Okuryazar / Yazılar / Yunus'u Neden Doğru Anlamıyoruz? yazısını görüntülemektesiniz.

Bu bölümde yer alan yazılar Okuryazar üyelerinin; profillerinde, çeşitli kategorilerde yazdıkları bireysel yazıları, deneme, şiir, öykü, makale, bilimsel araştırma vb. tarzda yazdıkları yazılar ile oluşturulmaktadır.

  • Yazar: Emre Bağce
  • Kategori: Toplum, Edebiyat
  • Bu yazı Okuryazar’a 2 yıl önce eklendi ve şu anda 2 Yorum bulunmaktadır.
  • Gösterim: 1022
6 kişi bu yazıyı beğendi
Beğen
Yunus'u Neden Doğru Anlamıyoruz?

Yunus'u Neden Doğru Anlamıyoruz?

Yunus Emre'nin sıklıkla müracaat edilen şiirlerinden biri “Sözü bilen kişinin yüzünü ağ ede bir söz” dizesiyle başlar. Bu şiiri okuyan, dinleyen herkes kendine göre ilham alır; kendi hissesine düşen pay nispetince Yunus'un dünyasına seyahat eder. Yunus “bencileyin” der, fakat her birimiz kendimizce, etrafımıza bu şiir vasıtasıyla öğüt verir, yol gösteririz. Toplumun Yunus'a ilgi göstermesi, şiirlerini ezberlemesi, okuması elbette takdire şayan. Fakat şiirlerinin manası üzerinde düşünmeden ezbere okunması, hatta birçok vakit popüler kaygılarla kitleleri etkileme gayesi güden bir araca dönüşmesi düşündürücüdür. “Söz ola” şiiri anlam kaybına uğramış, malul edilmiş bir şiirdir. Ne vakit, nasıl başladığı meçhul bir yanlış anlama şiirin manasını ve biçemini/üslubunu bozmuştur.

Neden bahsediyoruz?

Sorunun cevabına dair en makul ve kestirme yol şiirin aslını okumaktan geçiyor. Yedi beyitten meydana gelen şiirin aslı şöyle. Keleci bilen kişinün yüzini ag ide bir söz Sözi bişürüp diyenün işini sag ide bir söz Söz ola kese savaşı söz ola bitüre başı Söz ola agulu aşı balıla yag ide bir söz Kelecilerün bişürgil yaramazunı şeşürgil Sözün usıla düşürgil dimegil çag ide bir söz Gel ahî iy şehriyâri sözümüzi dinle bâri Hezâr gevher ü dînârı kara toprag ide bir söz Kişi bile söz demini dimeye sözün kemini Bu cihân Cehennemini sekiz uçmag ide bir söz Yüri yüri yolunıla gâfil olma bilünile Key sakın key dilünile cânına dâg ide bir söz Yûnus imdi söz yatından söyle sözi gâyetinden Key sakın o şeh katından seni ırag ide bir söz İnsan ham ve saf bir varlık olarak dünyaya gözlerini açıyor; düşe kalka feleğin nice çemberinden geçiyor. Yaşadığı müddetçe kimisi yetkinleşmeye, olgunlaşmaya çalışıyor, kimisi de hata ve noksanlıkları ağırlığınca bir ömür sürüyor. “Çok bilen çok yanılır” der atalar, nice hikmetli sözlerinden birinde. İnsan zihni kimi zaman tembellikten, kimi zaman aşırı güvenden, kimi zaman cehaletten, kimi zaman bilgiçlik veya işgüzarlıktan olsa gerek eksik iş yapmaya meyillidir. En iyi bildiğini sandığı yerde en fazla yanlış yapar. Bu şiiri anlama ve yorumlamada olduğu gibi. İnsanlar bu şiiri duyduğunda, zihinlerinde hangi dizesi yankılanıyor olabilir? Şiirin popüler olarak kullanıldığı yerlerde bunun izini sürmek mümkün. Söz gelimi internette "Söz ola" diye kısa bir arama yaptığımızda binlerce sayfa çıkıyor. Birçok yerde, aralarında hatiplerin bolca bulunduğu birçok kimse tarafından o kadar gelişigüzel, harcıâlem kullanılmış ki şiir, buna da şahit oluyoruz. Aşağıdaki örnekte olduğu gibi, eğitime dair bir test sorusunda da bununla karşılaşabiliyoruz. “Söz ola bitire savaşı, söz ola kestire başı Söz ola zehirli aşı, bal ile yağ ede bir söz… Yunus Emre'nin bu şiirini aşağıdaki atasözlerinden hangisi ile bağdaştırabiliriz?" Seçeneklere geçtiğimizde, muhtemelen soruyu doğru kabul etmiş olacağız. Onun için bizim meramımızın anlaşılması bakımından bu kadarını yeterli görüp duralım. Yunus'a aitmiş gibi verilen beyti yazının başında okuduğumuz Yunus'un şiirinin ikinci beyti ile karşılaştırdığımızda mesele aydınlanmaya başlıyor. "Söz ola kese savaşı söz ola bitüre başı Söz ola agulu aşı balıla yag ide bir söz" Yunusa mal edilen beytin ilk dizesinin manası ve söz dizimi hayli karışmış halde. Yunus'un “Söz ola bitüre başı” şeklindeki ifadesi “Söz ola kestire başı” şekline dönüştürülerek anlamından ve bağlamından kopartılmıştır. Çoğu yerde bu dize ya "Söz ola kese savaşı söz ola bitire başı" veya "Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı" şeklinde tekrarlanıp duruyor. Bu ise adeta şiir kadar insanların da nasıl bir anlam kaybı veya karmaşası içine düştüğünü gösteriyor.

