- Yazar: Okuryazar Editöryal
- Kategori: Tarih, Kitap
- Etiketler: Mustafa Kemal Atatürk Nutuk
- Bu yazı Okuryazar’a 2 saat önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
- Gösterim: 9
Nutuk (Mustafa Kemal Atatürk): Kitap Özeti - Derinlemesine Tarihsel Çözümleme
Nutuk, 1919–1927 arasında yaşanan siyasal dönüşümü Mustafa Kemal Atatürk'ün kendi tanıklığıyla aktaran, modern Türkiye tarihinin en kapsamlı birincil kaynağıdır. Metin, işgal koşullarındaki Osmanlı topraklarında başlayan direnişin örgütlenmesini, Ankara'da kurulan yeni devlet yapısının şekillenmesini ve Cumhuriyet'e uzanan süreci bütün yönleriyle ortaya koyar. Atatürk, Nutuk'u 1927 yılında Cumhuriyet Halk Fırkası Kongresi'nde altı gün boyunca okumuş, daha sonra metin genişletilmiş belge ciltleriyle yayımlanmıştır. Bu yazı, Nutuk'u hem kronolojik akışıyla hem de farklı eğitim düzeylerine göre hazırlanmış özetleriyle ele alan kapsamlı bir başvuru metni olarak hazırlanmıştır.
Eserin özgünlüğü bir komutanın veya devlet adamının hatıratı olması kadar dönemin telgraflarına, resmî yazışmalarına ve kongre zabıtlarına dayanan somut bir belge külliyatı sunmasından gelir. Nutuk; askeri, diplomatik, siyasal ve toplumsal süreçleri bir bütün olarak ele alır. Millî Mücadele'nin hangi aşamalarda nasıl örgütlendiğini, Anadolu'daki farklı siyasal akımların rolünü, İstanbul hükümetlerinin tutumlarını ve yabancı devletlerin politikalarını Atatürk'ün değerlendirmeleriyle birlikte aktarır. Bu özelliği, eseri hem tarihçiler hem de geniş okur kitlesi için eşsiz bir kaynak haline getirir.
Nutuk'un kültürel etkisi de güçlüdür. Metin uzun yıllardır okullarda temel tarih kaynağı olarak okutulur; Türkiye'de ulusal bilincin, yurttaşlık anlayışının ve çağdaş devlet fikrinin şekillenmesinde kalıcı rol oynamıştır. "Gençliğe Hitabe" ile kapanan eser, Cumhuriyet'in değerlerini gelecek kuşaklara emanet eden bir çağrı niteliği de taşır.
Nutuk Kitabının Konusu ve Kısa Özeti (Mustafa Kemal Atatürk)
Nutuk, Mondros Mütarekesi'nden sonra Osmanlı İmparatorluğu'nun içine düştüğü otorite boşluğunu ve işgallerin yarattığı dağınıklığı ifade ederek başlar. Atatürk, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktığında Anadolu'nun farklı bölgelerinde çeşitli direniş odaklarının ortaya çıktığını, fakat bunların ortak bir yönelim veya siyasi programdan yoksun olduğunu belirtir. Eserde ilk aşama, Anadolu'nun örgütlenmesi, kongrelerin toplanması ve ulusal iradeye dayalı bir temsil yapısının kurulmasıdır.
İkinci aşamada TBMM'nin açılması ve düzenli ordunun oluşturulması anlatılır. Doğu, Güney ve Batı cephelerinde yürütülen mücadeleler; TBMM'nin meşruiyet mücadelesi; İstanbul hükümetlerinin girişimleri; iç isyanlar; diplomatik temaslar ve düzenli ordunun inşası bu dönemin temel başlıklarıdır.
Nutuk'un son bölümü, Büyük Taarruz'dan Lozan Antlaşması'na ve Cumhuriyet'in ilanına giden siyasal çerçeveyi ortaya koyar. Atatürk, hem askeri hem siyasi başarıların ardından ortaya çıkan yönetim değişikliğini gerekçeleriyle açıklar ve devrim sürecinin Türkiye'nin geleceği açısından zorunluluğunu vurgular. Eser, Cumhuriyet'in felsefi temellerini özetleyen "Gençliğe Hitabe" ile biter.
Döneme Genel Bakış ve Tarihsel Arka Plan
1918 sonunda Osmanlı Devleti, Mondros Mütarekesi'nin ağır hükümleriyle fiilen denetim altına alınmış durumdaydı. İtilaf Devletleri, limanları, demiryollarını, karayollarını ve Anadolu'nun stratejik bölgelerini kontrol ederek devleti yönetilemez bir hâle getirmişti. İstanbul Hükümeti, fiili işgalleri durduracak iradeyi göstermekten uzaktı. Devletin mali yapısı çökmüş, merkezi otorite neredeyse işlemez hale gelmişti.
Bu ortamda Anadolu'da farklı amaçlarla hareket eden birçok grup ortaya çıkmıştı. Müdafaa-i Hukuk cemiyetleri, bölgesel varlığı koruma fikrini merkeze alırken; bazı çevreler yabancı mandasını bir çıkış yolu olarak görüyordu. Öte yandan, işgallerin yarattığı çaresizliğin içinde silahlı direniş hareketleri gelişiyor, fakat bu girişimler arasında ortak bir komuta, siyasi vizyon veya ulusal bir program bulunmuyordu.
Bu parçalı tabloyu bütünleştiren süreç, Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun'a çıkışıyla başladı. Paşa, Anadolu'daki dağınık yapıyı bir araya getiren, temsil heyetleri ve kongreler aracılığıyla ulusal iradeyi örgütleyen yeni bir yapı kurdu. Merkezi otorite boşluğunun yerini alan bu siyasal örgütlenme, Milli Mücadele'nin temel dayanağı haline geldi.
Nutuk Tam ve Derinleştirilmiş İnceleme
Aşağıdaki bölümler Nutuk'un özgün akışına bağlı olarak Nutuk'un ele aldığı konuları, olay ve meseleleri sistematik biçimde işlemektedir.
Samsun'a Çıkış ve İlk Adımlar
Atatürk, 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ulaştığında hem İngilizlerin hem İstanbul Hükümeti'nin güvenlik kaygılarını dikkate alan bir görevlendirme çerçevesinde hareket ediyordu. Fakat bölgede karşılaştığı tablo beklediğinden daha ağırdı. Milli direnişin temelleri atılmış olmakla birlikte, örgütlenme eksik ve dağınıktı. Paşa, kısa süre içinde görev sınırlarını aşan bir sorumluluk aldı ve gerçek çözümün merkezi bir irade oluşturmak olduğunu vurguladı.
Havza'da yayımlanan genelge, ilk büyük adım sayılır. Bu çağrı, halkı direnişe yöneltmiş, işgallere karşı mitingler düzenlenmesini desteklemiş ve Anadolu'daki moral gücün ortaya çıkmasına yardımcı olmuştur. Atatürk, bu aşamada direnişin yalnızca askeri değil, toplumsal ve siyasal bir zemine oturtulması gerektiğini belirtti.
