Parlamenter Sistem mi, Başkanlık mı?, Emre Bağce tarafından kaleme alınmış, karşılaştırmalı siyaset alanına odaklanan kapsamlı bir araştırma eseridir. "Yoksulluktan Hukukun Üstünlüğüne Ülkelerin Dünyadaki Yeri alt başlığını taşıyan kitap, 2016 yılında yayımlanmış ve yönetim sistemleri tartışmasını veriye dayalı bir zemine taşımayı amaçlamıştır.

Eser, parlamenter sistem, yarı başkanlık sistemi ve başkanlık sistemiyle yönetilen ülkeleri geniş bir küresel örneklem üzerinden karşılaştırır. Demokrasi, hukuk, özgürlükler, refah, eşitsizlik ve kurumsal denge gibi başlıklarda elde edilen bulgular, soyut tartışmalar yerine somut sonuçlara odaklanır. Bu çalışma, Türkiye’nin henüz başkanlık sistemine geçmediği bir dönemde, 2016 yılı verileri esas alınarak yapılan karşılaştırmalı analizlere dayanmaktadır.

Türkiye'de sık sık gündeme gelen yönetim sistemi tartışmaları, çoğu zaman kavramsal veya ideolojik düzeyde yürütülür. Bu kitap, tartışmanın yönünü değiştirerek "hangi sistem nedir?" sorusundan çok, "hangi sistem ne üretir?" sorusunu merkeze alır.

Bu yönüyle Parlamenter Sistem mi, Başkanlık mı? yalnızca bir kitap özeti konusu değil; siyasal sistemler, demokrasi kalitesi ve yönetişim tartışmaları açısından temel bir başvuru kaynağı niteliği taşır.

Parlamenter Sistem mi, Başkanlık mı? Kitabının Konusu ve Kısa Özeti (Emre Bağce)

Kitap, yönetim sistemi tercihlerinin ülkelerin siyasal ve toplumsal sonuçları üzerindeki etkisini incelemeyi amaçlar. Parlamenter, yarı başkanlık ve başkanlık sistemleri, küresel ölçekte hangi koşullarla birlikte anıldıkları üzerinden ele alınır.

Çalışmanın ilk aşamasında dünyadaki tüm ülkeler, benimsedikleri yönetim sistemlerine göre sınıflandırılır. Ardından bu ülkelerin demokrasi, siyasi haklar, basın özgürlüğü, hukukun üstünlüğü ve sosyal gelişim gibi alanlardaki performansları karşılaştırmalı biçimde analiz edilir.

İzleyen bölümlerde, uluslararası endekslerden elde edilen veriler sistematik biçimde değerlendirilir. Her bir gösterge, yönetim sistemlerine göre ayrıştırılarak ortalamalar, dağılımlar ve sapmalar üzerinden okunur.

Son bölümde ise elde edilen tüm bulgular bir araya getirilir. Türkiye'nin durumu, küresel ortalamalarla karşılaştırılır ve yönetim sistemi tartışmalarının hangi varsayımlar üzerine oturduğu sorgulanır.

Derinlemesine Analiz Bölümleri

Bu bölümde kitapta ileri sürülen temel argümanlar, kavramsal tanımlara takılmadan, ortaya çıkan sonuçlar üzerinden ele alınmaktadır. Tartışma, yönetim sistemlerinin teorik vaatlerinden çok, ülkelerin gündelik siyasal ve toplumsal gerçekliklerinde ne ürettiklerine odaklanır. Böylece soyut tercihler yerine, ölçülebilir ve karşılaştırılabilir göstergeler merkeze alınır.

Yönetim Sistemi Tartışmalarında Yanlış Sorular ve Doğru Yaklaşım

Kitap, yönetim sistemi tartışmalarının çoğunlukla hatalı sorular etrafında şekillendiğini ortaya koyar. Parlamenter sistem mi, başkanlık sistemi mi sorusu, genellikle normatif tercihlerle yanıtlanır. Bu durum, tartışmayı baştan sınırlandırır ve gerçek sonuçların görülmesini zorlaştırır.

