BİR DENİZ KIZI ' NIN MASALI Bir varmış , bir yokmuş . Evvel zaman içinde , kalbur saman içinde denizin derinliklerinde deniz kızı yaşarmış. Tek dostu denizin derinliklerinde yaşayan balıklar , deniz atları ,mercanlar , istiridyeler ,deniz kabuklarıymış. Denizin derinliklerinde kendisine küçücük bir ev yapmış. Deniz kızının sesi çok güzelmiş. Zaman buldukça balık arkadaşı Mino ' ya şarkılar söylermiş. Denizdeki dostları , deniz atı Piko , İstiridye ' nin üzerine oturmuş , ona en büyük hayalini anlatıyormuş . O sırada tatlı , sevimli bir yunus balığı gelmiş , onu dinlemiş. İlk görüşte deniz kızına aşık olmuş. Aslında o bir yunus balığı değil , çok yakışıklı bir prensmiş. Bir cadı ona büyü yapmış . Büyü bir şartla bozulacak , tekrar eski yakışıklı bir prense dönüşecekmiş. Deniz kızı yeryüzünü ve insanları çok merak ediyormuş . Yeryüzüne çıkmayı annesi ona yasaklamış . Annesini küçük yaşta kaybettiği için birilerinin onu sevmesine çok ihtiyacı varmış.Sevgiye çok büyük bir hasret duyuyormuş . Deniz kızı yunus balığı ' yla sürekli dertleşiyormuş . Yunus balığı her koşulda onu hiç bir şekilde yalnız bırakmıyormuş . Deniz kızı , yunus balığının bu hareketi onun çok hoşuna gidiyormuş. Yunus balığı onu insanlar konusunda uyarmış . Yeryüzünün ve dünyanın zorluklarından bahsetmiş. Deniz kızı dinlememiş.Yeryüzüne çıkmış. Şarkılarını söylerken birden bire kötüleşmiş. Nefes alamamış. Kuyruğunu çırparken , yunus balığı onu görüp , kurtarmış.Hemen denize , suya atmış. Deniz kızı canlanmış. Yunus balığını öpmüş. Birden bire etrafta yıldızlar belirmiş.Deniz kızı çok heyecanlanmış. Yıldızları yeryüzündeki ışıklara benzetmiş. Yunus balığı birden bire yakışıklı bir prense dönüşmüş. Prensin ailesi onu evlendirmek istiyormuş. Prens ' te evlenmek istemediği için saraydan kaçmış. Bir cadının eline düşmüş . Cadı prense aşık olmuş. Aşkına karşılık bulamayınca ona aşk büyüsü yapmış . Ona hiç kimsenin aşık olmasını istemiyormuş. Büyü bozulunca deniz kızı da ona aşık olmuş. Deniz kızının hayatını kurtarması onu çok etkilemiş. Prensin kalbinin güzelliği yakışıklılığının önüne geçiyormuş. Deniz kızı prensin kalbine aşık olmuş. Prens , deniz kızını saraya götürmüş. Sarayda ona özel bir alanda su ayarlanmasını emretmiş.Prensin isteği hemen yerine getirilmiş.Deniz kızının sudan çıkmaması gerekiyormuş. O yüzden onun için denizin derinliklerinde çok güzel bir şato yaptırmış. Ailesini oraya çağırmış .Evlenmişler. Çocukları olmuş. Çok mutlu bir hayat sürmüş. Onlar ermiş muradına , biz çıkalım kerevetine. Daldan üç elma düşmüş : Birisi masal kahramanlarımıza , diğeri büyüklerimizin sözünden çıkmayan çocuklara bir diğeri de masalımızı dinleyenlere...