Bu süreç İstanbul tarafından yakından izleniyor, Paşa'nın faaliyetleri hem endişe hem kuşkuyla değerlendiriliyordu. İstanbul'daki siyasi aktörlerin kararsız ve karmaşık tutumu, Anadolu'daki çalışmaların daha hızlı ve kararlı biçimde yürütülmesini gerekli kılmıştır.
Amasya'da Temel İlkelerin Belirlenmesi
Amasya Genelgesi, Nutuk'ta bir kırılma anı olarak yer alır. Bu belge, "milletin bağımsızlığını yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır" ilkesiyle ulusal mücadelenin siyasal temelini oluşturdu. Atatürk, bu genelgeyle Anadolu'daki tüm direniş unsurlarını aynı çatı altında toplamayı hedefledi.
Genelgede yer alan maddeler, ileride toplanacak kongrelerin gerekçesini de açıklar nitelikteydi. Amasya'daki görüşmelerde askeri komutanlarla işbirliği sağlanmış, direnişin yönetimi için gerekli hazırlıklar yapılmıştır. Genelge, İstanbul ile bağın kopmasına yol açan süreci de hızlandırdı. İstanbul Hükümeti'nin tutumu giderek pasifleşirken, Anadolu'daki temsil yapısı güç kazandı.
Bu dönem, Atatürk'ün merkezî bir direniş stratejisi oluşturduğu aşamadır. Direniş artık bölgesel tepki olmaktan çıkmış, ulusal bir programın parçası haline gelmiştir.
Erzurum Kongresi: Ulusal İradenin Çekirdeği
Erzurum Kongresi, Nutuk'ta geniş yer tutan ve Millî Mücadele'nin yönünü belirleyen dönüm noktası niteliğindeki aşamalardan biridir. Atatürk, kongreye resmi bir görevle değil, tamamen kişisel iradesiyle katıldı. Bu durum, İstanbul Hükümeti'yle bağın fiilen kopmasına yol açtı. Kongre delegeleri, Doğu Anadolu'da Ermeni ve Rum taleplerine karşı ortak bir tutum benimsemişti. Ancak kongrenin önemi bölgesel savunma kararlarıyla sınırlı değildir.
Kongrede alınan kararlar, ulusal bütünlük fikrini pekiştirdi. Manda ve himaye teklifleri açık biçimde reddedildi; ulusal egemenliğe dayalı bir yönetim anlayışı benimsendi. Atatürk'ün seçilmesiyle başlayan yeni dönem, bir bölgenin ötesinde bütün ülkenin temsil edileceği bir siyasal örgütlenmenin temelini oluşturdu.
Erzurum Kongresi, o güne kadar dağınık halde bulunan direniş gruplarını aynı amaç doğrultusunda birleştiren bir siyasi ilkeler bütünü oluşturmuştur. Nutuk, bu kongreyi milletin irade sahibi olduğunu gösteren ilk büyük adım olarak niteler.
Sivas Kongresi: Ülke Çapında Birlik
Sivas Kongresi, Nutuk'ta ulusal hareketin tüm ülkeye yayıldığı aşama olarak anlatılır. Erzurum'da atılan adımlar burada ulusal düzeyde genişletilmiş, bölgesel cemiyetler tek bir çatı altında toplanmıştır. "Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti" adını taşıyan örgütlenme, direnişin siyasal omurgasını oluşturdu.
Kongrede manda tartışmaları yeniden gündeme geldi. Nutuk, Atatürk'ün bu tartışmalarda gösterdiği kararlılığı ayrıntılı olarak aktarır. Kongre üyeleri arasında farklı görüşler vardı; fakat Atatürk, dış güdümlü bir yönetimin ülkenin geleceğini tehlikeye sokacağını belirterek kendi çizgisini kabul ettirdi.
Sivas Kongresi, hareketin hem savunmacı hem de yapıcı bir siyasi programa sahip olduğunu gösterdi. Kongre kararları, ileride kurulacak devlet yapısının temel ilkeleriyle uyumlu bir siyasal anlayışı işaret eder. Heyeti Temsiliye'nin geniş yetkilerle kabul edilmesi, milli otoritenin Anadolu'da resmileşmesini sağlamıştır.
Heyeti Temsiliye Dönemi: Anadolu'nun Yönetimi
Kongrelerden sonra ortaya çıkan siyasal yapı, Anadolu'daki tek meşru otorite haline geldi. Nutuk, bu dönemi ayrıntılı bir siyasi ve diplomatik mücadele tablosu olarak sunar. Heyeti Temsiliye, İstanbul Hükümeti'nin politikalarına karşı net bir çizgi belirlemiş, Anadolu'daki teşkilatları ortak bir hedef etrafında toplamıştır.
Bu süreçte en dikkat çekici gelişmelerden biri, İstanbul ile yürütülen temaslar ve atama krizleridir. İstanbul hükümetleri sık sık değişiyor, her hükümet Anadolu hareketine farklı bir tavır sergiliyordu. Nutuk, bu siyasî gelgitleri güçlü örneklerle aktarır. Atatürk, bu ilişkileri yönetirken tam bağımsızlık ilkesinden ödün vermeyen bir tutum sergilemiştir.
Heyeti Temsiliye, iç güvenliğin sağlanması, silahlı teşkilatların düzenlenmesi ve diplomatik temasların yürütülmesi gibi kritik görevleri üstlendi. Bu dönem aynı zamanda Ankara'nın bir yönetim merkezi olarak doğuşuna işaret eder. Nutuk, Ankara'ya geçiş sürecini sadece coğrafi bir tercih değil, siyasi bir irade olarak değerlendirir.
TBMM'nin Açılmasına Giden Süreç
Nutuk'un ayrıntılı olarak aktardığı bir diğer önemli dönem, Meclis'in açılışına doğru yaşanan siyasi gelişmelerdir. İstanbul'un 16 Mart 1920'de fiilen işgal edilmesi, devlet yönetiminin resmî merkezini işlevsiz hale getirdi. Meclis-i Mebusan'ın dağıtılması ve milletvekillerinin tutuklanması, ulusal iradenin artık İstanbul'da temsil edilemeyeceğini açıkça gösterdi.
Atatürk, bu koşulların ardından Ankara'da yeni bir meclisin toplanmasını zorunlu gördü. Açılacak meclis, olağanüstü yetkilere sahip olmalı ve ülkenin kaderi üzerinde tam yetkili tek otorite haline gelmeliydi. Anadolu'nun farklı bölgelerinden temsilci seçimi yapıldı; bu çalışma Nutuk'ta ayrıntılarıyla aktarılır.
TBMM'nin açılışı, Millî Mücadele'nin dönüm noktasıdır. 23 Nisan 1920'de başlayan bu yeni dönem, yürütme ve yasama gücünü tek elde toplayarak ülkenin yönetimini fiilen Ankara'ya taşımıştır. Nutuk, TBMM'yi "millet egemenliğinin doğrudan tecellisi" olarak değerlendirir ve bu meclisin aldığı kararları, savaşın tüm safhalarının temel dayanağı olarak sunar.
