HAYALLER VE GERÇEKLER Gerçeklerle hayaller arasındaki fark ne kadar büyükse, gerçekleşmediğinde de hayal kırıklığı o kadar büyük olur. "Ya tutarsa" diye göle maya çalmayacak kadar gerçekçi olmak lazım. Kendimizi kandırmayalım; o göl maya tutmaz! Ha bu arada Milli Piyangodan büyük ikramiyenin çıkmasını bekleyerek, çekiliş sonuçları açıklanıncaya kadar hayal kurmak serbest. Ama onun da size çıkma olasılığı çok düşük. İhtimal var mı var. "Ne kadar?" derseniz; madeni parayı havaya atıp, yere düştüğünde yazı yada tura gelmesinden çok uzak bir olasılıkla paranın dik gelme ihtimali kadar! Bu arada bilet almayı da unutmamak gerek! Hayallerin Koşullu gerçekleşme ihtimali, hayallerin ulaşılabilir olması lazım Hiçbir şey ele geçince, hayalde olduğu kadar güzel kalmaz. "Hiçbir şey, insanın hayal gücü kadar özgür değildir." diyebiliriz ancak bu arada hayallerimizin tutsağı olduğumuzu da unutmayalım. Hayal ettiğiniz şey gerçek değildir; gerçekleşme ihtimali olanlar vardır. Mutluluğunu hayallerinin gerçekleşmesine bağlamak yerine, bulunduğu durumun gerçekliğini kabul etmek lazım. Bu tabii ki bir teslimiyet anlaminda değil. Ama hayatın bir de gerçeği var! En gerçekçi olanı, ulaşılabilir olanıdır. Kendi emeğinizle; beyin ve beden gücüyle ve çalışarak, üreterek elde ettiğiniz veya elde edeceğiniz sonuçların getirisine göre hayal kurmak kimseyi hayal kırıklığına ugratmayacağı için, en azından hayalinizin gerçekleşmemesi durumunda mutsuzluk yaratma olasılığı daha düşüktür. İrlanda'lı ünlü yazar Oscar Wilde'ın da dediği gibi: "Hayaller ve gerçekler hep yarışır, hayaller hep önde gider ama gerçekler her zaman kazanır."