Emre Bağce'ye göre asıl sorun, sistemlerin nasıl adlandırıldığına aşırı önem verilmesidir. Oysa siyasal sistemlerin değeri, vaat ettikleriyle değil, ürettikleriyle ölçülmelidir. Bu nedenle eser, tartışmanın yönünü bilinçli biçimde değiştirir.

Kitabın temel yaklaşımı, yönetim sistemlerini savunmak ya da mahkûm etmek değildir. Amaç, farklı sistemlerin hangi koşullarda hangi sonuçları doğurduğunu görünür kılmaktır. Bu yaklaşım, çalışmayı ideolojik polemiklerin dışına taşır.

Parlamenter, Yarı Başkanlık ve Başkanlık Sistemlerinin Temel Ayrımları

Eserde yönetim sistemleri arasındaki farklar, yüzeysel tanımlarla geçiştirilmez. Yasama ve yürütme ilişkisi, güç yoğunlaşması ve denetim mekanizmaları ayrıntılı biçimde ele alınır. Özellikle yürütmenin konumu, ayrıştırıcı temel unsur olarak öne çıkar.

Parlamenter sistemde yürütme, yasama içinden çıkar ve ona karşı sorumludur. Bu yapı, sürekli bir siyasal denge üretir ve yürütmenin tek başına hareket alanını sınırlar. Başkanlık sisteminde ise yürütme, yasamadan bağımsız ve tek merkezli bir yapı sergiler.

Yarı başkanlık sistemi, iki model arasında bir ara form gibi görünse de, kitap bu yapının her ülkede aynı sonucu üretmediğini gösterir. Bazı örneklerde denge sağlanırken, bazı örneklerde belirsizlik ve güç çatışması ortaya çıkar. Bu durum, kurumsal tasarımın tek başına yeterli olmadığını düşündürür.

Ülkelerin Yönetim Sistemlerine Göre Dağılımı ve Küresel Eğilimler

Çalışma, dünya genelindeki ülkeleri yönetim sistemlerine göre sınıflandırarak geniş bir karşılaştırma zemini inşa eder. Ortaya çıkan tablo, parlamenter sistemin küresel ölçekte en yaygın model olduğunu gösterir. Özellikle Avrupa'da bu sistem belirgin biçimde ağırlıktadır.

Bu yaygınlık, yalnızca tarihsel alışkanlıklarla açıklanmaz. Kurumsal istikrar, siyasal denge ve denetim mekanizmalarının sürekliliği bu tercihte etkili görünmektedir. Parlamenter sistem, zaman içinde dönüşebilme esnekliği de sunar.

Başkanlık sistemi ise daha sınırlı bir coğrafyada yoğunlaşır. Bu ülkeler arasındaki performans farkları oldukça yüksektir. Kitap, bu dağınıklığın sistemin yapısal özellikleriyle ilişkili olduğunu gösterir.

Demokrasi, Hukuk ve Özgürlükler Açısından Yönetim Sistemleri

Kitabın en dikkat çekici katkılarından biri, demokrasi tartışmasını somut göstergeler üzerinden yürütmesidir. Siyasal haklar, özgürlükler ve demokrasi endeksleri, yönetim sistemlerine göre ayrıştırılarak analiz edilir. Böylece soyut değerlendirmelerin yerine ölçülebilir veriler geçer.

Elde edilen bulgular, parlamenter sistemle yönetilen ülkelerin önemli bir bölümünün dünya ortalamasının üzerinde yer aldığını ortaya koyar. Bu ülkelerde puanlar yalnızca yüksek değil, aynı zamanda birbirine yakındır. Bu durum, kurumsal istikrarın göstergesi olarak yorumlanır.

Başkanlık ve yarı başkanlık sistemlerinde ise tablo daha düzensizdir. Bazı ülkeler üst sıralarda yer alırken, çok sayıda ülke ortalamanın altında kalır. Kitap, bu dağınıklığın yürütme gücünün sınırlandırılma biçimiyle ilişkili olduğuna işaret eder.