TBMM Dönemi: İç ve Dış Mücadelelerin Yönetimi
TBMM'nin açılmasıyla Millî Mücadele, örgütsel olarak en güçlü evresine girdi. Meclis, işgal altında bulunan bir ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendi. Nutuk, Meclis'in ilk aylarında yaşanan tartışmaları, fikir ayrılıklarını ve olağanüstü koşullarda yürütülen yasama faaliyetlerini ayrıntılı biçimde aktarır. Atatürk, bu dönemde hem iç güvenliğin sağlanması hem de ülkenin uluslararası alanda tanınması için yoğun çaba gösterdi.
Meclis içinde farklı siyasi yönelimler bulunuyordu. Kimileri İstanbul ile uzlaşıyı savunurken, kimileri mücadeleyi askeri yöntemlerle yürütmeyi gerekli görüyordu. Atatürk, ulusal iradeye dayalı bir yönetim anlayışıyla Meclis'i bütünleştirmeye çalıştı. Nutuk, Meclis'in zaman zaman sert tartışmalara sahne olduğunu, buna karşın temel hedef olan bağımsızlık çizgisinden sapılmadığını vurgular.
TBMM aynı zamanda cephelerin ihtiyaçlarını karşıladı, mali kaynak oluşturmaya çalıştı ve Anadolu'da birlik sağlayacak kararlar aldı. İç ayaklanmaların bastırılması, düzenli orduya geçiş ve askeri komuta yapısının güçlendirilmesi bu dönemin belirgin adımlarıdır. Nutuk, Meclis'in devletleşme sürecinin çekirdeğini oluşturduğunu güçlü örneklerle anlatır.
Doğu Cephesi: Siyasi ve Askeri Dengelerin Değişimi
Doğu Cephesi, Millî Mücadele'nin erken başarılarından biri olarak Nutuk'ta geniş yer bulur. Kâzım Karabekir Paşa komutasındaki birlikler, hem Ermeni kuvvetlerine karşı başarı kazandı hem de bölgedeki siyasi dengeleri köklü biçimde değiştirdi. Bu cephede kazanılan zafer, diplomatik açıdan da önemli bir sonuç doğurdu.
Nutuk, Doğu Cephesi'nin sadece bir askerî harekât olmadığını, bölgenin sosyo-politik yapısını doğrudan etkilediğini vurgular. Erzurum ve Kars çevresindeki halkın güvenliğinin sağlanması, yerel teşkilatların desteklenmesi ve bölgenin uzun süreli istikrarı bu başarıların doğal sonucudur.
Bu cephede ulaşılan kazanımlar, Kars Antlaşması'nın yolunu açmış, Doğu sınırları uluslararası düzeyde güvence altına alınmıştır. Nutuk'a göre, bu durum Batı Cephesi'ndeki mücadelenin daha güçlü şekilde yürütülmesini sağladı.
Güney Cephesi: Halkın Direnişi ve Bölgesel Mücadele
Güney Cephesi Nutuk'ta halkın doğrudan direnişiyle öne çıkar. Antep, Maraş ve Urfa'da yürütülen mücadeleler, düzenli ordunun sınırlı olduğu dönemlerde yerel örgütlenmenin önemini göstermiştir. Atatürk, bu şehirlerin kararlılığını ve sivil direnişin yarattığı etkileri ayrıntılı biçimde aktarır.
Fransız birlikleri, bölgedeki Ermeni lejyonlarıyla birlikte ciddi baskı kurmuştu. Ancak halkın örgütlü direnişi bu baskıyı aşmış, şehirler büyük bedeller ödeyerek savunulmuştur. Nutuk, Güney Cephesi'ndeki mücadelenin ulusal birlik duygusunu derinleştirdiğini vurgular.
Bu mücadelelerin sonucu olarak, Fransızlarla yapılan anlaşmalar Anadolu hareketi lehine şekillenmiş ve Güney cephesi önemli ölçüde kontrol altına alınmıştır.
Batı Cephesi ve Düzenli Orduya Geçiş
Batı Cephesi, Millî Mücadele'nin ağırlık merkeziydi. Yunan ordusu işgali genişletirken, Anadolu'da düzensiz kuvvetler yeterli savunma sağlayamıyordu. Nutuk, bu nedenle düzenli orduya geçiş sürecini ayrıntılı olarak anlatır. Atatürk, birliklerin tek komuta altında toplanmasını zorunlu gördü ve bu karar bazı grupların tepkisini çekti.
Kuvâ-yı Milliye birlikleri sahada önemli rol üstlenmişti; ancak uzun vadede dağınık bir yapı ile savaşın kazanılamayacağı açıktı. Düzenli ordu, disiplinli bir yapıyla askeri stratejinin uygulanmasını sağladı. Nutuk, bu kararın uygulanması sürecindeki zorlukları ve iç tartışmaları örneklerle aktarmaktadır.
İnönü Muharebeleri, düzenli ordunun başarısının ilk göstergeleri oldu. Bu muharebeler, ordunun moral gücünü artırdı ve uluslararası alanda Anadolu hareketine güven kazandırdı.
Sakarya Meydan Muharebesi: Dönüm Noktası
Sakarya Meydan Muharebesi, Nutuk'ta Millî Mücadele'nin kaderini belirleyen savaş olarak işlenir. Yunan ordusu Ankara'ya yakın bir hatta ilerlemişti. Bu durum, hem askeri hem siyasi bir tehdit oluşturuyordu. Atatürk'ün "Hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır" anlayışı, savaşın seyrini değiştiren temel yaklaşımdır.
Sakarya'da kazanılan üstünlük, sadece savunma savaşının başarısı değildi. Bu zafer, ordunun yeniden yapılanmasının sonuç verdiğini gösterdi. Aynı zamanda, Meclis'in ve halkın moral gücünü pekiştirdi. Nutuk, bu savaşın stratejik önemini çok boyutlu şekilde anlatır.
Sakarya sonrası diplomatik görüşmeler hızlandı. Anadolu hareketi artık yalnızca askeri değil, uluslararası düzeyde de ciddiye alınan bir güç haline gelmişti.
Büyük Taarruz ve Mudanya Süreci
Nutuk'un en yoğun bölümlerinden biri, Büyük Taarruz'un hazırlık aşamalarıdır. Atatürk, taarruz planını uzun süre gizli tuttu. Ordunun donatımı, lojistik desteği ve moral gücü planın temel dayanaklarıdır. Nutuk'ta bu hazırlıkların detayları titizlikle aktarılır.
26 Ağustos 1922'de başlayan taarruz, kısa sürede sonuç verdi. Dumlupınar'daki kesin zafer, Yunan ordusunun geri çekilmesine yol açtı. Bu başarı, Anadolu'daki işgallerin sona ermesini kaçınılmaz hale getirdi.
Mudanya Ateşkesi, savaşın fiilen bittiğini gösterdi. Nutuk, Mudanya sürecini askeri zaferin siyasal kazanıma dönüşmesi olarak değerlendirir. İstanbul ve Boğazlar, savaşsız biçimde Türk yönetimine bırakıldı.
