- Yazar: HÜSEYİN ÇAĞLAYAN
- Kategori: Toplum, Yaşam
- Bu yazı Okuryazar’a 2 saat önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
- Gösterim: 14
Negatif Büyüyoruz Ama Kulağa Hoş Geliyor
NEGATİF BÜYÜYORUZ AMA KULAĞA HOŞ GELİYOR
Aslında Negatif Büyümek demek, basbayağı küçülüyoruz demek!
Gerçek değişmiyor; sadece kelimeler yumuşuyor.
Son zamanlarda sıkça duyduğumuz bir ifade var: Negatif büyüme, ilk duyduğumuzda bıraktığı his şu: Hem büyüyoruz hem negatifiz;
bir ileri, iki geri yani!
Tam karşılığı olmasa bile, negatif büyüme; insanların yaş aldıkça, bir süre sonra boyunun kısalması gibi bir şey mi?
Bu dil, felaketlerin ortasında bile topluma bir umut ışığı mı? Yoksa bir manipülasyon mu?
Mesele gayet basit aslında. Negatif büyüme demek, küçülmek demektir. Ama "küçülme" kelimesi serttir; can yakar, insanlarda "Ne oluyoruz?" duygusu oluşur, tepki anlık olur. Bu yüzden onun yerine daha nazik, daha teknik, daha "idare eder" bir ifade tercih ediliyor.
Peki, kelimelerle gerçekleri yumuşatarak sununca sorun yok mu olur? Yoksa halının altına süpürmüş mü oluruz?
Dil yalnızca anlatmaz; aynı zamanda örtbas eder. "Tarımda yüzde 12,7 negatif büyüme gerçekleştirdik" söylemi buna iyi bir örnek; "büyüdük" dendiğinde kulağa hâlâ bir ilerleme hissi geliyor değil mi? Oysa tarlada ilerleyen bir şey yoktur; sadece geri gidiliyordur!
Aracını geri vitese takıp, ileri gittiğini sanmak kadar tuhaf bir durum.
Tabelada "negatif büyüme" yazıyor diye, geri viteste ileri gittiğimizi mi sanıyoruz?
Aynı durum zamlar için de geçerlidir. Artık zam yapılmaz, fiyatlar güncellenir.
Ama ilginçtir:
Maaşlar nadiren güncellenir
Alım gücü neredeyse hiç güncellenmez
Güncellenen genelde sadece etiketlerdir
Dil burada bir haber verme aracı olmaktan çıkar, bir yastık işlevi görür. Düşüş serttir; kelime yumuşak.
Biz yine de buna manipülasyon demeden, kelimeleri yumuşatmak diyerek devam edelim.
Bu "nazik dil", tekil örneklerden ibaret değildir; bir alışkanlıktır:
Küçülme → Negatif büyüme
Zam → Fiyat güncellemesi
Vergi artışı → Düzenleme
İşten çıkarma → Personel optimizasyonu
İflas → Faaliyetlerin askıya alınması
Burada gerçekler değişmez ama duygular törpülenir. O kadar!
Günlük hayatta da bu tür örneklerle çok karşılaşırız
Bu dil yalnızca ekonomi bültenlerinde yaşamaz; mutfağımıza, sohbetlerimize, WhatsApp gruplarımıza kadar girer:
Param bitti → Nakit akışım zayıfladı
Açım → Öğün planlaması yapıyorum
Üşüyorum → Enerji tasarrufuna geçtim
Ev çok küçük → Minimal yaşam alanı tercih ediyorum
Her şey pahalı → Piyasa koşulları zorlayıcı
İşim tehlikede → Kurumsal yeniden yapılanma sürecindeyim
Geçinemiyoruz → Geçici bir nakit sıkışıklığı yaşıyoruz
Borcum var → Finansal yükümlülüklerim mevcut
Fakirim → Maddi kaynaklarım sınırlı
İşsizim → Kariyer geçiş sürecindeyim
Kilo aldım → Vücut kompozisyonumda çeşitlenme oldu
Yorgunum → Enerji seviyem düşük, şarj modundayım
Depresyondayım → Ruh halim dalgalı
Hasta oldum → Bağışıklık sistemim biraz dinleniyor
Buzdolabı boş → Stok optimizasyonu yaptık
Çocuklar yaramaz → Enerji seviyeleri yüksek, sınır testi yapıyorlar
Uyuyamıyorum → Gece vardiyası moduna geçtim
Sinirlerim gergin → Yay gibiyim
Gülüyoruz belki, ama yaptığımız şey aynı: Gerçeği perdelemek için kelimeyi yumuşatıyoruz.