Yürütmenin Sınırlandırılması ve Güç Yoğunlaşması Sorunu

Eserin merkezinde yer alan temel meselelerden biri, yürütme gücünün nasıl sınırlandırıldığıdır. Yönetim sistemleri arasındaki farklar, bu başlık altında daha net biçimde görünür hâle gelir. Özellikle denge ve denetim mekanizmalarının işleyişi belirleyici rol oynar.

Parlamenter sistemde yürütme, yasama karşısında sürekli denetime açıktır. Güven oyu, siyasal sorumluluk ve parlamento içi denetim araçları bu sınırı canlı tutar. Bu yapı, yöneticilerin keyfî davranma alanını daraltır.

Başkanlık sisteminde ise yürütme gücü tek elde toplanır. Denetim mekanizmaları kâğıt üzerinde var olsa bile, uygulamada etkisizleşme riski taşır. Kitaptaki endeks verileri, bu riskin birçok ülkede somut sonuçlar ürettiğini göstermektedir.

Sosyal Gelişim, Refah ve Eşitsizlik Göstergeleri Üzerinden Karşılaştırma

Çalışma, siyasal göstergelerin ötesine geçerek sosyal gelişim alanına da odaklanır. Yoksulluk, gelir dağılımı, yaşam beklentisi ve genel refah düzeyi, yönetim sistemleriyle birlikte ele alınır. Bu yaklaşım, sistem tercihlerinin toplumsal sonuçlarını görünür kılar.

Sosyal gelişim endekslerinde parlamenter sistemle yönetilen ülkelerin ortalaması belirgin biçimde yüksektir. Ayrıca bu ülkeler arasında uçurumlar daha sınırlıdır. Bu durum, refahın daha dengeli dağıldığını düşündürür.

Başkanlık ve yarı başkanlık sistemlerinde ise uç değerler dikkat çeker. Çok başarılı örneklerin yanında oldukça düşük performans gösteren ülkeler yer alır. Kitap, bu tabloyu kurumsal denge eksikliğiyle ilişkilendirir.

Türkiye Örneği: Yönetim Sistemi Tartışmasının Verilerle Okunması

Kitabın bütüncül değerlendirmesinde Türkiye özel bir yer tutar. Türkiye'nin performansı, hem dünya ortalamasıyla hem de sistem ortalamalarıyla karşılaştırılır. Bu karşılaştırma, tartışmayı duygusal zeminden çıkarır.

Veriler, Türkiye'nin birçok göstergede parlamenter sistem ortalamasının altında kaldığını göstermektedir. Buna karşılık başkanlık ve yarı başkanlık sistemlerinin ortalamalarına daha yakın bir tablo ortaya çıkar. Bu durum, tartışmayı farklı bir noktaya taşır.

Eser, sorunların kaynağını sistem değişikliğinde değil, sistemin uygulanma biçiminde arar. Yürütmenin yeterince sınırlandırılmaması, hukukun zayıflaması ve denetim mekanizmalarının etkisizleşmesi temel sorun alanları olarak öne çıkar. Böylece çözümün yönü dolaylı ama net biçimde çizilir.

Kavramlar, Endeksler ve Kurumsal Çerçeve Dizini

Bu dizin, kitapta kullanılan temel kavramları ve ölçüm araçlarını, tartışmanın teorik zeminini netleştirecek biçimde bir araya getirir. Yönetim sistemlerinin sonuçlarını anlamak, bu kavramların neyi ölçtüğünü ve nasıl kullanıldığını kavramayı gerektirir. Aşağıdaki başlıklar, eserin analitik omurgasını oluşturan çerçeveyi yansıtır.

Yönetim Sistemleri

Kitapta yönetim sistemleri olarak parlamenter, yarı başkanlık ve başkanlık sistemleri incelenmektedir.