Lozan Antlaşması ve Cumhuriyet'e Giden Yol
Nutuk, Lozan görüşmelerini Cumhuriyet tarihinin temel dönüm noktası olarak ele alır. Atatürk, Lozan'da yürütülen diplomatik mücadeleyi ve görüşmeler sırasında yaşanan gerilimleri detaylı ve açık biçimde aktarır. Lozan, siyasi bağımsızlığın uluslararası düzeyde onaylanmasını sağlamış, Türkiye'nin modern devlet yapısının hukuki çerçevesini belirlemiştir.
Lozan Antlaşması'nın kabul edilmesiyle birlikte, artık savaş koşullarının belirlediği siyasal yapıdan çıkılması ve yeni bir yönetim anlayışına geçilmesi mümkün hale geldi. Atatürk, Cumhuriyet'in ilanını bu tarihsel bütünlüğün doğal sonucu olarak sunar. Nutuk, Cumhuriyet'i bir rejim değişikliği olmaktan çok, savaşın kazandırdığı bağımsızlık düşüncesinin kurumsal ifadesi olarak yorumlar.
Eserin son bölümü olan "Gençliğe Hitabe", bu tarihsel sürecin özeti niteliğinde bir uyarı ve çağrıdır. Atatürk, gelecek kuşaklara ülkenin bağımsızlığının ancak bilinçli ve kararlı bir tutumla korunabileceğini hatırlatır.
Yaş Gruplarına Göre Nutuk Özetleri
Bu bölümde, ilkokuldan üniversiteye kadar farklı eğitim seviyelerinde okutulan Nutuk için hazırlanmış özetler yer alır. Her özet, ilgili yaş grubunun anlayabileceği açıklıkta ve sadelikte hazırlanmıştır.
Nutuk Özeti – İlkokul Öğrencileri İçin
Nutuk, Mustafa Kemal Atatürk'ün Türkiye'yi özgürlüğüne kavuşturmak için verdiği mücadeleyi anlattığı önemli bir eserdir. Atatürk, 1919 yılında Samsun'a giderek milli mücadelenin ilk adımını attı. Halkla konuştu, onları cesaretlendirdi ve ülkeyi işgal eden devletlere karşı birlikte hareket edilmesini sağladı.
Erzurum ve Sivas'ta toplantılar yapıldı. Bu toplantılarda milletin kendi geleceğine karar vermesi gerektiği kabul edildi. Daha sonra Ankara'da Türkiye Büyük Millet Meclisi açıldı ve ülke savaş boyunca bu meclis tarafından yönetildi. Türk ordusu büyük bir çabayla düşmanı yendi ve ülke bağımsızlığına kavuştu.
Nutuk'un sonunda Atatürk, "Gençliğe Hitabe"de çocuklara ve gençlere ülkeyi koruma sorumluluğunu hatırlatır.
Nutuk Özeti – Ortaokul Öğrencileri İçin
Nutuk, Türkiye'nin işgal yıllarından kurtuluşuna kadar geçen süreci Mustafa Kemal Atatürk'ün kendi ağzından aktardığı bir eserdir. Atatürk, Samsun'a çıktıktan sonra belirli bir plana göre hareket ederek milli mücadelenin temellerini attı. Erzurum ve Sivas kongrelerinde millet egemenliğine dayanan bir yönetim anlayışı kabul edildi.
Ankara'da TBMM açıldı ve ülkenin yönetimi resmen bu meclise geçti. Düzenli ordunun kurulmasıyla savaş daha güçlü biçimde yürütüldü. Sakarya Zaferi ve Büyük Taarruz, kurtuluşun kapısını açtı. Mudanya Ateşkesi ve Lozan Barışı ise Türkiye'nin bağımsızlığını uluslararası düzeyde güvence altına aldı.
Nutuk, bu süreci adım adım açıklarken Atatürk'ün ülkenin geleceğine dair uyarılarını da içerir.
Nutuk Özeti – Lise Öğrencileri İçin
Nutuk, modern Türk tarihinin kurucu belgelerinden biridir. Atatürk, eserde 1919–1927 yılları arasında yaşanan askerî, siyasi ve diplomatik olayları ayrıntılı biçimde değerlendirir. Samsun'a çıkış, Havza ve Amasya kararları, Erzurum–Sivas kongreleri ve Heyeti Temsiliye'nin faaliyetleri eserin ilk bölümünü oluşturur. Bu kararlar, ulusal egemenliğe dayalı bir devlet kurma iradesinin başlangıcıdır.
TBMM'nin açılmasıyla milli mücadele resmî bir yönetime kavuşmuş, cephelerde yürütülen savaşlar Meclis'in kararlarıyla şekillenmiştir. Sakarya ve Büyük Taarruz'un sonucu olarak Anadolu işgalden kurtulmuş, Mudanya ve Lozan süreçleri yeni devletin diplomatik temelini oluşturmuştur.
Nutuk, sırf olayların aktarımından ibaret değildir; Atatürk'ün görüşleri, eleştirileri ve geleceğe ilişkin uyarılarıyla önemli bir düşünsel çerçeve sunar.
Nutuk Özeti – Üniversite Öğrencileri İçin
Nutuk, ulusal bağımsızlık mücadelesini komuta eden kadronun iç değerlendirmesi niteliğindedir. Eser, dönemin telgrafları, kongre kararları, meclis tutanakları ve diplomatik yazışmalarını içeren belge yapısıyla tarihsel bir kaynak değerine sahiptir.
Atatürk, eserde sadece askerî gelişmeleri değil, aynı dönemin siyasal tartışmalarını, mandacılık arayışlarını, örgütlenme krizlerini, iç isyanları ve İstanbul Hükümeti ile ilişkileri geniş bir çerçevede ele alır. TBMM'nin yetkileri, komutanlık düzeni, savaş ekonomisi, diplomatik girişimler gibi konular metnin bilimsel niteliğini güçlendirir.
Nutuk, Millî Mücadele'nin askeri zaferle sınırlı olmadığını; bu zaferin, devletin yapısını dönüştüren bir siyasi programın parçası olduğunu gösterir. Cumhuriyet'in ilanına giden gerekçeler, bu programın bütünlüğü içinde sunulur.
Nutuk Özeti – Genel Okuyucu İçin
Nutuk, Osmanlı Devleti'nin yıkılış döneminden Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna kadar geçen süreci birinci elden aktaran temel kaynaktır. Atatürk, eserde işgaller karşısında nasıl örgütlenildiğini, kongrelerin hangi koşullarda toplandığını, meclisin nasıl açıldığını ve savaşın nasıl yürütüldüğünü açık bir dille anlatır.
Nutuk'un sonu, Cumhuriyet'in ilanıyla ortaya çıkan yeni yönetim anlayışını ve gelecek kuşaklara bırakılan sorumluluğu vurgular. Eser hem tarihsel hem toplumsal açıdan bir rehber niteliğindedir.
Nutuk - Tarihî Kişiler Nutuk-Kısa Analizler
Bu bölüm, Nutuk'un içeriğinde merkezi rol oynayan kişileri işlev, görev, dönemsel katkı ve olaylarla ilişkileri çerçevesinde açıklamaktadır. Her kişi, eserdeki konumu ve tarihsel etkisi açısından değerlendirilmiştir.
