- Yazar: Merve Başyiğit
- Kategori: Toplum, Kişisel Blog Yazısı
- Bu yazı Okuryazar’a 2 yıl önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
- Gösterim: 378
Keşke Durağı
Sobanın, aslında sıcak bir şey olduğunu beş parmağımızı da kızartmadan öğrenmemeye yeminli çocuklardık biz. Anlamak için dokunmak gerektiğini, acı da olsa tatmak gerektiğini düşünürdük. Ne ara mutfak robotu ile yarışır olduk? Parçala! Doğra! Suyunu sık!
Ne elim koktu derdi var, ne de parmağımı da protein niyetine doğradım derdi. Oh! Mis!
Üzgünüz... Yara almadan yara sarmayı öğrenemedik.
Eldiven gibi gerçekle aramıza giren kalkanlar yaptılar. Bazen korudu, ama daha çok hissizleştirdi.
Toprak pistir diye tohum ektirilmeyen bir neslin, aşikârdı; topraktan gelene yabanileşmesi...
Üzgünüz, tohum ekmek denilince ziraat geçti aklımızdan. Onun ehli başkaydı; yüreklere ekmenin sırrına eremedik.
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...
Merve Başyiğit imzasında diyor ki;
Kutsal inadı olanlar gerekli...
Merve Başyiğit'ın Profili Merve Başyiğit'ın Tüm YazılarıBu Yazının Yorumları
Son Eklenenler
Son Yorumlar
Murat şenocak- 6 gün önce
Yazan kişiye anlamlı geliyordur elbette ama bana hi... Senin Etkin
Burcu Biter- 1 hafta önce
Merhaba, uzun zamandır profilime bakmadığım için me... Sorgulama (Mutsuzluk Hali)
Emircan ERDAL- 3 ay önce
Merhaba, kelimelerin özenle dokunduğunu görmemek im... Sorgulama (Mutsuzluk Hali)