Parlamenter Sistem

Parlamenter sistem, yasama ve yürütmenin birbirine bağlı olduğu bir yönetim modelidir. Yürütme, parlamentonun içinden çıkar ve ona karşı siyasal sorumluluk taşır. Kitapta bu sistem, yürütmenin sınırlandırılması ve denetlenebilirlik açısından öne çıkan bir yapı olarak ele alınır.

Başkanlık Sistemi

Başkanlık sisteminde yürütme, yasamadan bağımsız biçimde teşekkül eder ve tek kişide toplanır. Başkan, doğrudan halk tarafından seçilir ve görev süresi boyunca yasama karşısında siyasal sorumluluk taşımaz. Eserde bu yapı, güç yoğunlaşması ve denetim zorlukları üzerinden tartışılır.

Yarı Başkanlık Sistemi

Yarı başkanlık sistemi, hem halk tarafından seçilen bir cumhurbaşkanının hem de parlamentoya karşı sorumlu bir hükümetin bulunduğu karma bir modeldir. Kitap, bu sistemin ülkeden ülkeye farklı sonuçlar üretebildiğini gösterir. Kurumsal tasarım kadar siyasal kültürün de belirleyici olduğu vurgulanır.

Demokrasi ve Hukuk Göstergeleri

Kitapta incelenen demokrasi ve hukuka dair göstergelerden bazıları.

Siyasi Haklar ve Özgürlükler Endeksi

Bu endeks, ülkelerdeki seçim süreçlerini, siyasal katılım düzeyini ve temel özgürlükleri ölçer. Kitapta, farklı yönetim sistemlerinin bu alandaki performansları karşılaştırmalı biçimde değerlendirilir. Parlamenter sistemlerin ortalama olarak daha yüksek puanlar aldığı görülür.

Demokrasi Sıralaması

Demokrasi sıralaması, seçimlerin niteliği, çoğulculuk, siyasal katılım ve yönetim işleyişi gibi unsurları kapsar. Çalışmada bu sıralama, yönetim sistemlerinin yalnızca hukuki değil, fiilî sonuçlarını okumak için kullanılır.

Hukukun Üstünlüğü Endeksi

Bu endeks, yasaların keyfî biçimde uygulanıp uygulanmadığını ve yargının bağımsızlığını ölçer. Kitapta, yürütme gücünün sınırlandırılmasıyla hukukun üstünlüğü arasındaki ilişki bu veriler üzerinden kurulur.

Sosyal ve Ekonomik Endeksler

Kitapta ayrıntılı olarak incelenene sosyal ve ekonomik endekslerden bazıları. Bunlar arasında Gelir dağılımı, yoksulluk gibi endeks ve göstergeler de bulunmaktadır

Sosyal Gelişim Endeksi

Sosyal gelişim endeksi, eğitim, sağlık, güvenlik ve yaşam kalitesi gibi alanları kapsayan bütüncül bir ölçüttür. Eserde, bu endeks yönetim sistemlerinin toplumsal sonuçlarını değerlendirmek için temel araçlardan biri olarak kullanılır.

İnsani Gelişme Endeksi

Bu endeks, gelir düzeyi, eğitim ve yaşam beklentisini birlikte ele alır. Kitap, yönetim sistemi tercihlerinin uzun vadeli insani gelişim üzerindeki etkisini bu gösterge üzerinden analiz eder.

Yolsuzluk Algısı Endeksi

Yolsuzluk algısı endeksi, kamu gücünün kötüye kullanılma düzeyine dair genel bir çerçeve sunar. Çalışmada, yürütme gücünün yoğunlaştığı sistemlerde bu endeksin daha olumsuz sonuçlar verdiği görülmektedir.

Parlamenter Sistem mi, Başkanlık mı? Temel Bilgiler

Kitap adı: Parlamenter Sistem mi, Başkanlık mı? Yoksulluktan Hukukun Üstünlüğüne Ülkelerin Dünyadaki Yeri

Türü: Akademik araştırma, karşılaştırmalı siyaset

Konusu: Parlamenter, yarı başkanlık ve başkanlık sistemlerinin siyasal, hukuksal ve toplumsal sonuçlarının veriye dayalı karşılaştırması

Yazar: Prof. Dr. H. Emre Bağce

Orijinal adı: Parlamenter Sistem mi, Başkanlık mı?