Başlıca Kişiler
Mustafa Kemal Atatürk (1881–1938)
Nutuk'un anlatıcısı ve Millî Mücadele'nin önderidir. 19 Mayıs 1919'da üstlendiği görev Osmanlı idaresinin sınırlarını aşan bir sorumluluğa dönüşmüş, Anadolu'daki direnişi ortak bir program altında toplamıştır. TBMM'nin kurulması, düzenli ordunun oluşturulması, Büyük Taarruz'un planlanması ve Cumhuriyet'in ilanı Atatürk'ün doğrudan yönettiği süreçlerdir. Nutuk'ta olayları yalnızca aktarmakla kalmaz; dönem içindeki siyasal tartışmaları, karar alma süreçlerini ve mücadele boyunca karşılaştığı güçlükleri ayrıntılı biçimde değerlendirir.
İsmet İnönü (1884–1973)
Batı Cephesi'nde düzenli ordunun komutanı olarak Nutuk'ta önemli bir yere sahiptir. İnönü Muharebeleri'ndeki başarısı, düzenli orduya geçişin sağlam bir adımla desteklendiğini göstermiştir. Sakarya Meydan Muharebesi'nde başkomutan vekilliği görevini yürütmüş, Lozan Barış Konferansı'nda Türkiye'yi temsil ederek yeni devletin uluslararası meşruiyetini güvence altına almıştır.
Kazım Karabekir (1882–1948)
Doğu Cephesi Komutanı olarak bölgenin güvenliğini sağlayan kritik isimlerden biridir. Ermeni kuvvetlerine karşı kazanılan zaferler ve Kars'ın geri alınması onun komutasında gerçekleşmiştir. Nutuk'ta Karabekir'in askeri başarısı açık biçimde vurgulanır. Siyasal konularda zaman zaman farklı görüşler taşısa da, Millî Mücadele'nin erken dönemindeki etkisi tartışmasızdır.
Fevzi Çakmak (1876–1950)
Milli Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı olarak mücadele boyunca askeri yapının merkezinde yer almıştır. Sakarya ve Büyük Taarruz'un hazırlıklarında belirleyici rol oynamıştır. Nutuk, Çakmak'ın özellikle ordu teşkilatının yenilenmesine yaptığı katkıları ayrıntılı biçimde işler.
Ali Fuat Cebesoy (1882–1968)
Batı Anadolu'daki ilk örgütlenmelerin önemli aktörlerindendir. Nutuk, Ankara'nın bir merkez haline gelmesinde onun katkılarını açık şekilde aktarır. Moskova Büyükelçiliği görevi, diplomatik temasların gelişmesine katkı sağlamıştır.
Refet Bele (1881–1963)
Amasya döneminden itibaren Atatürk'le yakın çalışan komutanlardandır. İstanbul yönetimiyle yapılan görüşmelerde etkili olmuş, askeri yapılanmada görev almıştır. Nutuk, Bele'nin özellikle 1919–1920 dönemindeki faaliyetlerine geniş yer verir.
Rauf Orbay (1881–1964)
Siyasal tartışmalarda önemli bir kişidir. Sivas Kongresi ve TBMM'nin ilk dönemindeki görüş ayrılıkları Nutuk'ta dikkatle işlenir. Atatürk'le zaman zaman farklı düşüncelere sahip olsa da Millî Mücadele'nin başlangıcındaki desteği önemlidir.
Yan Kişiler ve Dönemsel Aktörler
Halide Edip (1884–1964)
Atatürk'ün toplumsal ve kültürel çalışmalarda yakın işbirliği yaptığı isimlerden biridir. Sivas Kongresi döneminde Anadolu hareketine önemli destek sağlamıştır. Nutuk, Halide Edip'in etkisini özellikle teşkilatlanma sürecinde vurgular.
Bekir Sami Bey
Dışişleri alanında etkin olmuş, Londra Konferansı gibi kritik diplomatik temaslarda yer almıştır. Nutuk, onun bazı anlaşmalar üzerindeki tutumunu eleştirel bir bakışla değerlendirir.
Salih Hulusi Paşa
İstanbul Hükümeti'nin temsilcilerindendir. Anadolu hareketiyle yaptığı temaslar Nutuk'ta yer alır ve bu temaslar siyasal gerilim içinde anlatılır.
Kazım Özalp, Ruşen Eşref, Hakkı Behiç, Celaleddin Arif Bey, Seyit Bey
TBMM'nin ilk döneminde yasama faaliyetlerinde aktif rol üstlenen ve Meclis'in çeşitli organlarında görev yapan isimler olarak Nutuk'ta yer alırlar. Her biri dönemin siyasi altyapısının oluşmasına katkı sağlamıştır.
Nutuk'un Son Bölümü: Gençliğe Hitabe
Nutuk, Mustafa Kemal Atatürk'ün 1919–1927 arasındaki mücadele sürecini anlattığı tarihsel bir metin olmanın ötesinde, Gençliğe Hitabe ile sona erer. Bu bölümde Atatürk, Cumhuriyet'in korunması sorumluluğunu doğrudan genç kuşaklara emanet eder. Gençliğe Hitabe, Nutuk'ta anlatılan tüm olayların düşünsel bir özeti ve geleceğe dönük bir uyarı metni niteliğindedir.
Gençliğe Hitabe'nin tarihsel bağlamı, kavramsal içeriği ve metinsel özellikleri, Nutuk'a ilişkin kapsamlı sözlük çalışmasında ayrıca ele alınmaktadır.
Nutuk – Temel Bilgiler
Eserin Adı: Nutuk (Söylev)
Yazar: Mustafa Kemal Atatürk
Tür: Tarih, siyasal değerlendirme, birincil kaynak metni
Konusu: 1919–1927 yılları arasındaki Milli Mücadele, TBMM'nin kuruluşu, savaşların yönetimi, diplomatik süreçler ve Cumhuriyet'in ilanına giden siyasal düşünce bütünlüğü
Orijinal Dil: Türkçe
İlk Yayım: 1927, Ankara – CHF Kongresi'nde altı gün boyunca okunan metin
Sayfa Sayısı: Baskılara göre değişir; Türk Tarih Kurumu'nun 4 ciltlik yayını toplamda binlerce sayfadır. (Örnek: 4. cilt dizin bölümü 367 s.)
Nutukta Yer Alan Başlıca Konular ((Özet ve Tematik Döküm)
– Samsun'a Çıkış
– Havza ve Amasya Genelgesi
– Erzurum Kongresi
– Sivas Kongresi
– Heyeti Temsiliye çalışmaları
– İstanbul Hükûmetleri ile temaslar
– Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) açılması
– İç isyanlar, düzenli orduya geçiş
– Müdafaa-i Hukuk örgütlenmesi
– Sevr
– Cephe savaşları (Doğu, Güney, Batı)
– Sakarya
– Büyük Taarruz
– Cumhuriyetin ilanı
– Lozan'ın kabul süreci
– "Gençliğe Hitabe"
Bu bilgiler, Nutuk'un hem bir belge kitabı hem de siyasal değerlendirme metni olduğunu açık şekilde yansıtır.
