Okuryazar / Yazılar / Umut Vaat eden Sektörler yazısını görüntülemektesiniz.

Bu bölümde yer alan yazılar Okuryazar üyelerinin; profillerinde, çeşitli kategorilerde yazdıkları bireysel yazıları, deneme, şiir, öykü, makale, bilimsel araştırma vb. tarzda yazdıkları yazılar ile oluşturulmaktadır.

  • Yazar: Recep A(r)slanbaş
  • Kategori: Ekonomi
  • Bu yazı Okuryazar’a 10 ay önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
  • Gösterim: 171
0 kişi bu yazıyı beğendi
Beğen
Umut Vaat eden Sektörler

Umut Vaat eden Sektörler

UMUT VAAT EDEN SEKTÖRLER 1. BİLİŞİM SİSTEMLERİ VE TEKNOLOJİ SEKTÖRÜ: Türkiye'nin bundan sonraki bütün konsantrasyonu teknoloji, inovasyon ve yenilikçilik üzerinde olacak. Çünkü, Ar-Ge ile başlayan süreçte, teknoloji gelişiyor, bu kalite ve verimlilik artışı olarak artan üretime yansıyor. Bu alanda nanoteknoloji; genetik ya da biyoteknoloji; yeni nesil nükleer yakıtlar ve teknolojileri; hidrojen ve yakıt pili teknolojileri; ile süper-iletkenlerin üretimi öne çıkacak. 2. EĞİTİM: Teknik eğitimden tarımdan göçenlerin dönüştürülmesine kadar her alanda değişen ekonomi ve değişen rekabet, buna uygun üretim, Ar-Ge ve nitelikli insan gücü gerektiriyor. Sektörler ya kendi elemanlarını yetiştirecek ya da bu işi başkalarına yaptıracaklar, yani standartlarını koyup, siparişini verip satın alacak. Bu alanda mesleğe dönük eğitimin derinleşmesi bekleniyor. Hayat boyu sürekli eğitim (çalışmayanlar için), mesleki eğitim (ara elemanlar için) ve meslek içi eğitim (çalışanların gelişmesi için), uzaktan eğitim (zaman ve mekandan bağımsız) önem kazanacaktır. 3. ENERJİ ve DOĞAL KAYNAKLAR: Enerji sektörü hem dünyada hem de Türkiye'de katlanarak büyüyecek. Ülkemizde enerji tüketimi dünya ortalamasının iki katından fazla büyüyeceği tahmin edilmektedir. Global ekonomide önümüzdeki 10 yılda yıllık yüzde 3-4 civarında bir büyüme olacağı varsayımına göre, enerji sektörü büyüme ve refahı belirleyecek temel parametre olacak. Hesaplamalara göre, Türkiye'nin enerji sektöründeki açığını kapatması için tam 130 milyar dolarlık yatırım yapması gerekiyor. Bu, aynı zamanda büyük bir istihdam sahası anlamına da geliyor. Yerli madenler ve doğal kaynakların önemi anlaşılacak özellikle enerji/hammadde/ürün üretiminde temiz, yenilenebilir yerli doğal kaynaklar geliştirilerek değerlendirilecektir. İthale dayalı fosil yakıtların önemi kısmen azalacaktır. 4. OTOMOTİV: Son yılların Türkiye'de en rekabetçi ve en hızla yükselen sektörü olarak kabul ediliyor. İhracat 2006 yılına göre 2007'de yüzde 33,8 artarken, ithalattaki artış ise yüzde 8,7 düzeyinde kaldı. Yani Türkiye otomotivde dış ticaret fazlası vermiş oldu. Türkiye otomotiv sektöründe yakaladığı bu ivmeyi sürdürmek zorunda olduğundan, yatırımlara ve istihdama uzun vadede devam edecek. Ekonomik krizler nedeniyle kısa süreli duraksamalar olsa da uzun vadede bu sektör ülkemiz için lokomotif sektörlerden biri olmaya devam edecektir. 