Okuryazar / Kitaplar / Bizimkiler: Kömür ve Demir isimli kitabı görüntülemektesiniz.
Bizimkiler: Kömür ve Demir

Bizimkiler: Kömür ve Demir

0 kişi beğendi
0 kişi okudu
0 kişi inceledi ve yorumladı
0 kişi alıntıladı ve paylaştı
Hakkında

Bizimkiler: Kömür ve Demir

Bizimkiler: Kömür ve Demir (Anadolu Merkezli Dünya Tarihi 22. Kitap MS 1711 - MS 1755) Mandeville, insan toplumunu bir arı kovanına benzetmişti. Onları örnek bir toplum haline koyan neden erdem değil erdemsizlikti. Hırs, çekememezlik, kendini beğenmişlik, açgözlülük, zevk düşkünlüğü, gelişme ve refahı doğuruyordu. Genel çıkarlar, özel çıkarların toplamıydı. Sokrat erdem olmaz ise toplum çürür derken, Mandeville, erdemsizlik olmaz ise toplum gelişmez diyordu. Fransa Mason Locası: Fransa'daki ilk Mason locası, 1737 yılında Andrew Michael Ramsay adlı bir şövalye tarafından kuruldu. Ramsay, 1681'de İskoçya'da doğmuş ve Edinburgh Üniversitesi'nde okumuştu. O dönemde henüz gizli olan Mason locasına katıldı. Daha sonra Royal Society'e girdi. Locada yetenekleriyle dikkat çeken Ramsay, üstadlar tarafından Masonluğu Fransa'ya taşıyacak kişi olarak seçildi. Ancak Fransa gibi Katolik bir ülkede loca kurmak, bunun için izin almak zor bir işti. Bu nedenle de Ramsay, temkinli davranmaya karar verdi. Misyonuna başlamadan bir süre önce Katolikliği kabul etti ve kısa süre içinde kendini "şövalye" ilan ettirdi. Bu Katolik unvanlar altında Fransa'ya gittiğinde ülkedeki ilk locaları kurmak için gerekli izni rahatlıkla aldı ve Fransız Masonluğu resmi olarak 1737'de çalışmalarına başladı. Osmanlıda Sünniliğin güçlenmesi: Sonuç olarak denilebilinir ki Osmanlı İmparatorluğunda ulemanın yani Sünni İslam'ın güç kazanmasıyla birlikte belki Müslüman halkların İmparatorluktan ayrılması gecikmiş ama Müslüman olmayan halkın İmparatorluktan ayrılma yolu açılmıştı. Bu açılan yol Fransız devriminden sonra daha da genişleyecek ve kapatılamaz bir hale gelecektir. XVIII. Yüzyıl, Osmanlı İmparatorluğunun parçalanma tohumlarının asıl atıldığı yüzyıldır. 22. Kitap Hakkında Hindistan da Babur İmparatorluğu zayıflarken Sihler güçleniyordu. 1722'de önce Dakar sultanlığı sonra diğer sultanlıklar doğdu. Büyük Babur Sultanlığı bir kabuk olmuştu. 1735'e gelindiğinde Hindistan'daki Fransız şirketi kendi ordusunu kurmuş, Babur imparatorunun vassalı bir raca gibi statü kazanmıştı. Bu 44 yıl içinde, buhar makinesi ortaya çıkmış ve uygulamalar başlamıştı. Okyanus ticareti İtalyan kent devletlerini çökertmişti. İspanya veraset savaşı Fransa'nın yenilgisi ile bitmişti. Sonuçta kazançlı çıkan İngiltere olmuştu. İspanya gerilemeye devam ediyordu. İspanya'nın Amerika'daki sömürgelerinde de kast sistemi benzeri bir sistem oluşuyordu. İngiltere'de tahta Alman krallar çıkmaya başlayınca, yönetim kabineye geçti. Yabancı krallar sayesinde İngiliz demokrasisi ilerliyordu. Diğer yandan da usta bir siyaset izleyen İngiltere gittikçe güçleniyordu. İstanbul'daki İngiliz elçisinin eşi Mary Montagu, Osmanlı topraklarında uygulandığını gördüğü çiçek aşısınıİngiltere'ye tanıttı. Walpoleİngiltere'nin ilk başbakanı oldu. Walpole kişisel çıkar sistemini çok iyi kullanarak, parlamentonun önde gelen üyelerini ve onların yandaşlarını doyurarak yönetimini sürdürdü. 