Nutuk'un Tam İçindekiler ve Başlıkları
Nutuk ayrıntılı şekilde tüm gelişmeleri aktarır. Okurlar İçindekiler kısmı üzerinden 1919-1927 yılları arasındaki çok sayıda olay ve gelişmenin akışını büyük ölçüde takip edebilirler.
SUNUŞ
Cumhuriyet Halk Fırkası Büyük Kongresi'ni Açış Nutku (15 Ekim 1927)
NUTUK I. CİLT: (1919-1920)
Samsun'a Çıktığım Gün Genel Vaziyet ve Manzara
Düşünülen Kurtuluş Çareleri
Milli Teşekküller, Siyasi Maksat ve Hedefleri
Memleket Dahilinde ve İstanbul'da Milli Varlığa Düşman Teşekküller
İngiliz Muhipleri Cemiyeti
Amerika Mandası İsteyenler
Ordumuzun Vaziyeti
Müfettişlik Vazifemin Geniş Salahiyetleri
Genel Manzarayı Dar Bir Çerçeve İçinden Görüş
Düşünülen Kurtuluş Çareleri
Benim Kararım
Ya İstiklal Ya Ölüm
Tatbikatı Safhalara Ayırmak ve Kademe Kademe Yürüyerek Hedefe Varmak
Milli Sır
Ordu ile Temas
Yunan Ordusunun Manisa ve Aydın Civarını İşgali
Milli Teşkilat Vücuda Getirilmesi ve Milletin İkazı
Mitingler, Milli Tezahürler
Milli Tezahürlerin Akisleri
İstanbul'a Geri Çağrılışım
Sivas'ta Genel Bir Milli Heyet Toplamak Kararı
Adını Saklayan Bir Tanıdığın Amasya'ya Gelmesi
Rauf ve Refet Beylerin Tereddüdü
İstanbul'da Bazı Zatlara Gönderdiğim Mektup
Ali Kemal Bey'in Tamimi
Ali Kemal Bey ve Padişah
Ali Galip Bey Sivas'ta
Sivas'a Hareket
Erzurum'a Hareket
Milli Gaye İçin Ortaya Atılmak Kararı
Erzurum Kongresi Hazırlıkları
Resmi Sıfat ve Salahiyetleri Bırakarak, Milletin Şefkat ve Civanmertliğine Güvenmek ve Vicdani Vazifeye Devam Etmek Kararı
Mersinli Cemal Paşa'nın İstanbul'a Gitmesi
Kumandayı Terk Etmemek Emri
Refet Bey'in 3. Kolordu Kumandanlığı'nı Bırakması
Hamit Bey'in İstanbul Hükümetince Azli
Refet Bey'le Haberleşmeler
Erzurumluların Yardımları
Erzurum Kongresi
Erzurum Kongresi Beyannamesi ve Kararları
Erzurum Kongresi'nde Görülen Tereddütler
Karakol Cemiyeti
Avrupa'dan Bir Şey Beceremeden Dönen Ferit Paşa'ya Çektiğim Şifre
Sivas Kongresi Hazırlıkları
Sivas Valisi'nin Endişeleri
Erzurum'u Terk Lüzumu
Sivas Yolunda
Sivas Kongresi Açılıyor
Sivas Kongresi'nin Meşgul Olduğu İşler
Amerika Mandası İçin Propagandalar
Manda Meselesinin Kongre'de Müzakeresi
Erzurum Kongresi Hiçbir Suretle Manda Kabulü Hakkında Karar Vermiş Değildir
Sivas Kongresi'ni Neticesiz Bırakmak Teşebbüsleri
Ali Galip Hadisesi
Hıyanetin Müşterek Müteşebbislerinden Ferit Paşa Kabinesine Taarruz
İstanbul'daki Hükümetle Münasebeti Kesmek Kararı
Mebus Seçimi ile Uğraşılmaya Başlanması
Memleketi Mercisiz Bırakmamak İçin
Yapılan İtiraz ve Eleştiriler
Kazım Karabekir Paşa'nın Tavsiyeleri
Padişah'ın Beyannamesi
Halit Bey'in Trabzon ve Civarında Milli Teşkilata Memur Edilmesi
Kastamonu Valisi'nin İstanbul Hükümetince Değiştirilmesi ve Bundan Çıkan Hadise
Kastamonu da İstanbul'a Karşı Harekete Geçiyor
Ali Fuat Paşa Batı Anadolu Kuvayi Milliye Kumandanı
Konya Valisi Cemal Bey İstanbul'a Kaçıyor ve Konya Halkı da İstanbul'u Tanımıyor
Refet Bey'in Yerinde Olmayan Bazı Teklifleri
General Harbord Heyeti ve General'e Verdiğim Cevap
Abdülkerim Paşa'nın Aracılıkları
Ferit Paşa Kabinesi Çekilmelidir
Trabzon'dan Gelen Teklif
İlk Bozkır Hadisesi ve izmit Mutasarrıfı'nın Muhalefeti
Ferit Paşa'nın İstifası
Ali Rıza Paşa Kabinesi
Ali Rıza Paşa Kabinesinde Sezilen Tereddüt
Ali Rıza Paşa Kabinesi Milli Teşkilat ve Maksatları Soruyor
Yunus Nadi Bey Aracı Kılınıyor
Cemal Paşa, Kabine Namına Milli iradeye Aykırı Hareketlerden Kaçınılacağını Taahhüt Ediyor
Kazım Karabekir Paşa'nın Benim Hükümet işlerine Karışmam Hakkındaki Fikri
Kazım Karabekir Paşa'nın Şahsen Hükümet İşlerine Karışması Hakkındaki Fikri
Padişah Köleliğiyle Kazanılan İktidar Makamı, iktidarsızlığın Numunesidir
Damat Şerif Paşa Milleti Zehirliyor
Yegâne Kabahatimiz
Ahmet İzzet Paşa'nın Nasihatnamesi
Ali Rıza Paşa Cumhuriyet Yapılacağını Keşfediyor
Salih Paşa Heyeti Temsiliye ile Temas İçin Geliyor
Askerî Nigehban Cemiyeti
İşgali, Kınanmaya Değer Bulmayan Bir Siyaset
Süngülerini Milletin Kalbine Saplayan Yabancıları Misafir Sayan Bir Harbiye Nazırı
Milli Teşkilat Genişliyor ve Kuvvetleniyor
Meclisi Mebusan'ın Toplanacağı Yer
Amasya Mülakatı
Sivas'ta Aleyhime Yapılan Bir Teşebbüs: Şeyh Recep Vakası
Adapazarı Havalisinde Tahrikler
İstanbul'da Kuvayi Milliye Aleyhine Tahrikler
Ali Rıza Paşa Kabinesini Tutmak Kararı
Barış Yapılana Kadar İstanbul'a Ayak Basmamaklığımız ve Mebus Olmamaklığımız Tavsiyesi
Kumandanlarla Fikir Alışverişi
Dört Aykırı Görüş ve Aldığımız Karar
Mebuslara Verilen Talimat
Teşrinievvel [Ekim] 1919'da Mühim Dahili işler
Ali Rıza Paşa Kabinesi Fikrinde ısrarlı
Dahiliye Nazırı'nın Memlekete Sevk Ettiği Nasihat Heyetleri
Refet Paşa Salihli ve Aydın Cephelerine Kumandan Olarak Gönderiliyor
Refet Paşa, Demirci Efe'nin Maiyetine Giriyor
Dahiliye Nazırı'nın Şüphe Veren Halleri
Ali Rıza Paşa Kabinesi Milli Teşkilatı Düşman Teşkilatla, Bizi Ali Kemal ve Sait Molla ile Bir Tutuyor
Dahiliye Nazırı Damat Şerif Paşa Devamlı Olarak Milli Birliği Bozmakla, Harbiye Nazırı, Temsilcimiz Cemal Paşa da Hükümetin İcraatını Müdafaa ile Meşgul
Sait Molla Nasıl Çalışıyordu?