5. TEKSTİL: Dünya pazarının yaklaşık üçte ikisini Çin'in ele geçirmesi, Türkiye'nin tekstil ve hazır giyim sektörlerinde ihracat hacmini fiziksel olarak azaltmış bulunuyor. Ancak, kalite, hız, dar alandaki özel taleplere cevap verebilme, esneklik, AB piyasalarına olan yakınlık gibi üstünlükleri sayesinde Türkiye, bu sektörde küresel aktör olma konumunu halen muhafaza ediyor. Ülkemizde tekstil sektörü döviz kurlarından kısa vadeli sorunlar yaşasa da uzun vade de büyük firmalar biraz sarsılsa da ayakta kalabilecek fakat küçük firmalar sıkıntı çekebile-cekler. 6. TELEKOMÜNİKASYON: Sektör, 15 yıl içinde yeni oyuncularla ciddi bir büyüme içine girecek. Büyük şirketler olduğu gibi, taşeron firmalar da gelişecek. Telekom sektöründe bugüne kadar ön planda olan daha çok GSM firmalarıydı. Ama önümüzdeki 15 yılda sektör daha farklı bir tablo çizecek. Alternatif telekom operatörleri büyük atılım içine girecek. Telekominikasyon alanında ülkemizdeki yabancı firmalar Türk çalışanlarını daha fazla oranda yurt dışındaki işyerlerine çalışmaya gönderecektir. 7. SAVUNMA ve HAVACILIK TEKNOLOJİLERİ: Savunma sektörünün dünyadaki yıllık bütünlüğü 1,3 trilyon dolar. Bunun yansını tek başına ABD karşılıyor. Türkiye'nin Aselsan, Roketsan, Havelsan, Kale Savunma Sanayi gibi bazı şirketleri bu piyasadan pay almaya başladılar. Son yıllardaki atılım sayesinde Türkiye, silah sanayii ihtiyaçlarını yüzde 45 oranında içeriden tedarik ediyor. Uçak, helikopter ve havacılık sanayine parça üreten firmalar (Tusaş, TAİ, Alp Havacılık vs) gelecekte önemli görevler yapacağı tahmin edilmektedir. 8. PERAKENDECİLİK: Sektördeki hareketlilik yeni açılacak alışveriş merkezleri ile daha büyük bir boyut kazanacak. Sektörde büyük oyuncuların yanı sıra küçük oyuncular da harekete geçecek. Perakende sektöründe yetişmiş insan sayısı çok az olduğu için ciddi transferler olacak, eğitim veren şirketlere ihtiyaç duyulacak. Bazı illerde gereğinden fazla açılan AVM’lerde sıkıntılar yaşanacakta olsa AVM’lerin geleceği oldukça parlak gözükmektedir. AVM’lerden daha iyi yaşam alanları yaratanlar, promosyan yapanlar, topluma daha fazla çekici faaliyetlerde bulunan AVM’ler başarılı olacaklardır. Gıda ürünleri mobilya, ev-bahçe, aydınlatma, banyo ve mutfak eşyaları sunan yapı marketler daha önem kazanacaktır. 9. ELEKTRONİK: Elektronik sektörü perakendecilikte büyük bir yol alacak. Mağazacılık yapan firma sayısı gittikçe artacak, yurtdışı elektronik devlerinin Türkiye'ye olan ilgisi sürecek ve yatırımlar yapacaklar. Diğer bir dalga ise sektördeki birleşmeler ve evlilikler olacak. 10. TAŞIMACILIK VE LOJİSTİK: Hem havayolu taşımacılığı hem de lojistik alanında büyük bir patlama yaşanıyor. Bunu ülkemizde piyasa uyumlu reformların ve vergisel teşviklerin tetiklediği görülüyor. 17 milyar dolar civarında bir büyüklüğe sahip olan sektörün ilk dinlenme yeri 40 milyar doları bulacak. Bu arada parlayan yıldız ise depoculuk/ antrepoculuk olacaktır. Yabancı ve yerli firmalar evlenecek. Kara yolu yolcu taşımacılığı pazar payının yaklaşık %10’luk kesimini hava, demir ve deniz taşımacılığına kaptıracaktır. 11. SAĞLIK: Büyüklüğü 25 milyar do lan aşan sektörde hedef on yıl için 50 milyar dolar olarak gösteriliyor. Artan kişi başı gelir ve sağlık bilinci nedeniyle kişi başına düşen doktor, kişi başına sağlık ve ilaç harcamaları artacak. Yeni özel hastaneler, tesisler ve klinikler açılacak. Sağlık sektöründe mesleğin haricinde eğitimler gündeme gelecek. Bilhassa Tıbbi kongre turizmi Türkiye'nin önümüzdeki yıllardaki gündemi olmaya devam etmelidir. 