Sorun nedir?

Eski Türkçedeki “bitürmek” ve “baş” kelimelerinin farklı anlamlarının olabileceği dikkatlerden kaçtığı için zihnimiz günümüz Türkçesine göre gelişigüzel çağrışımda bulunuyor; böylece dizeye Yunus'un ifade ettiğinin çok dışında, hatta karşısında bir mana yükleniyor. Kelimelerin eski Türkçe'deki anlamları şöyle: Baş: Yara anlamına gelmektedir. "Başınız sağ olsun" ifadesinde yaranız, acınız sağ olsun, iyileşsin denmektedir. Kültür Bakanlığı Yayınlarından çıkan Yunus Emre Divanı'nda "baş" için "yasa" karşılığı da kullanılmaktadır. Yazım yanlışı da olabilir, fakat buradaki anlam bakımından kullanılabilir görünmektedir. Bitürmek: Meydana getirmek, yetiştirmek anlamına geliyor. Bir bakıma toprağa ekilen bir tohumu, filizi büyütmek, yeşertmek kastediliyor. Otun, çayırın, çimenin veya diğer "bitki"lerin yerden bitmesi, yeşermesi gibi... Bu şiir kapsamında düşünüldüğünde, “bitürmek” kelimesini anlam bakımından kurmak, yapmak, inşa etmek, üretmek, hazırlamak, yetiştirmek, işlemek, oluşturmak, düzenlemek, diriltmek, ihya etmek, belirtmek, (dile) getirmek, ilan etmek kelimeleri belirli düzeyde karşılayabilir. Fakat “bitürmek” kelimesinin günümüz Türkçesindeki bitirmek, sona erdirmek, sonlandırmak anlamında kullanılmadığı aşikâr. Ki, bu bakımdan sin kelimesinden türeyen son kelimesi ile bitmek, bitürmek kelimesinin bütünüyle zıt olduğunu da not etmek gerekir. Yine de, "baş" yara olarak ele alındığında, "bitirmek" kelimesi de bugünkü anlamda düşünülebilir. O durumda, yaranın, acının bitmesinden, sona ermesinden, iyileşmesinden söz edildiği söylenebilir. Yunus'un bu dizesinin yaygın olarak yanlış yorumlanması üzerinde ciddi ciddi düşünmek gerekir. Bana öyle görünüyor ki, bu yanlışlığın temel nedenlerinden biri, Yunus'un zihin dünyası ile bu çağda yaşayanların zihin dünyası arasında ciddi bir uçurum bulunması. Belki bundan dolayı, savaşın yol açtığı yaraların, acıların bitirlmesi, iyileştirilmesi fikrini doğru okuyamıyoruz. Belki bundan dolayı Yunus'un adalet çarkını çevirecek "hukuk"u, "yasa"yı "meydana getirme", "kurma", "yeşertme" çağrısını bizler "baş kesmek" olarak algılıyoruz. Öyle görünüyor ki, bugünün insanları olarak kendimizi yeterince bilip, tanımakta hayli sorunlarımız var gibi. Yine Yunus'un bir başka şiirinde dediği gibi; Âlim okur tutmaz, Derviş yolun gözetmez Bu halk öğüt işitmez, Ne sarp zaman olısar