Mister Fru'ya Yazdığım Mektup
Ali Rıza Paşa Kabinesi Düşman İftira ve Yanıltmacalarına Hakikat Diye İnanıyor
Çürüksulu Mahmut Paşa'nın Beyanatı
Milli Teşkilatın Düzene Sokulması
Yahya Kaptan Meselesi
Vicdani Vazifelerimden Biri
1919 Sonbaharında Karşılaştığımız Diğer Bazı Vakalar
Ankara'ya Geliş
Kazım Karabekir Paşa Heyeti Temsiliye'nin Ankara'ya Gitmesine Taraftar Değildi
Genel Vaziyeti İdare ve Sevk Mesuliyetini Üstlenenler, En Mühim Hedefe ve En Yakın Tehlikeye Mümkün Olduğu Kadar Yakın Bulunmalıdırlar
Yeni Mebuslarla Ankara'da Görüşmek Teşebbüsü
Bayburt'ta Bir Yalancı Peygamber
Harbiye Nazırı Cemal Paşa İşbaşından Genç Kumanda Unsurlarını Uzaklaştırmak İstiyor
Harbiye Nazırı Cemal Paşa, Dediklerim Yapılmazsa İstifa Ederim ve Meclisi Mebusan'ın Açılması İmkânsız Bir Hayal Olur, Diyor
İtilaf Devletleri Fevkalade Temsilcilerinin Ali Rıza Paşa Kabinesine Verdikleri Müşterek Nota
İtilaf Devletlerinin Karadeniz Başkumandanı, Osmanlı Devleti'nin Harbiye Nazırı'na Doğrudan Doğruya Talimat ve Emir Vermektedir
İnsaf ve Merhamet Niyaz Etmekle Millet İşleri, Devlet İşleri Görülemez
Ankara Halkı ile Yakından Tanışmak İçin Verdiğim Konferans
Ankara'ya Gelen Mebuslarla Yaptığım Temaslar
Türk Milletinin En Bariz Arzu ve İmanı: Kurtuluş
Misakı Milli Hazırlanıyor
Milli Fikir ve Milli Teşkilatın Kısa Bir Zamanda Temin Ettiği Şeref ve Mevcudiyeti Küçümseyenler
Ankara'da Toplanmak
Harbiye Nazırı Cemal Paşa'nın İşten Uzaklaştırılması Teklifi Karşısında Ali Rıza Paşa Kabinesi
Anadolu'da Bulunan Yabancı Subayların Tutuklanması Kararı
Meclisi Mebusan Reisi Olmam Sakıncalı Görülüyor
Hükümeti Kayıtsız Şartsız Düşürmek ve Kati Mücadele Vaziyeti Almak Lüzumu
Ali Rıza Paşa ve Kabinesinin Mahiyeti
Aldatıcı Vaatler, Ağır İftiralar
Milli Bir Kabine Teşkili İmkansızlığı
Kuvayi Milliye'nin Faaliyetinin Devam Etmesi Hakkında Kamuoyunu Kontrol
Vakaların Gidişatına Tabi Olamazdık
Akbaş Cephaneliği ve Köprülülü Hamdi Bey
Anzavur'un Milli Cephelerimizi Arkadan Vurmak Teşebbüsü
Ali Rıza Paşa Kabinesinin İstifası
Padişah, Halin ve Vaziyetin İcabına Göre Birisini Sadrazamlığa Seçeceğim Diyor
Beni Muamelelere ve İcraata Müdahaleden Men Etmek İsteyenler Benden Tesirli Tedbirler Bekliyor
Salih Paşa Sadrazam Oluyor
Trakya'da Cafer Tayyar Bey'in Takip Ettiği Yanlış Bir Görüş
Karakol Cemiyeti İstanbul'da Teşkilatını Genişletmeye Çalışıyor
İstanbul'daki Kuvayi Milliye Reislerinin Tutuklanması Hakkında Londra'dan Gelen Emir
İstanbul'un İşgali
Manastırlı Hamdi Efendi
İtilaf Kuvvetlerinin Telgrafla Memlekete Yapmak İstedikleri Resmi Tebliğ
Yabancı Devletlere Yaptığım Protesto
Millete Yayımladığım Beyanname
Fevkalade Salahiyete Sahip Bir Meclis'in Ankara'da Toplanması Kararı
Celalettin Arif Bey ile Görüş Ayrılığı
Celalettin Arif Bey Meclisi Mebusan Reisliğini Bırakamıyor
Seçimler Esnasında Bazı Yerlerdeki Büyük Hükümet Memurlarının Çıkardıkları Müşkülat
Samsun'daki Subaylar Arasında Güya Padişahperestlik Hissiyatı Varmış
Türkiye Büyük Millet Meclisi Toplanıyor
NUTUK II. CİLT: (1920-1927)
Türk Milletinin Takip Etmesi Lazım Gelen Siyasi Prensip: Milli Siyaset
Hükümet Teşkili
Milli Hakimiyet Esasına Dayalı Halk Hükümeti: Cumhuriyet
Türkiye Büyük Millet Meclisi, Reisliğine Beni Seçti
İcra Vekilleri Heyeti Teşkili
Hıyaneti Vataniye Kanunu ve istiklal Mahkemeleri Teşkili
Dahili isyanlar
Anzavur isyanları, Düzce isyanı
Hilafet Ordusu
Yenihan, Yozgat ve Boğazlıyan isyanları
Güney Sınırlarımızda Olan Hadiseler
Konya İsyanı
Harp Cephelerinin Vaziyeti
İstanbul, Ankara ile Temas Arıyor ve Bu Teması Nurettin Paşa Temine Çalışıyor
Nurettin Paşa Ankara'da
Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti'nin Harici Meseleler Hakkında İlk Verdiği Karar: Moskova'ya Bir Heyet Gönderilmesi
İlk Genel Yunan Taarruzu
Yunan Taarruzu Karşısında Milli Cephelerin Bozulması Üzerine Meclis'te Şiddetli Tariz ve Eleştiriler
Ciddi Askeri Teşkilat Yapabilmek için ve Bunda Muvaffakiyet İmkânı Temin Edebilmek için, Zaman Şarttır
Yeşilordu
Çerkez Ethem Bey ve Kardeşlerinin İlk Defa Dikkat Çekici Görülmeye Başlanan Bazı Tavır ve Muameleleri
Celalettin Arif, Hüseyin Avni Beylerin Erzurum'a Gidişi ve Oradan Ortaya Attıkları Meseleler
Celalettin Arif Bey'in Geniş Çapta Doğu Vilayetleri Valiliği Teklif Ediliyor
Celalettin Arif Bey Kendi Kendine Erzurum Vali Vekili Oluyor
