Okuryazar / Yazılar / Hakikati Eğip Bükenlerin Çağında Nasıl Durmalı? yazısını görüntülemektesiniz.

Bu bölümde yer alan yazılar Okuryazar üyelerinin; profillerinde, çeşitli kategorilerde yazdıkları bireysel yazıları, deneme, şiir, öykü, makale, bilimsel araştırma vb. tarzda yazdıkları yazılar ile oluşturulmaktadır.

  • Yazar: Emre Bağce
  • Kategori: Toplum, Yaşam
  • Bu yazı Okuryazar’a 4 saat önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
  • Gösterim: 41
5 kişi bu yazıyı beğendi
Beğen
Hakikati Eğip Bükenlerin Çağında Nasıl Durmalı?

Hakikati Eğip Bükenlerin Çağında Nasıl Durmalı?

Ülkemizde ne yazık ki pek çok kimse, kötülüklerin ve felâketlerin peşinde dört nala koşuyor. Adları, kisveleri farklı: gazeteci, siyasetçi, akademisyen, hukukçu, sunucu, fenomen… Ama özleri, ruhları, tiynetleri aynı. Kampları ayrı olsa da hayata bakışları, dilleri, sözleri, peşinde oldukları şeyler birbiriyle tıpatıp. “Gündem” adı altında, günübirlik olayları her gün iştahla konuşmak; bayağı işleri bir cambaz gibi evirip çevirmek, hakikati durmaksızın eğip bükmek… İşte bunu sanat edinmişler. Ve hiç kuşkusuz seviyorlar bunu. Sansasyon, kavga, gürültü, dedikodu, felâket haberi olmadan yapamıyorlar. Bir yerde kötü bir şey yaşanmazsa, “flaş, flaş, flaş”, “son dakika” diye bağıramazlarsa, kendilerini anlamsız, değersiz, boş hissediyorlar. Giderek daha açık görüyoruz ki; bu kimseler yalnızca kötülükten beslenmekle kalmamış, kimisi kötülüğün bir parçası, kimisi ise bizzat kendisi olmuş. Sureti haktan görünerek, sanki seni, beni, ülkeyi, insanlığı düşünüyorlarmış gibi yaparak… aslında kötülüğü yayıyor, büyütüyorlar. İyiye, doğruya, umuda dair ne varsa imkânsız hâle getiriyorlar. Ve farkında mısınız? Bu kimseler giderek çoğalıyor, her yanı sarıyorlar. Belki de tek yaptıkları, önlerine atılan bir kemiği hak etmeye çalışmak. Kötülüğün makbul olduğu bir düzende menfaat kapmak, efendilerine yakışır bir uşak olmak, küçük bir makam-mevki edinmek, hırslarının peşinde ucuz ve geçici bir hazza ulaşmak… Kişisel olarak tüm bunları yapabilirler. Bu süflî, insanlık dışı hâllerine bir sözümüz olmaz. Ama yaptıkları senin, benim hayatımızı etkiliyorsa; tüm bu düzenbazlıklar tüyü bitmemiş yetimin hakkını gasp etmek için sahneleniyorsa ya da bu gasbı gizlemek için yapılıyorsa… İşte o zaman durum değişir. O zaman bu kimselere kalbimiz doğrulabilir mi? Yaptıklarına onay verebilir miyiz, anlayış gösterebilir miyiz? Onları hiçbir şey olmamış gibi dinleyebilir miyiz? Bize her gün biçtikleri rollerin içinde yaşamayı sürdürebilir miyiz? Onların istediği konuları konuşup, lehlerine tezahürat yapabilir miyiz? Zerre kadar onur ve haysiyetimiz varsa, bırakın o kimseleri, onlara selam veren, yaptıklarına göz yuman, peşlerinden gidenleri bile dost edinebilir miyiz? Benim cevabım net: Hayır. Yapamayız. Ve ahlâken yapmamalıyız. Siz de kendi cevabınızı bir düşünün derim. Sevgilerimle…
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...
Emre Bağce imzasında diyor ki;

Hayata umutla bak.

Emre Bağce'nin Profili Emre Bağce'nin Tüm Yazıları

Bu Yazının Yorumları

Son Eklenenler
Son Yorumlar

HÜSEYİN ÇAĞLAYAN- 2 gün önce

Kıymetli yorumunuz için teşekkür ederim. Muhalefet Ne Yapmalı: Halkın Um...

derviş baba- 3 gün önce

AB'ye katılımı bir hedef olarak koymak, tehlikeli b... Muhalefet Ne Yapmalı: Halkın Um...

HÜSEYİN ÇAĞLAYAN- 3 gün önce

Kiymetli yorumunuza çok teşekkür ederim, Derviş Bey... Vicdan: Hataların Şifası, Hayat...
Daha Fazlasını Gör