Orijinal dil: Türkçe

İlk yayımlanma yılı: 2016

Sayfa sayısı: 286

Bölümler / bölüm sayısı: Giriş ve sonuç dışında 21 ana bölüm

Parlamenter Sistem mi, Başkanlık mı? İçindekiler / Bölümleri

Kitap, yönetim sistemlerinin sonuçlarını karşılaştırmalı biçimde ele alan, düzenli ve endeks temelli bir bölümleme yapısına sahiptir. Aşağıda yer alan başlıklar, eserin resmî içindekiler bölümüne sadık kalınarak aktarılmıştır.

• Önsöz

• Giriş

• Ülkeler ve Yönetim Sistemleri

• Siyasi Haklar ve Özgürlükler

• Demokrasi Sıralaması

• İyi Ülke Endeksi

• Yolsuzluk Algısı Endeksi

• Ekonomik Özgürlük Endeksi

• İnsani Gelişme Endeksi

• Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi

• Dünya Sağlık Çalışanı Sıralaması

• Küresel Barış Endeksi

• Hukukun Üstünlüğü Endeksi

• Yürütmenin Sınırlandırılması Endeksi

• Yetişkin Ölüm Oranları

• Küresel Yoksulluk Endeksi

• Kırılgan Devletler Endeksi

• Tutuklu ve Mahkûm Oranları

• İşsizlik Oranları

• Sağlıklı Yaşam Beklentisi

• Gelir Dağılımı Eşitliği (Gini Endeksi)

• Dünya Mutluluk Sıralaması

• Sosyal Gelişim Endeksi

• Sonuç ve Değerlendirmeler

Kitapta Kullanılan Endeks ve Göstergeler – Özet Çerçeve

Bu kitapta yönetim sistemleri, tek bir ölçüt üzerinden değil; demokrasi, hukuk, özgürlükler, refah ve sosyal gelişimi kapsayan çok sayıda uluslararası gösterge üzerinden karşılaştırılmaktadır. Aşağıda, eserde kullanılan tüm temel endeks ve göstergeler, içerik yapısına uygun biçimde özetlenmiştir.

Siyasal Haklar ve Demokrasi

     • Siyasi Haklar ve Özgürlükler

     • Demokrasi Sıralaması

Yönetişim, Hukuk ve Kurumsal Denge

     • Hukukun Üstünlüğü Endeksi

     • Yürütmenin Sınırlandırılması Endeksi

     • Yolsuzluk Algısı Endeksi

Ekonomik ve Sosyal Yapı

     • Ekonomik Özgürlük Endeksi

     • İnsani Gelişme Endeksi

     • Sosyal Gelişim Endeksi

     • Gelir Dağılımı Eşitliği (Gini Endeksi)

Yaşam Kalitesi ve Toplumsal Refah

     • Sağlıklı Yaşam Beklentisi

     • Dünya Mutluluk Sıralaması

     • Dünya Sağlık Çalışanı Sıralaması

Güvenlik, Kırılganlık ve İstikrar

     • Küresel Barış Endeksi

     • Kırılgan Devletler Endeksi

     • Tutuklu ve Mahkûm Oranları

Sosyal Risk ve Ekonomik Baskılar

     • Küresel Yoksulluk Endeksi

     • Yetişkin Ölüm Oranları

     • İşsizlik Oranları

Bu göstergeler, parlamenter, yarı başkanlık ve başkanlık sistemleriyle yönetilen ülkelerin ortalama performanslarını karşılaştırmak için birlikte kullanılmıştır. Kitap, tekil ülke örneklerini inceler fakat esas olarak, sistemler arası genel eğilimleri görünür kılmayı amaçlar.

