Okuryazar / Yazılar / Özgürlük Kuşun Kanadında mı? yazısını görüntülemektesiniz.

Bu bölümde yer alan yazılar Okuryazar üyelerinin; profillerinde, çeşitli kategorilerde yazdıkları bireysel yazıları, deneme, şiir, öykü, makale, bilimsel araştırma vb. tarzda yazdıkları yazılar ile oluşturulmaktadır.

2 kişi bu yazıyı beğendi
Beğen
Özgürlük Kuşun Kanadında mı?

Özgürlük Kuşun Kanadında mı?

ÖZGÜRLÜK KUŞUN KANADINDA MI? Murat, günlerdir aynı sokakların aynı soluk havası içinde sıkışıp kalmıştı. Mahallenin ağır, bunaltıcı rutini omuzlarına görünmez bir yük gibi çökmüş, nefesini daraltır olmuştu. Bir an önce uzaklaşmak, kısa da olsa kendi bedenine ve ruhuna biraz ferahlık hediye etmek için vapura binmeye karar verdi. Belki deniz, içindeki ağırlığı alır, yerine biraz huzur bırakırdı. Vapur iskelesine geldiğinde içeriye baktı: Her zamanki gibi insan doluydu. Yorgun yüzler, dalgın bakışlar, aceleyle yer kapma telaşı… O kalabalığın arasında sıkışmak istemedi. İçeride oturmak nefesini daha çok kesecekti. Bu yüzden dışarıdaki koltuklardan birine yöneldi. Açık havanın serinliği yüzüne dokunduğunda, içinden bir şeylerin gevşediğini hissetti. Temiz hava… Dingin bir deniz… Uzun zamandır unuttuğu bir huzur, yavaş yavaş göğsünün içinden yükselip ruhunu okşayarak yerini buluyordu. Vapur, gür bir düdük sesiyle iskeleden ayrıldı. Gövdenin suya karışan ritmik sesi, Murat’ın iç dünyasında bir tür melodi gibi yankılandı. Martılar çığlık çığlığa gökyüzünde dönüyor, her sesleri ona garip bir sevinç veriyordu. Onlara hayranlıkla bakarken içinden bir cümle geçti: “Ne kadar da özgürler… Ne büyük mutluluk.” Hayallere dalmıştı... Zamanın nasıl aktığını, vapurun kıyıya çoktan yaklaşmış olduğunu, ancak yanındaki yolcular ayağa kalkıp “Müsaade eder misiniz?” dediğinde fark etti. Kucağındaki küçük sırt çantasını omzuna atıp yolcularla birlikte iniş kapısına yöneldi. İskeleye adım attığı an, sıcak simidin kokusu onu kendine çağırdı. Burnunun ucuna kadar gelen o taze koku, sanki çocukluğundan bir anı taşıyordu. Simitçi, gür sesiyle bağırıyordu: “Simiiiit! Sıcak sıcak simitleeer!” Dayanamadı; bir simit aldı. Nasıl sıcaksa, elini bile hafifçe ısıttı. Tadına bakınca ikinciyi almaktan kendini alamadı. Kağıda sarılı simitleriyle sahile doğru ilerledi ve boş bir banka oturup denizi izlemeye koyuldu. Henüz birkaç lokma almıştı ki, etrafında meraklı gözlerle ona yaklaşan güvercinleri fark etti. Ayaklarının dibine kadar yanaşıyor, sonra geriye çekilip tekrar yaklaşıyorlardı. Gülümsedi. Elindeki simidi ikiye ayırdı ve bir tanesini güvercinlerle paylaştı. Kuşlar, küçük gagalarıyla simidi kapışırken, Murat’ın aklına vapurda martıları izlerken düşündüğü o cümle geldi: “Ne kadar da özgürler…” Ama şimdi, güvercinlere bakarken düşüncesi değişiyordu. Gerçekten öyle miydi? Özgür olduklarını sanıdığımız, fakat bir parça simit kırıntısına muhtaç, birinin elinden gelecek lokmaya bağımlı, uçsalar da zincirleri ayaklarında olan onlar değil miydi? Belki de özgürlük, gökyüzünde süzülmekten ibaret değildi. Belki asıl özgürlük; bir kuş gibi uçmakta değil, kimseye muhtaç olmadan yaşayabilmekte, kendi yolunu kendi seçebilmekteydi. Bu düşünce içini sessiz bir aydınlıkla doldurdu. Güvercinler karınlarını doyurup yavaşça uzaklaşırken, o da ayağa kalktı. Sanki zihnindeki düğüm çözülmüş, omuzlarındaki yük biraz hafiflemişti. Adımlarını sahil boyunca atmaya başladı… Rüzgâr yüzüne çarparken, kararlı adımlarla yürümeye başladı. Arkasında martı çığlıkları, güvercin kanat sesleri kaldı. Önünde ise upuzun bir yol vardı. Ve ilk kez, evet ilk kez gerçekten nefes aldığını hissetti. Belki tam anlamıyla özgür değildi, ama artık özgürlüğün neye benzediğini biraz daha iyi biliyordu. Özgürlük, Kendi kanatlarınla uçmakta, ama kimsenin avucuna konmamaktı! https://x.com/hseynalayan1
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...

Bu Yazının Yorumları

Son Eklenenler
Son Yorumlar

Zeliha- 1 hafta önce

@emrebagce Emre Bey Değerli yazınıza kendi bakış aç... Sanalın Yıprattığı Dünyada İnsa...

Emre Bağce- 1 hafta önce

Ne güzel bir yorum yazmışsınız Zeliha Hanım. Teşekk... Sanalın Yıprattığı Dünyada İnsa...

Zeliha- 1 hafta önce

Sanal mecralar kendilerini düşsel zindanı dayatıyor... Sanalın Yıprattığı Dünyada İnsa...
Daha Fazlasını Gör