İLETİŞİMİN ANAHTARI İlk iletişimimiz anne karnında başlar. Çocuklar 3-4 aylık olduğunda anne karnında konuşulan sesleri ayırt etmeye başlar, tanır. İlk doğduğumuzda, ilk iletişimimiz ailemizle, okul çağına geldiğimizde sosyal çevremizle iletişim kurmaya başlarız. Kişilerin etkileşiminde sevgi çok önemlidir. İyi niyet çok önemlidir. Anne ve baba sevgisi her şeyden önemlidir. Küçük bir gülüş, dokunuş, bakış sevgiyi göstermek için önemlidir. Çocuk sevgi, hoşgörü ister. İletişim; duyguların, düşüncelerin, tutum ve tavırların, haber ve mesajların bir kişi, grup ya da bir kuruma karşılıklı olarak iletilmesidir. İki insan birbirinin farkına varınca iletişim başlar. Göz kontağı çok önemlidir. Anne ve babalarınızın, arkadaşlarınızın, çevrenizin sizi dinlemediğini, fikirlerinize önem vermediğini, ne zaman konuşmak isterseniz tartışmayla sonlandığını düşünüyorsanız bu bir iletişim sorunudur. Bu da kendinizi değersiz hissetmenize sebep olur. Yeni insanlarla tanışmaktan kaçınan, tanıştığı insanlarla iyi ilişkiler kurup devam ettiremeyen birey, yalnızlık içine girebilir. Bunların yanı sıra; gönül zenginliği, sevgi, anlayış, hoşgörü ve empati olmalıdır. İletişim, sevgi, anlayış, hoşgörü ister. Bireyin kendini anlamlı görmesi, diğer insanlarla iletişimini olumlu etkiler. İletişimin amacına ulaşabilmesi için iletişim sürecinin devam etmesi gerekir. Bireyin düşünmesi, duygulanması, ihtiyaçlarının farkına varması, kendi kendine sorular sorarak cevap araması bir iç iletişimdir. Bireyin kendisiyle iç çatışma yaşaması psikolojik iletişime girer. Kendine bazı savunma mekanizmaları geliştirir. Bu savunma mekanizmaları; yeni bilgiler edinerek o konudaki bilgisini değiştirir. Çatışmaya sebep olan davranışını değiştirir. İç çatışmalardan kurtulmak, diğer insanlarla sağlıklı iletişim kurmak için çok önemlidir. Mutlu bir hayatı gerçekleştirmek, kişinin kendini değerli görmesiyle başlar. Bireyin kendini olduğu gibi kabul etmeyi öğrenmesi, kendini sevmesi, iç ve dış dünyayla anlamlı ilişkiler kurmasını kolaylaştırır. Gözler, duyguların ifadesidir. Yüz ifadeleri (mimikler), en çok gözler dikkat çekmektedir. İnsan yüzünde 20 kas grubu bulunmaktadır. Jestler (El-Kol Hareketleri); duyguların en güzel belirtileridir. Bir çocuğun baş parmağının ucunda bir santimetre karede 6.000 sinir hücresi sonlanmaktadır. İnsan parmakları arasında bir toz zerresini bile algılayabilir. El, çok duyarlı hareket ve hissetme becerisine sahiptir. Sözle ifade edilemeyen duygular ve düşünceler beden duruşu ile gösterilir. Beden duruşunun değişmesi, duyguların değişimine yol açar. Vücudun kimyasal salgıları değişir. Omuzların dik ya da çökük olması, kolların açık ya da kapalı oluşu, ayakların bitişik ya da ayrık oluşu gibi. Dik ve sağlam duruş, ruh halini güçlü kılar. Aile, önemli bir sosyal çevredir. Yüz yüze olmayan iletişimlerde beden dilinin kullanılmaması iletişimi etkiler. İLETİŞİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER Ortamın fiziksel özelliklerinden kaynaklanan engeller. Bulunulan yerin fiziksel konumu ve nitelikleri (Büyüklüğü, biçimi, rengi, aydınlatma derecesi, ısısı, sessiz ya da tenha oluşu) etkiler. İLETİŞİMİ KOLAYLAŞTIRAN FAKTÖRLER Empati kurmak, dürüst olmak, katılımlı dinleme, duygu ve düşünceleri kabul etmek, etkin dinleme. İLETİŞİMİN ANAHTARI Empati kurma, beden dilini etkili kullanma, kendinizi açık ve net bir şekilde ifade etme, dinlemeye öncelik verme. Kıyafetlerimiz de insanlarla iletişim kurmada önemlidir. Kıyafetlerimiz insanlara tavsiye mektubu niteliğindedir. Bir iş görüşmesinde önemli bir yere sahiptir. Karşımızdaki kişinin duygu ve düşüncelerini kabul etmek iletişimi kolaylaştırır. İletişim, hayatımızın en önemli parçalarından birisidir.