Eylül ürün derme ayıdır. Üzümü, kavunu, elması, armudu, narı, ayvası ile adeta insana benim zamanımda çok faydalı meyvelere erişebilirsiniz demektedir. Artık yaz aylarının tamamlandığını, kışa hem bedenen hem ruhen hazırlıkların yapılmaya başlanmasını hatırlatır. Güzel Eylülü doyasıya yaşayalım.
Yavuz Sultan Selim Hanın "Bu dünya bir padişah için büyük iki padişah için küçüktür" dediği rivayet edilir. Gerçekten öylemi? Dünyaya gereğinden çok bağlanmak, dünyanın tamamını istemek insanın kendisine yaptığı en büyük zulüm değil mi? Sınırlı bir ömür, karşılanması mümkün olmayan tamahlar.
Elimizde taşıyabileceğimiz bir paketi alıp yürümeye başlarız. Zaman ilerledikçe, yol aldıkça paketin ağırlaştığını hissederiz. Aslında ağırlık değişmiyor ama biz daha ağır hissederiz. Kırk gün önce ahirete göçen annemin acısı artmaya devam ediyor. Gün geçtikçe hasret artıyor, yürek acısı ağırlaşıyor
Koca koca adamlar,koca koca kafalar, Hey büyüklük taslayan minicik zavallılar! Büyük değiller, hatta görünüyor içleri Cılk bir yara gibi, irinlidir kalpleri Bakıyorum sadece, ibretlik o kalplere, Unutmuş tiksinmeyi, hisler donmuş bir nehir, Acıyorum sadece, acıyorum onlara
Ne Paşa Gönüllü ol, ne de insanların verdiği unvanın olsun Paşa, Herkesin Paşa olması gerekmiyor, yeter ki sade bir hayat yaşa. Hayatın sade olmalı, karışık işlerden durmalı uzak Her kim çabalarsa çabalasın kuramaz sana tuzak.
Çözemedim şu dünyayı, çözemedim billahi Çözen var mı acep, bu muhteşem muammayı. Anlamak çözmek değil, çözüm ise anlamak Muammanın sırrı zaten, anlamadan yaşamak.
"Kendine iyi bak veya Kendine iyi davran" dileklerini çok fazla kullanan var günümüzde. Buna çok katılmadığımı söylersem hata mı etmiş olurum acaba. Halbuki bunun yerine "seni sana emanet ediyorum" demekle emanete iyi bak, senin kadar ben de emanete iyi bakılmasını isterim demek istenmiş olmuyor mu?