12. ÇEVRE VE GERİ DÖNÜŞÜM: Sanayileşmenin yol açtığı tahribatı yok etmek veya bunlara kısmen mahal vermemek için alınacak tedbirler dev sektörlerin doğmasına sebep olacak. Türkiye'nin AB çevre standartlarına geçmesi ve Kyoto Protokolü'nün gereklerini yerine getirmek için yaklaşık 140 milyar dolar gerektiği anlaşılıyor. Bu, gelecekteki yeni iş hacmine işaret ediyor. Ülkemizde bundan sonra çevre dostu üretim, madencilik, geri dönüşüm sektörleri önem kazanacaktır. Yarınların başladığı yerin geri dönüşüm sektörü olduğu anlaşılacaktır. Hurdaların atık olmadığı, geri dönüşümünde nihai yok etme olmadığı anlaşılacaktır. ABD’de 2006 yılında geri dönüşüm sektörünün büyüklüğü 65 milyar $’ı aşmıştır. Özellikle e-atık, hurda araçlar, demir-çelik, kağıt, lastik geri dönüşümü önem kazanacaktır. Kurumsal olarak çevre standartları alma ve uygulama konularında uzmanlara ihtiyaç artacaktır. 13. GÜVENLİK: Güvenliğin her alanı terör, hacker gibi birçok tehdide bağlı olarak katlanarak büyüyecek. Bilgi güvenliği, müşteri güvenliği, altyapı ve kimlik güvenliği, işletme, sokak, bina, kişi güvenliği hızla gelişecek. Güvenlik hizmetlerindeki tüm pozisyonlarda yetişmiş insana ihtiyaç duyulacak. Özel güvenlik kurumları sayısı artacaktır. Güvenlik görevlilerinin eğitimi önem kazanacaktır. Ev ve işyeri elektronik güvenlik ekipmanları satış ve montaj sektörü büyüyecektir. 14. DANIŞMANLIK: İmalât sanayiinin gelişimi sonucunda ortaya çıkan refah artışı ve yüksek gelir seviyesi hizmet sektörünün önemini artırıyor. Hizmet sektörünün bir kolunu oluşturan danışmanlık, kişisel ve kurumsal alanlarda hızlı bir büyüme gösterecek. Teknik, hukuksal, mali danışmanlık daha da önem kazanacaktır. Medya takibi, webometrik değerlendirme, kalite, e-devlet, sertifikasyon hizmetlerinde danışmanlığın önemi artacaktır. 15. TARIM: Dünya nüfusu ile gıda kaynakları arasındaki makas her geçen yıl artıyor. Bu da gıda arzı güvenliğini tehlikeye sokmaktadır. Küresel ısınma, su kıtlığı, tarıma dayalı alanların azalması gibi unsurlar Türkiye'nin bu alanda yıldızını parlatmaktadır. Verilmekte olan teşvikler ve yapılan yasal düzenlemelerin de katkısıyla ölçekler büyüyecek, bilinçli tarım pratiklerine yer verilecek. Özellikle organik tarım, damlama sulama, topraksız tarım, suda tarım önem kazanacaktır.
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...
Recep A(r)slanbaş imzasında diyor ki;

net.tekdurak.com.tr/ org.tekdurak.com.tr/ tekdurak.com.tr: Yaratıcı Endüstri Tesisleri, Yazılımları ve Dijital İçerikleri; Yaratıcı Ar-Ge, Reklamcılık ve Mimarlık ile Tıpkı Baskıları: Yatırım İşletme Merkezi.

Recep A(r)slanbaş'ın Profili Recep A(r)slanbaş'ın Tüm Yazıları

Bu Yazının Yorumları

Son Eklenenler
Son Yorumlar

İnfoCheri- 2 saat önce

"Tanrı’nın size bağışladığı topraklara girdiğinizde... Doğa ve insan

Emircan ERDAL- 13 saat önce

Güzel bir ikileme değinmişsiniz kaleminize sağlık. Çürümek

Emre Bağce- 1 gün önce

Teşekkür ederim Murat Bey, var olun:-) Kapitalizm ve İdeolojilerin Ada...
Daha Fazlasını Gör