Sık Sorulan Sorular (Parlamenter Sistem mi, Başkanlık mı? – SSS)

Bu bölüm, kitabın ele aldığı yönetim sistemi tartışmaları hakkında en sık sorulan sorulara, doğrudan eserin sunduğu veriler ve karşılaştırmalar temelinde yanıtlar sunar. Yanıtlar, kitabın 2016 yılında, Türkiye henüz başkanlık sistemine geçmeden önce yapılan analizlerine dayanmaktadır.

Parlamenter Sistem mi, Başkanlık mı? kitabı neyi inceliyor?

Kitap, parlamenter, yarı başkanlık ve başkanlık sistemlerini küresel ölçekte karşılaştırarak, bu sistemlerin demokrasi, hukuk, özgürlükler ve sosyal gelişim üzerindeki sonuçlarını inceliyor. Tartışmayı tanım düzeyinde değil, ölçülebilir veriler üzerinden yürütüyor.

Kitap belirli bir yönetim sistemini savunuyor mu?

Hayır. Eser normatif bir savunu yapmıyor. Bunun yerine, farklı yönetim sistemlerinin hangi koşullarda ne tür sonuçlar ürettiğini karşılaştırmalı biçimde ortaya koyuyor.

Parlamenter sistemle yönetilen ülkeler arasında öne çıkan örnekler hangileridir?

Kitapta yer alan karşılaştırmalarda Danimarka, Norveç, İsveç, Finlandiya, Almanya, Japonya ve Yeni Zelanda gibi parlamenter ülkeler; demokrasi, hukukun üstünlüğü, özgürlükler ve sosyal gelişim göstergelerinde üst sıralarda yer almaktadır. Bu ülkeler, denge ve denetim mekanizmalarının etkin çalıştığı örnekler olarak öne çıkar.

Başkanlık sistemiyle yönetilen ülkeler arasında olumlu örnekler var mı?

Kitap, ABD ve Güney Kore'nin başkanlık sistemi içinde istisnai örnekler olduğunu açıkça gösterir. Bu ülkelerde güçlü kurumsal denetim mekanizmaları ve yerleşik demokratik gelenekler bulunmaktadır. Ancak bu örnekler, başkanlık sisteminin genel eğilimini temsil etmez.

Başkanlık sistemi ekonomik ve siyasal başarıyı garanti eder mi?

Hayır. Kitapta kullanılan veriler, başkanlık sistemiyle yönetilen ülkelerin büyük bölümünün demokrasi, özgürlükler ve sosyal gelişim göstergelerinde dünya ortalamasının altında kaldığını göstermektedir. Başarı, sistemden çok kurumsal yapı ve denetim kapasitesiyle ilişkilidir.

Parlamenter sistem her ülkede otomatik olarak iyi sonuç verir mi?

Hayır. Kitap, parlamenter sistemin de kötü uygulandığında sorunlar üretebileceğini kabul eder. Ancak karşılaştırmalı veriler, parlamenter sistemin ortalama olarak daha iyi sonuçlar verdiğini açık biçimde ortaya koyar.

Kitaptan Çıkarsamalar: Türkiye ve Yönetim Sistemi Tartışması

Bu bölüm, kitabın en temel bulgularını ve Türkiye açısından ulaştığı sonuçları doğrudan görünür kılmayı amaçlar. Yanıtlar, eserin 2016 baskısında, Türkiye başkanlık sistemine geçmeden önce yapılan karşılaştırmalı analizlere dayanmaktadır.

Kitaba göre Türkiye başkanlık sistemine geçerse durum daha olumlu mu olur?

Kitap, bu soruya açık biçimde olumsuz yanıt verir. Başkanlık sistemiyle yönetilen ülkelerin büyük bölümünde demokrasi, hukukun üstünlüğü, özgürlükler ve sosyal gelişim göstergeleri parlamenter ülke ortalamalarının altında kalmaktadır. Türkiye'nin 2016 itibarıyla sahip olduğu göstergeler dikkate alındığında, başkanlık sistemine geçişin iyileşme değil, daha olumsuz bir tablo üretme ihtimali taşıdığı vurgulanır.