1717'de Masonlukİngiltere'de yeryüzüne çıktı. Avusturya İmparatoru VI. Karl (Charles) 1713'de Avusturya tahtına kızının çıkabileceğine dair “ Pragmatic Sanction'ı “ deklare etti. Maria Theresa'ya iktidar yolu açılmıştı. Pasarofça ve Karlofça anlaşmalarından sonra Avusturya ticarete önem vermeye başladı. Osmanlılar ile bir ticaret anlaşması imzalayarak, Doğu Akdeniz ticaretine soyundu. Bu sırada Balkanlar'da da Viyana kültürü önem kazanıyordu. Prut anlaşmasına rağmen Rusya anlaşma koşullarına uymuyordu. Osmanlılar Rusya'yı yeniden savaş açmakla tehdit ederek, zorlayarak, anlaşmaya uymasını sağladılar. Sonunda İsveç kralı Demirbaş Şarl ülkesine dönebildi. Şarl İsveç'i senelerce, Osmanlı imparatorluğunda oturarak yönetmişti. Demirbaş Şarl'ın ölümünden sonra İsveç çözülmeye başladı. Kısa sürede Baltık dışı topraklarının önemli bir kısmını kaybetti. İsveç'in kaybettikleri de bir yolla Rusya'nın eline geçiyordu. Osmanlılar Venedik'e savaş açmış, Karlofça ile verdikleri yerleri bir bir geri almaya başlamışlardı. Avrupa devletlerinin hala tek başlarına Osmanlılarla baş etme gücü yoktu. Avusturya 1716'da Venedik'in yanında savaşa girdi. Osmanlı orduları tekrar yenilmeye başlamışlardı. Belgrad Avusturya'nın eline geçti. Sonunda Osmanlılar, Avusturya ve Venedik arasında Pasarofça anlaşması yapıldı. Osmanlılar tekrar toprak kaybetmişlerdi. Ama Mora Osmanlılarda kalmıştı. III . Ahmet ve sadrazam Nevşehirli İbrahim Paşa barış yanlısıydılar. 1718'den 1730 tarihine kadarki dönemde şairler ve sanatçılar devlet üst kademesi tarafından himaye edildi. Klasik Türk Şiiri daha bir incelik kazandı. Güzel ve ferahlık verici yalılar, konaklar inşa edildi. Bahçe mimarisi gelişti. Çiçek ve özellikle lale merakı herkesi sardı. Türk musikisinde çok güzel eserler verildi. Halk geziyor, okuyor ve eğleniyordu. Avrupa'ya ilgi duyulmaya başlanmıştı. İstanbul ihtişam açısından Avrupa başkentleri ile yarışır hale geliyordu. 1727'de İbrahim Müteferrika ilk Osmanlı matbaasını açtı. 1830 geldiğinde Patrona Halil ayaklanması ile Osmanlıların sulh ve dinlenme dönemleri bitti. Ticanilik yine yapacağını yapmıştı. Ülkenin silkinip kalkınmasına müsaade edilmiyordu. Veziriazam Nevşehirli İbrahim Paşa öldürüldü. Padişah III. Ahmet değiştirildi. Yeni padişah I. Mahmut'tu. Mısır'da yönetim tekrar fiilen Memlukların eline geçmişti. Ruslar Sibirya'da genişlemeye devam ediyorlardı. Ancak Cungarlar artık onları daha temkinli olmaya doğru itiyordu. Büyük PetrSibirya'da keşif gezileri düzenletmeye başladı. Bu sırada Bering boğazı keşfedildi. Büyük PetrRusya'yı inanılamaz bir şekilde değiştirip, bir Avrupa devleti yapıyordu. Romanya'da Fenerli Rumlar dönemi başlamıştı. Fenerli Rumlar boyarlarla karışarak yönetmeye devam ediyordu. 1715'e gelindiğinde, tüfeklerdeki gelişme piyadeyi savaşın en önemli unsuru haline getirmişti. 1717'de Tibet'te sahte Dalay Lama Cungarların müdahalesi ile değiştirildi. Bu Çin'in müdahalesine yol açtı. Çin Cungar savaşları yapıldı. Cungarlar Kazakların üzerine yürüdüler. 