Okuryazar / Yazılar / Pir Sultan Abdal’dan, Balzac’a… Örümcek Ağındaki Adalet yazısını görüntülemektesiniz.

Bu bölümde yer alan yazılar Okuryazar üyelerinin; profillerinde, çeşitli kategorilerde yazdıkları bireysel yazıları, deneme, şiir, öykü, makale, bilimsel araştırma vb. tarzda yazdıkları yazılar ile oluşturulmaktadır.

  • Yazar: Hilal Özdemir
  • Kategori: Sinema
  • Bu yazı Okuryazar’a 11 saat önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
  • Gösterim: 54
2 kişi bu yazıyı beğendi
Beğen
Pir Sultan Abdal’dan, Balzac’a… Örümcek Ağındaki Adalet

Pir Sultan Abdal’dan, Balzac’a… Örümcek Ağındaki Adalet

-“Kanunlar örümcek ağları gibidir; zayıflar ağa yakalanır, güçlüler ağı delip geçer.” – Balzac -“Bozuk düzende sağlam çark olmaz” - Pir Sultan Abdal Ülkemiz gündemi son aylarda giderek artan şekilde yargı ve dolasıyla adalet ekseninde şekilleniyor. Hemen hemen her hafta yapılan sarsıcı operasyonlar, kamuoyu vicdanını yaralayan tutuklamalar ülkemizde yargıya olan güveni sarsarken adalet duygusunu da yaralıyor. Sistemin içinde yargıyı, yargının içinde adaleti ve vicdanı arıyoruz. Bu vesileyle bu hafta yazmak için adalet kavramını sorgulayan bir film seçtim. Selman Nacar’ın yazıp yönettiği, 2023 yapımı Tereddüt Çizgisi, “adalet” kavramını çarpıcı şekilde sorguluyor. Filmin başrolünde, Tülin Özer, Erdem Şenocak ve Oğulcan Arman Uslu yer alıyor. Hikâye, Uşak’ta avukatlık yapan Canan’ın, patronunu öldürmekle suçlanan müvekkili Musa’yı savunurken adalet sisteminde yaşadığı ikilemleri merkeze alıyor. Gündüzleri adliyede davalarla boğuşan Canan, akşamları bitkisel hayattaki annesinin başında nöbet tutuyor. Canan, karar duruşması günü, annesi, hâkim, sanık ve kendi vicdanı arasında zor bir ahlaki tercih yapmak zorunda kalıyor. Güçlü bir aileye karşı müvekkilini savunan Canan, adaletsizliğin duvarlarına çarpıyor. Maktulün oğlunun ifadeye çağrılmaması, olay günü kamera kayıtlarının silinmesi ve suçun güçsüz birine yüklenerek kapatılmak istenmesi, sistemin nasıl işlediğini gözler önüne seriyor. Canan, yurt dışında eğitim almış, İstanbul’da çalıştıktan sonra Uşak’a dönmüş bir avukat. Ancak meslektaşları ve savcılık, ona “yurt dışında gördüklerini burada uygulamaya çalıştığını” söyleyerek adaletin Türkiye’deki işleyişine uymasını istiyor. Öyle ki, Canan’ın, Musa gibi güçsüzlerin haklarını savunması, sıradan bir dava sürecini yürütmesi bile “süper kahramanlık” olarak görülüyor. Tereddüt Çizgisi, dünya sinemasının klasiklerinden 12 Angry Men’i anımsatıyor. 12 Angry Men’de cinayetle suçlanan bir gencin masumiyetini ispatlama görevi, 12 jüri üyesinden birinin çabalarına düşüyordu. Jüri, Balzac’ın “ağa takılan zayıf” genci kurtarmak için tüm olasılıkları değerlendiriyordu. Tereddüt Çizgisi’nde ise bu görev Canan’a yükleniyor. Ancak Canan’ın mücadelesi, sistemin çürümüşlüğü karşısında daha karmaşık ve yalnız bir hâl alıyor. Filmin en çarpıcı sahnelerinden biri, duruşma salonunda tavanın çökmesi. Kanalizasyon sorunları nedeniyle borular patlıyor ve yükü kaldıramayan tavan, adaletin tıkanmışlığını simgeleyerek çöküyor. Yukarıdan uzanan ‘el’in tıkadığı kanunlar, bu ele biat edenlerin desteğiyle duruşmaları bir çıkmaza sürüklüyor. Tıkanan adalet, en sonunda en güçsüzün tepesine iniyor. Filmin adı, adli tıp terimi olan ‘tereddüt çizgisi’nden geliyor. Tereddüt çizgisi, intihar eden kişinin kesici aletle bedeninde prova yaparak bıraktığı yüzeysel kesiklere denir. Canan’ın tereddüt çizgisi ise annesiyle ilgili alması gereken karar. Bitkisel hayattaki annesinin fişini çekip organlarını bağışlama kararı, sadece kişisel bir mesele değil. Canan’ın bu noktada yaşadığı ikilemler davanın seyrini etkileme potansiyeli taşıyor. Tereddüt Çizgisi, açık uçlu finaliyle izleyiciyi kendi yargılarıyla aslında kendi vicdanları ile baş başa bırakıyor. Adaletin ne kadar mümkün olduğunu, sistemin ne kadar değişebileceğini sorgulatan bu film, Türkiye’deki adalet krizine ayna tutuyor. Canan’ın mücadelesi, zayıfların ağdan kurtulmasının ne kadar zor olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. Film bittiğinde Pir Sultan Abdal’dan Balzac’a uzanan kadim bir tartışmanın uğultuları beynimizde, kalbimizde, vicdanımızda yankılanmaya devam ediyor.
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...

Bu Yazının Yorumları

Son Eklenenler
Son Yorumlar

Emre Bağce- 1 hafta önce

Toplumun genel hali insanları çok yoruyor Murat Bey... İçimizdeki Sıkıntı

Emircan ERDAL- 1 hafta önce

Mustafa Yıldırım neyiniz oluyor ? Fransa Askeri Lideri ve İmparat...

Murat şenocak- 1 hafta önce

Tam olarak son cümledeyim hocam İçimizdeki Sıkıntı
Daha Fazlasını Gör