- Yazar: Muhammed ÇELİK
- Kategori: Toplum, Deneme
- Bu yazı Okuryazar’a 4 saat önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
- Gösterim: 14

Boşluklara Söylenen Acılar
Büyük usta Yaşar Kemal “boşluklara söylemeliyiz acılarımızı” derdi. Toplumsal olayları anlatmak için sarf edilen bu cümle büyük bir sorumluluğun da dışa vurumudur.
Çok meşhur bir söz var tarih tekerrürden ibarettir diye. Acaba gerçekten de böyle midir ya da olaylar farklı şekillerde cereyan ediyor da biz yine tek pencereden mi bakıyoruz, bunu bilmem ama boşluklara söylenen acılarımız için bir pencere bulmak lazım.
Toplumun sıkıntılarına kulak verip dertlere derman olmak için belli dönemlerde sesini insanlara duyurmak isteyen kişiler olur hep. Fakat toplumun dertleriyle hemdert olan bu kişilerin sesi bazen duymazlıktan gelinir. Büyük usta Yaşar KEMAL, insanların kulağını tıkmaya, gözünü kapatmaya serzenişte bulunur boşluklara söylemeliyiz acılarımızı diyerek. Bazen sadece haklı bir serzenişe de ihtiyacımız olur ve bazen ise fırtınalara dönüşen fısıltılara.
Bu serzenişin gereklilik kipinde iyice yoğrulması gerektiğini düşünüyorum. Öyle ki bir çay misali demlenmeli ve sonrasında ise coşmalıdır. Bizim buna her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. Çünkü artık bu acı serzenişi dile getiren kişilerin sayısı az olduğu gibi toplumda vurdumduymaz bir hayat da sürüp gidiyor.
Tıpkı yanan bir mum misali hayatımız da beyhude meşgaleler uğruna akıp gidiyor. Ne yaşamasını biliyor ne de boşluklara söylenen -şayet varsa- acıları duyabiliyoruz. Bitkisel bir hayat bizim varlığımızda hüküm sürerken, insan olmanın verdiği pek çok şeyden de mahrum kalıyoruz. Bir mumun etrafında dönen kelebeğin yok oluşu gibi yok oluyoruz bu karanlık dünyanın korkunç dehlizlerinde.
Şu yazın kavrulucu sıcağında bedenlerimizin yandığı gibi yüreğimiz de yanıyor ve yangın yerine dönmüş durumda. Serinleyici bir sığınak için hasretle ömür tüketen bizler sonunda umduğunu bulabilir miyiz, bilemiyorum. Fakat bu da meçhul bir son aynı geleceğimiz gibi.
Bizler nihayetinde ümitsizlik girdabı içerisinde olmamalıyız. Fakat niyet hayr, akıbet hayr desek de yolun ters istikametinde olduğumuz da aşikardır. Çünkü artık Yaşar kemaller yok. Çünkü artık boşluklara söylenen acılar da yok. Çünkü artık bunları dinleyen bir toplumdan da yoksunuz.
Her taraf yıkılırcasına sallanırken bazılarının öylesine kulağının üstüne yatmakla, hiç şüphesiz sıkıntıların başka şekillerde ortaya çıkmasında katkısı var. Görmek istemeyen, duymazlıktan gelmek isteyen her zaman olacaktır. Fakat buna rağmen dinleyenimiz olsun veya olmasın boşluklara söylenmesi gereken acılarımız olsun. Belki bir gün umulur da acılarımızı dinleyen birileri ortaya çıkar.
Hiçbir zaman ne pahasına olursa olsun iyi insan olmaktan vazgeçmemeliyiz, insanlarımızın dertlerini görmezden gelmemeliyiz, önceki yazıda da ifade ettiğim gibi karınca misali gücümüz nispetince ülkemiz, vatanımız, bayrağımız ve milletimiz için mücadele vermeli ve asla pes etmemeliyiz.
Herkesin maddi ve manevi birtakım sıkıntıları olabilir ama ümitsizlik girdabına zinhar düşmemeli insan.
Buraya kadar yazdıklarımızda hem karamsar bir hava hâkim hem de kişiyi bir mücadeleye yönlendirmek adına teşvik vardı. Fakat karamsarlık ifade eden kısım ancak bir gölge olur. Çünkü geleceğimizin teminatı gençlerimiz, ülke nüfusunun belli bir oranını oluşturmakta ve gelecekte de ülkeye yön verecek kişiler olduğunu düşündüğümüz yer anda yüzümüzde tebessüm belirivermekte. Burada özellikle 15-30 yaş aralığı için birkaç şey söylemek istiyorum.
Bu yaş aralığı insan ömrünün alt yapısını oluşturan en güçlü dönemi olsa gerek. Heyecanın, enerjinin, merakın tavan yaptığı bu dönemde özellikle siyasi olaylardan uzak durulmalı, sokak röportajlarının yüzeysel konularına meze olunmamalı, sonu gelmeyen tartışmalara asla girilmemeli.
Bunun yerine sinemaya ve tiyatroya giderek sosyal yönden kendinizi geliştirin. Kitap okuyarak farklı dünyalara kapı aralayın. Yabancı dil öğrenerek diğer insanlarla etkileşime girin. Sporla dolu bir hayat edinin. Yaklaşık çeyrek asır önce dönemin teknolojisi web1 için hayal diyen bazı kişiler gibi siz de şimdi web3 için mesafeli davranmayıp derinlemesine araştırmalar yapmalısınız. Elbette ki önceki nesillere göre sizler teknolojiyle daha iç içesiniz fakat bugünlerde klasik bir yaşam gibi görünse de mutlaka bol bol kitap okunmalıdır. Bu dünyada sizden bir tane daha yok. Gerçek değerinizin farkında olun ve başkalarının emellerine alet olmayın.
Beğen, Paylaş ve Yorum Yap
Diğer sosyal mecralarda da paylaşmayı sakın unutma :)
...
Bu Yazının Yorumları
Son Eklenenler
Son Yorumlar
MUSTAFA KALFA- 4 gün önce
Popüler klişelere gülerek bakan ama kimseyi gülerek... Çarpık Cümleler #1 – Hiç Okumad...
Ayşenur Uygun- 1 hafta önce
Farkındalıklarla dolu bir yazı, teşekkürler ! İyi İnsanlar Neden Acı Çeker?
Serena- 1 ay önce
@neslihankaya Çok teşekkür ederim İnsanlık ince işçilik ister. İ....