1725 yılına gelindiğinde çok fazla insan kaybeden Kazakların çöle çekilmekten başka gidebilecekleri bir yer kalmamıştı. 1727'e gelindiğinde Cungarlar Çin tarafından iyice sıkıştırılmışlardı. Hakanları Rabtan öldü. 1735'de Mançu İmparatoru artık Çin sarayında tam bir Çin İmparatoru gibi davranıyordu. Çin yabancı tüccarların ancak devlet tekeli ile ticaret yapacaklarını açıkladı. Mississippi şirketi üzerinde yapılan spekülasyonlar bir mali krize yol açmıştı. 1720'de kriz Fransa veİngiltere'ye atladı. 1722'de iyice zayıflayan İran komşuları tarafından paylaşılmaya başlandı. Ama Nadir Şah adlı bir Avşar Türk'ü ortaya çıkıp, onu tekrar dikleştirecekti. İran savaşları sırasında Osmanlılar büyük ganimet kazanarak, hazinelerini denklediler. Ruslar da İran'dan önemli topraklar kazandılar. 1736'da Nedir Şah İran'da Safevi hanedanına son vererek Avşar hanedanını kurdu. Hindistan üzerine yürüyen İran Şahı Nadir şah Babür İmparatorunu yenip, Lahor'u alıp, müthiş bir servete sahip oldu. Nadir Şah çekilince, tüm Hindistan büyük bir kabustan uyanmış gibi şaşkınlık içindeydi. Ne devlet, ne ordu, ne para, geride hiçbir şey kalmamıştı. Pencap işgal altındaydı. Bu ortak düşmana karşı Hindistan birleşeceğine, tam tersi parçalandı. Hiyerarşinin en üstünde Türkler vardı. Onlar diğer asillerle rekabete giriştiler. Nadir Şah Şiiliği öne çıkarınca, Osmanlılar ile İran arasında Şii Sünni çekişmesi başladı. 1743'de de yeni bir Osmanlı İran savaşı başladı. Savaş 1746'da bitti. Sınır değişikliği olmamıştı. 1847'de Nadir şah öldürüldü. Prusya, Çavuş kralın elinde bir yandan askerileşiyor, bir yandan da Slav kadınları kaçırarak kadınsızlığı çözmeye çalışıyordu. Prusya ordusu da ele alınmıştı. Eğitimi, disiplini ve taktikleri ile yenilmez bir ordu yaratılıyordu. Japonya'da da ticaret sonucu Burjuvazi türemişti. Önce ortaya çıktı, sonra yerini sağlamlaştırdı, şimdi de Japonya'yı değiştirmeye başlıyordu. 1726'da nüfusu 28 – 30 milyon olan Japonya kritik sayıyı aşmıştı. Japonya'da kıtlıklar peş peşe gelmeye başladı. 1723 yılında Mason Anayasası yazılı hale getirildi. 1733'de Polonya kralının kim olacağı meselesiyle, Fransa ile Rusya ve Avusturya'nın arası açıldı. Polonya veraset savaşı başladı. 1738'de Viyana anlaşması ile sona erdi. 1735 dolaylarında Derby kardeşler kok kömürü ile demir eritmeyi buldular. Böylece dünya tarihinde demirin egemenliği başladı. Bu önce İngiltere sonra dünyaya yeni bir ivme verdi. Artık geleceğin dünyası yeni bir dünya olacaktı. 1736'da yeni bir Osmanlı Rus savaşı başladı. Azak kalesi el değiştirip duruyordu. Avusturya ise önce arabuluculuk yapmaya çalışırken, birden da Osmanlılara saldırdı. Osmanlılar Avusturya tarafında hazırlıksız yakalanmışlardı. Savaş Osmanlıların yararına Belgrad anlaşması ile sonuçlandı. Yalnız kalan Rusya da İstanbul anlaşmasını imzaladı. 1737'de Fransız Mason Locası kuruldu. 