Kitaba göre bu olumsuzluk, "yönetim sistemi önemsizdir" anlamına mı gelir?

Hayır. Kitap, yönetim sisteminin tek başına her şeyi açıklamadığını belirtir; ancak sistemin ortalama sonuçlar üzerinde belirgin bir etkisi olduğunu da açıkça gösterir. Yönetim sistemi, denge ve denetim mekanizmalarıyla birlikte ele alındığında siyasal ve toplumsal sonuçlar üzerinde belirleyici rol oynar.

Kitaba göre Türkiye’nin mevcut sorunları başkanlık sistemiyle çözülebilir mi?

Kitaba göre hayır. Türkiye'nin temel sorunları; yürütmenin yeterince sınırlandırılamaması, hukukun zayıflığı ve denetim mekanizmalarının etkisizliğidir. Başkanlık sistemi, bu sorunları çözmek yerine derinleştirme riski taşımaktadır.

Kitaba göre Türkiye başkanlık sisteminde daha iyi yönetilir mi?

Hayır. Kitapta yer alan karşılaştırmalı veriler, bu iddiayı desteklemez. Başkanlık sistemiyle yönetilen ülkelerin genel profili, Türkiye açısından iyimser bir tablo sunmamaktadır.

Kitabın genel sonucuna göre Türkiye için hangi tablo daha risklidir?

Kitabın ulaştığı sonuç nettir:

Türkiye açısından başkanlık sistemi, 2016 itibarıyla mevcut kurumsal yapı ve göstergeler dikkate alındığında, daha yüksek siyasal ve toplumsal risk taşımaktadır. Parlamenter sistem ise doğru kurumsal düzenlemelerle daha olumlu sonuç üretme potansiyeline sahiptir.

Eser Üzerine Kısa Bilgi

Parlamenter Sistem mi, Başkanlık mı?, yönetim sistemi tartışmalarını kavramsal savunular ve normatif tercihler düzeyinde bırakmayan, veriye dayalı bir karşılaştırmalı siyaset çalışmasıdır. Eser, parlamenter, yarı başkanlık ve başkanlık sistemlerini demokrasi, hukuk, özgürlükler ve sosyal gelişim göstergeleri üzerinden kapsamlı ve sistematik biçimde ele alır. Tartışmayı ideolojik ön kabullerden uzaklaştırarak ölçülebilir sonuçlar üzerinden yürütür. Bu yaklaşım, yönetim sistemlerinin soyut vaatleri yerine, ülkelerin siyasal ve toplumsal gerçekliklerinde ne ürettiklerini görünür kılar. Kitap, bu yönüyle hem akademik literatürde hem de kamusal tartışmalarda güvenilir ve kalıcı bir başvuru kaynağı olarak öne çıkar.

Emre Bağce Hakkında Kısa Bilgi

Prof. Dr. H. Emre Bağce, siyaset bilimi ve siyasal düşünce alanında çalışan bir akademisyendir. Çalışmaları siyaset ve medya, etik sorunlar ve demokratik tartışma alanları üzerinde yoğunlaşır. Demokrasi teorisi ve siyasal ideolojiler, araştırmalarının temel eksenini oluşturur. Türkiye'nin siyasal ve toplumsal sorunlarını karşılaştırmalı, yapısal ve eleştirel bir perspektifle ele alan çalışmalarıyla tanınır. Parlamenter Sistem mi, Başkanlık mı?, bu düşünsel birikimin en kapsamlı yansımalarından biridir.

Parlamenter Sistem mi, Başkanlık mı? Baskı Bilgileri

Yazar: Prof. Dr. H. Emre Bağce

Yayınevi: Gonca Yayınevi

İlk basım yılı: 2016

Basım yeri: İstanbul

ISBN: 978-605-4816-57-6

Sayfa sayısı: 286

 Diğer Kitap Özetleri - İncelemeleri de ilginizi çekebilir
      Göz atmak için tıklayın

Bu sayfayı beğendiyseniz, lütfen yorum yapmayı ve çevrenizle paylaşmayı unutmayın.