziyor.
9) "Peki ne yapmalı?" diyenler olursa, şimdiye kadar bunlara dair o kadar çok şey söyledim, yazdım ki... Dilimde tüy bitti desem yanlış olmaz.
Makale ve kitap çalışmalarımın dışında, dijital ortamda bulabileceğiniz yazılarımda da pek çok şey bulabilirsiniz.
Yeter ki bu soruyu sorma erdemini gösterenler, birbirine kulak tıkamasın, dudak bükmesin, burun kıvırmasın.
Bizler toplum olarak kendi aklımızı kullanmadıkça, bir araya gelip dürüstçe, samimiyetle konuşmadıkça, sosyal medyada goy goy yapıp fink attıkça; birilerinin tarlasındaki maraba, oy havuzundaki balık gibi davranmaya devam ettikçe, bu oyunların sürüp gideceğini, bizim ve gelecek kuşakların huzurunun, refahının, umudunun, hayallerinin muhteris siyasetçiler ve partiler tarafından birbirine peşkeş çekileceğini bilmemiz, bunun farkına varmamız gerekir.
Saygı ve sevgilerimle…
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...
Emre Bağce imzasında diyor ki;
Hayata umutla bak.
Emre Bağce'nin Profili Emre Bağce'nin Tüm YazılarıBu Yazının Yorumları
Son Eklenenler
Son Yorumlar
MUSTAFA KALFA- 5 gün önce
Popüler klişelere gülerek bakan ama kimseyi gülerek... Çarpık Cümleler #1 – Hiç Okumad...
Ayşenur Uygun- 1 hafta önce
Farkındalıklarla dolu bir yazı, teşekkürler ! İyi İnsanlar Neden Acı Çeker?
Serena- 1 ay önce
@neslihankaya Çok teşekkür ederim İnsanlık ince işçilik ister. İ....