EVREN FISILDAR Dışarıda yağan yağmurun sesini dinliyorum. Tıpkı sihirli bir şarkının melodisi gibi. Elime kahvemi aldım. Sokaktan geçen insanları izliyorum. Balkonuma yağmurun sesi pat pat, pıt pıt diye vuruyor. Beynimde sorular silsilesi. Beynim ve kalbim arasında savaşıyorum. Gençler şarkı söyleyerek sokaklarda, yağmurun altında geziyorlar. Kapkaranlık yüreğime ışık gibi doğuyorlar. Yıldızlar ve ay ışığı kaybolmuş durumda. Gökyüzüne bakıyorum. Birden bir ışık hüzmesi beliriyor. Rüzgârın fısıltısı, çam ağaçlarının kokusu yüreğimin sessizliğine iyi geliyor. Usulca fısıldıyor sanki. Oysa çocukken her şey ne kadar da güzeldi diye içimden geçiriyorum. Birdenbire bir ışık yayılıyor etrafa. Kahvemi yudumluyorum. Yağmur damlalarının o güzel dansını izlerken içim ısınıyor sanki. İnsanların yağmur altında gezerken mutluluklarını izliyorum. Sanki dans ediyorlar. Bir balerinin sahnede kuğu gibi süzülüşünü andırıyor. Yüzümde küçük bir tebessüm beliriyor. Yüreğim serinliyor sanki ferahlıyor. Tüm sıkıntılarımı, dertlerim güzel bir toprak kokusu ve yağmurun dansı siliyor. İçimi bir huzur kaplıyor. Güzel havayı içime çekiyorum. Tam da her şeyden pes etmeyi düşünürken karşıma güzel bir doğa manzarası olan bir video çıkıyor. Yağmurun sesi, güzel havanın kokusu, karşıma çıkan video birden beni hayata bağlıyor. İçimden bir ses sakın vazgeçme. ! Hayallerinden sakın vazgeçme! Unutma rüyasından, hayallerinden vazgeçmiş insan hayatından, kendinden vazgeçmiş olur. İnadına savaşacaksın. Hayallerinin peşinden koşmalısın diyor. Sanki evren bana sessizce fısıldıyor. Hayat bir kitabın cümlesinde, karşımıza çıkan güzel bir sözde, masum bir bebeğin gülüşünde ve gamzelerinde, samimi, içten, derin, anlamlı bakan bir sevgilinin gözlerinin derinliklerinde, yabancı, hiç tanımadığımız bir insanın bir gülümsemesinde saklıdır. Evren fısıldar sessizce. Gecenin sessizliğinde, yağmurun sesinde, ay ışığının ışıltısında, güneşin ok gibi ışıldayan sıcaklığında, bir kuşun cıvıltısında, bir kuş tüyü belirir önümüzde. Her şey birdenbire belirir. Hiç anlamadığımız bir anda. Bir tatlıyı yerken, güzel bir kahveyi yudumlarken, doğadan gelen bitki çaylarının lezzetinde. Zaten hep fikirler hep umulmadık bir anda aklımıza gelmez mi? Evren tam da böyle zamanlarda, hiç ummadığımız bir anda fısıldar. Bazen tam düşecekken karşımıza bir mucize, bir melek çıkar, elimizden tutar. Hayat da böyledir işte. Ne olursa olsun hayallerinizin peşinden koşmaktan vazgeçmeyin. İnadına savaşın. Her düştüğünüzde ayağa kalkın. Merdivenleri, zorlukları teker teker aşın. Bunu yaşamadan bilemeyiz. Hayatta keşkelerle yaşamak insanı bitirir. Keşkelerle yaşamaktansa iyi ki deyin. Şükretmekten vazgeçmeyin. Her zaman gülümseyin hayata ve insanlara. Unutmayın gülümsemek en güzel sadakadır bu hayatta. Güneşin yüzünüze parlaması dileğiyle.