Sonuç olarak

“Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı" şeklinde bir yanlış ifade maalesef toplumumuzda yayılmış, kök salmış durumda; yanlışlığı düzeltmek için öyle yazıp okumamak, okuyanları uygun şekilde uyarmak gerekiyor. “Söz ola kese savaşı, söz ola kestire başı" şeklindeki yanlışlığı düzeltmenin bir yolu da mümkün olduğunca "Söz ola kese savaşı, söz ola iyileştire yarayı (acıyı)" yahut "Söz ola kese savaşı, söz ola yeşerte yasayı" dizesini paylaşmaktan, yaymaktan geçiyor. (Diğer yandan, sekizli hece ölçüsüne uyacak şekilde Yunus'un meramını daha özlü ve güzel ifade edeceklere elbette bütün içtenliğimizle teşekkür ederiz.) Şimdilik "bitürmek başı" için "yarayı, acıyı iyileştirmek" veya "yasayı yeşertmek” diyelim ve eski Türkçesini verdiğimiz şiirin tümünü günümüz Türkçesi ile okuyalım. Tabii Yunus'un "Okumaktan mana ne?" uyarısını hatırda tutarak. Sözü bilen kişinin, Yüzünü ağ ede bir söz Sözü pişirip diyenin İşini sağ ede bir söz. Söz ola kese savaşı, Söz ola yeşerte yasayı, (veya iyileştire yarayı) Söz ola ağulu aşı, Yağ ile bal ede bir söz. Sözlerini olgunlaştır, Yaramazını ayrıştır Tart sözünü akıl ile, Söyleme mevsimsiz bir söz. Gel ey kardeş, ey dost Sözümü dinle bari Binlerce mücevheri, altını Kara toprağa çevirir bir söz. Kişi bile söz demini, Demeye sözün kemini Bu cihan cehennemini, Sekiz cennet ede bir söz. Yürü yürü yolun ile, Gâfil olma bilgin ile Aman sakın dilinden, Yük olur canına bir söz. Yunus şimdi söz yatından, Söyle sözü gayetinden Pek sakın o şah katından, Seni ırak ede bir söz.
NOTLAR
Not 1: Şiirin aslı ve iki kelimenin anlamı için bkz., Yûnus Emre Dîvânı, Kültür ve Turizm Bakanlığı yay. s. 81, 349, 353.Not 2: "Yunus'u Neden Doğru Anlamıyoruz?" İlk olarak 3 Şubat 2017 tarihinde yayınlandı. Wayback Web Archive adresi: https://web.archive.org/web/20170205144530/http://okur-yazar.net/yunusu-neden-dogru-anlamiyoruz-7964 Not 3: Bu metin 26.2.2023 tarihinde, gözden geçirildi, güncellendi. "Söz ola bitüre başı" ifadesinin "Yasayı yeşertmek" şeklinde okunabileceği gibi, "Yarayı iyileştimek" şeklinde de okunabileceği değerlendirildi. Kişisel görüşüm, her ikisini birlikte okumanın Yunus'un zihin dünyasını yansıtmak bakımından uygun olacağı yönündedir.
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...
Emre Bağce imzasında diyor ki;

Hayata umutla bak.

Emre Bağce'nin Profili Emre Bağce'nin Tüm Yazıları

Bu Yazının Yorumları

  • Emircan ERDAL
    Emircan ERDAL Hocam iki kelimeyle bütün anlam değişikliği fark ediliyor. Temel, korkudan umuda çevriliyor. Daha fazla söz söylenebilir ama Yunus'un şiiri bu çağda okunduğu gibi kabul etmek durumunda kalıyoruz...
  • Neslihan
    Neslihan Sanki Yunus Emre'yi hep yanlış anlamışız. Belki de hiç duymamışız. Yunus Emre gibi bir insanı önemsememek ne acı!... Kendisi de hep söylemiş zaten: Âlim okur tutmaz, Derviş yolun gözetmez Bu halk öğüt işitmez, Ne sarp zaman olısar
Son Eklenenler
Son Yorumlar

Murat şenocak- 1 hafta önce

Yazan kişiye anlamlı geliyordur elbette ama bana hi... Senin Etkin

Burcu Biter- 1 hafta önce

Merhaba, uzun zamandır profilime bakmadığım için me... Sorgulama (Mutsuzluk Hali)

Emircan ERDAL- 3 ay önce

Merhaba, kelimelerin özenle dokunduğunu görmemek im... Sorgulama (Mutsuzluk Hali)
Daha Fazlasını Gör