Bu dil en tehlikeli hâlini siyasette ve kamuoyu açıklamalarında alır.
Çünkü burada yumuşatılan şey yalnızca kelimeler değildir;
hayatlar, haklar ve itirazlar da aynı paketle yumuşatılır.
Söylenenlere baktığınızda her şey kontrollüdür, her şey plan dâhilindedir, her şey "süreç"tir. "Her şey yolunda" algısı yaratma niyeti vardır.
Ama bu kelimelerin gerçek hayattaki karşılığı sanıldığından çok daha serttir.
- Ekonomik kriz → Geçici dalgalanma / Zorlu küresel konjonktür
- Gösteri yasaklandı → Kamu düzenini koruma önlemi alındı
- İnternet yavaşladı / kesildi → Teknik altyapı çalışmaları
- Seçim yenilgisi → Halkın takdiri, mesaj alındı/ Yeni bir vizyon arayışı içerisindeyiz
- Vergi arttı → Mali disiplin paketi içerisinde vatandaştan beklenen katkı
- Emekli maaşı eridi →Emekli, enflasyona ezdirilmeyecek
- Hastane sırası uzadı → Sağlık sisteminde kapasite artırımı planlanıyor
- Eğitim kalitesi düştü → Müfredat modernizasyonu
- Gençler iş bulamıyor → Genç nüfusumuzun potansiyelini değerlendirme süreci
- Ülke borçlandı → Uluslararası finansman olanaklarından yararlanma
- Polis müdahalesi oldu → Toplumsal huzuru sağlama operasyonu
Ve tabii en sevdiğim:
Yaşlandım → Olgunluk seviyem yükseldi (ama boyum negatif büyüdü)
Bu kelimelerle konuşulduğunda kimse aç kalmaz, kimse işsiz olmaz, kimse susturulmaz gibi geliyor olabilir.
Ama gerçek hayatta olan şudur:
İnsanlar, bizzat içerisinde yaşadıkları durumun ve her şeyin farkındadır. Fakat bir ümitle beklenti içerisindedir, onun için hâlâ susar, hâlâ idare eder.
Peki, kelimeler makyajlanınca gerçekler değişir mi?
Tabii ki hayır!
Küçülmeye "negatif büyüme" dediğimizde, gerçek değişmez; sadece belki sabır süresi uzar.
Neden böyle konuşuyoruz?
Çünkü kelimeler sertleştikçe tepkiler de sertleşir. "Küçülüyoruz" dersen insanlar sorgular. "Negatif büyüyoruz" dersen insanlar biraz daha sabır eşiğini yükseltir.
Belli ki bu dil gerçeği inkâr etmek için değil, toplumu ona alıştırmak için kullanılır.
Toplum anlamıyor sanıyorlar herhalde!
Aslında herkes her şeyi çok iyi anlıyor ama bir yerde de "ya sabır" diyerek bir miktar daha beklemeyi yeğliyor.
Belki de yapmamız gereken şey çok basittir: Var olan durumu doğru isimle dile getirmek.
Çünkü küçülüyorsak, bunu "negatif büyüme" diyerek değil, küçülüyoruz diyerek anlatmaya başlayabiliriz.
Böylece her şey şeffaf bir şekilde ortaya konulur ve nedenleri açıkça belirtilir ise insanlar belki de anlayışla karşılayacaklardır.
İşte o zaman...
Ve belki de asıl büyüme, kelimeleri makyajlayarak değil, açıkça gerçeği söyleme cesareti gösterebildiğimiz gün başlayacaktır.
https://x.com/hseynalayan1
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...
Bu Yazının Yorumları
Son Eklenenler
Son Yorumlar
Zeliha- 2 hafta önce
@emrebagce Emre Bey Değerli yazınıza kendi bakış aç... Sanalın Yıprattığı Dünyada İnsa...
Emre Bağce- 2 hafta önce
Ne güzel bir yorum yazmışsınız Zeliha Hanım. Teşekk... Sanalın Yıprattığı Dünyada İnsa...
Zeliha- 2 hafta önce
Sanal mecralar kendilerini düşsel zindanı dayatıyor... Sanalın Yıprattığı Dünyada İnsa...