1740 yılında Avusturya Veraset Savaşı başladı. Osmanlılar, Portekiz ve Polonya bu savaşa katılmamıştı. Savaş 1848'de bitti. Savaştan Maria Theresia (Avusturya) karlı çıkmıştı. Bu savaş sırasında piyade taktiklerinde ve ateşli silahlarda yeni görüşler ortaya çıktı. Savaştan sonra Avusturya'da reform çalışmaları başladı. XVIII. yüzyılın ortasına doğru Avrupa'da eğitim, silkinerek, kendine çeki düzen vermeye başlamıştı. Beaufort tarihin nelere dikkat edilerek yazılması gerektiğini belirliyordu. Montesquieu'nün “ Kanunların Ruhu “ adlı eseri ise pek çok dile çevrildi ve büyük bir başarı elde etti. Pek çok Anayasanın esin kaynağı oldu. Montesquieu bir bütün olarak ne kadar ele alındı bilinmez ama parça parça çok fazla konuşulmuştur. 1751'de D'Alembert ve Diderot Fransız Ansiklopedisini yayınlamaya başladılar. Bu sayede bilgi topluma yayılmaya başladı. Bu dönmede Müzikte Scarlatti peşinden Bach ailesi ortaya çıktı. Klasik Batı Müziği gittikçe daha güzel, insanın zevk hormonlarını açığa çıkaracak ve insanı yüceltecek eserler veriyordu. 1751 yılında Hindistan'da Fransız Doğu Şirketi gittikçe kuvvetleniyordu. Onun askeri yapılanmasını İngilizler örnek aldılar. Hindistan'da şiddetli bir Fransız İngiliz çekişme ve savaşı başlamıştı. 22. Kitabın içindeki konulardan bazıları şunlardır: I. Katerina Utrech Anlaşması Amerika'daki İspanyol Sömürgeleri Toryler, Whigler Rastatt Anlaşması Tüfek Romanya'da Yunan Etkisi İspanya zayıflıyor Piyade güçleniyor İngiliz Üstünlüğü Çiçek Aşısı Özel Banka Kantemir Ermeni Kültürü Enternasyonalleşiyor Masonluk Yaygınlaşıyor Kuzey Amerika Yerlileri Kuzey Amerika Kolonileri Pasarofça Anlaşması Nevşehirli Damat İbrahim Paşa Lale devri Mora Osmanlıların John Law Ekonomik Kriz Britanya Başbakanı Avusturya Modernleşmeye Çalışıyor İran'a Çullanma Kadınlara El Koyma Çin Japonya'da Tüccarlar Mason Anayasası Mısır'da Gayri resmi yönetim Çariçe Catherina Scarlatti Kardinal Fleury yönetimde Isaac Newton Newton'a Karşı Çabalar XVII. yy Düşüncesi Süzülüyor Osmanlılarda İlk Müslüman Matbaa Rus – Çin Anlaşması Osmanlılar Batıda Olanların Farkında Batıda Basın Mücadelesi Dini Sorgulama Nadir Şahın Yükselişi Patrona Hali isyanı Hasidizm Nedim Prusya Ordusu Haç Yolunda Asayiş Polonya Veraset Savaşı Dinsel Çılgınlık Kok Kömürle Demir Eritme 1736 Osmanlı Rus Savaşı Masonlar Fransa'da Fransa Burjuvaziyi Kuvvetlendirmeye Çalışıyor Tarihte Doğruya Yaklaşmak Belgrad Barışı İstanbul Anlaşması Avusturya Veraset Savaşı Fransız-İngiliz Rekabeti Newton'u Doğrulamak Osmanlı Kompartımanları Osmanlıda Sünni Güçlenmesi Osmanlı Üretimi Maria Theresia Britanya-İspanya Savaşı Haley Avusturya Veraset Savaşı Avrupa'da Eğitim Düzensiz Ateş Açma Osmanlı İran Anlaşması Gemi Mühendisliği Gelişiyor Aix-la-Chapelle Antlaşması Montesquieu Din Korkudan Doğmuştur Batı Avrupa Rejimi Osmanlı Toprak ve Görevler İrsi Hale Geliyor Osmanlı Ailesi Dökme Çelik Türk Kırmızısı Jean-Jacques Rousseau Cenevre Johann Sebastian Bach Osmanlı İmparatorluğunda İşbirlikçi Ticaret Fransız Ansiklopedisi D'Alembert'in Önsözü XVIII. Yüzyıl Ortası Burjuvanın Felsefesi Aydın Despotluğu Bilim Gelişiyor Cerrahlık Eğitimi Para Hiçbir Şeydir George Berkeley Hindistan'da İngiliz Fransız Mücadelesi İnsanlar Arasında Eşitsizliğin Kökeni Üzerine Kökünü Kazımak

Kitap Yorumları

Şu yazılar da ilginizi çekebilir