Doğu Cephesinde Ermenistan'a Taarruz Kararı Verdiğimiz Sırada
Celalettin Arif Bey'in Ültimatomu
Kahraman Erzurum Ahalisinin Bana Açtığı Samimiyet Kucağını Suiistimal Edebileceğine Asla ihtimal Veremedim
Doğu Cephemizde Ermenilerle Harp Başlıyor
Ordularımızın Üstsubay ve Subayları Hakkında Malum Olan Bir Hakikat
Milli Hükümetin Yaptığı ilk Antlaşma: Gümrü Antlaşması
Trakya'daki Vaziyet
Trakya'daki Kolordumuzun Askeri İcapları ve Vatanperverlik Namusunu Yapamamasının Yegâne Mesulü Cafer Tayyar Paşa'dır
İkinci Konya İsyanı
"Ordudan Fayda Yoktur" Sözleri ve Batı Cephesi Kumandanı'nın Taarruz Teklifi
Gediz Taarruzu
Çerkez Ethem ve Kardeşlerinin Çıkardığı Dedikodular
Meclis'te Görülen Aykırı Eğilimler ve Nazım Bey'in Dahiliye Vekilliğine Seçilmesi Karşısında Aldığım Tavır
Millet, Vekillerini Seçerken Çok Dikkatli ve Kıskanç Olmalıdır
Ali Fuat Paşa'nın Moskova Büyükelçiliğine Tayini ve Cephenin İkiye Ayrılması Kararı
Süratle Muntazam Ordu ve Büyük Süvari Kütlesi Vücuda Getirmek ve Gayri Muntazam Teşkilat Fikrini ve Siyasetini Yıkmak Kararı
Görünüşte Bize Mülayim Zannolunan Bir Politika ile Dahilden Bizi Dağıtmak Teşebbüsü
İstanbul'da İktidar Mevkiine Getirilen Tevfik Paşa Kabinesi Ankara İle Temas İmkanı Arıyor
Bilecik Görüşmesi Kararlaşıyor
Ethem ve Tevfik Kardeşlerin Muhalefete Geçmesi
Tevfik, Cephe Kumandanı'nı Tanımıyor
Ethem ve Tevfik Kardeşler ve Kendileriyle Hemfikir Olan Bazı Arkadaşlarının Milli Hükümete İsyanı
Bilecik Görüşmesi
İzzet ve Salih Paşalar Ankara'da
Ethem ve Kardeşleri Zaman Kazanmak İçin Bizi Aldatmaya Çalışıyorlardı
Çerkez Ethem, Hükümetin Kanunlarını Tanımıyor
Demirci Efe de Harekete Geçiyor
Reşit, Orduyu Yoldan Çıkarmaya Teşebbüs Ediyor
Çerkez Ethem'e Bir Nasihat Heyeti Gönderiliyor
Asi Ethem ve Kardeşleri Aleyhine Fiili Harekata Geçilmesini Emrettim
Ethem ve Kardeşleri, Kuvvetleri ile Beraber Düşman Saflarında Layık Oldukları Vaziyeti Aldılar
Birinci İnönü Zaferi
Düşmanlarla İşbirliği Yapan Saruhan Mebusu Reşit Bey'in Mebusluktan İhracı Kararı
Ethem ve Kardeşleri, Canlarını Refet Paşa'ya Borçludurlar
İzzet ve Salih Paşalar Ankara'dan Memnun Görünmüyor, ille Payitahta Gitmek istiyorlardı
Sadrazam Tevfik Paşa Benimle Temas Arıyor
Tevfik Paşa'ya Verdiğim Resmi ve Özel Cevaplar
Tevfik Paşa ve Arkadaşları, Anadolu'yu İstanbul Hükümetine Bağlamaya Çalışıyor
Teşkilatı Esasiye Kanunu'nun Esas Maddelerini Tevfik Paşa'ya Bildirdim
İlk Teşkilatı Esasiye Kanunumuzun Tarihçesi
Hilafet ve Saltanat Meseleleri Hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne Verdiğim izahat
Londra Konferansı'na iştirak Edecek Delegeler, Doğrudan Doğruya Milli İradeyi Temsil Eden Büyük Millet Meclisi Tarafından Seçilmelidir
Tevfik Paşa Yeminle Bağlı Olduğu Kanunu Esasi'ye Sadakatten Ayrılamıyor
Osmanlı Ricalinin Mümtaz Vasfı
Tevfik Paşa'nın Teklifleri Karşısında Büyük Millet Meclisi'nin Kararı
Londra Konferansı'na İştirakimiz
Delegeler Daha Yolda iken Başlayan Yunan Taarruzu
İkinci İnönü Zaferi ve İsmet Paşa'nın Metristepe'den Gördüğü Vaziyet
Güney Cephesindeki Harekât
Yunan Ordusunun Genel Taarruz Planında Nazarı Dikkati Çok Çeken Bir Hata
Refet Paşa Kendisi Mağlup Olduğu Halde Düşmanı Mağlup Kabul Ediyordu
Refet Paşa Türk Ordusuna Başkumandan Olmak istiyordu
Londra Konferansı'ndan Dönen Hariciye Vekili Bekir Sami Bey'in imzaladığı Mukaveleler
Bekir Sami Bey, Ne Olursa Olsun Barış Yapmak Taraftarı idi
Meclis'te Belirmeye Başlayan Siyasi Gruplar
Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Grubu'nun Teşkili
Hoca Raif Efendi "Muhafazai Mukaddesat Cemiyeti" Teşkil Ediyor
Kazım Karabekir Paşa, "Devlet Şeklinde Tarihi Değişiklik Teşebbüslerinde Askeri ve Mülki Ricalin Lazımı Gibi Görüşü Alınmalıdır" Diyor
İzzet ve Salih Paşaların İstanbul'da Siyasi Vazife Almayacaklarını Taahhüt Etmeleri Üzerine İstanbul'a Dönmelerine Müsaade Edildi
İzzet ve Salih Paşalar Sözlerinde Durmadılar
Ahmet İzzet Paşa Türk Milletine Hizmet Etmeyi, Vahdettin'in Hizmetkârı Olmaya Tercih Edemedi
Muhterem Milletime Tavsiyem
Sakarya Meydan Muharebesi
Ordunun Başına Geçmemi isteyenler
Başkumandanlığı Kabul Ediyorum
Başkumandanlığıma Yapılan İtirazlar
Başkumandanlığı Fiilen Üstlendim
Tekâlifi Milliye Emirleri
Cephe Karargahına Hareket
Hattı Müdafaa Yoktur, Sathı Müdafaa Vardır
Bütün Türk Milletini, Cephede Bulunan Ordu Kadar, Fikren, Hissen ve Fiilen Muharebe ile Alakadar Etmeli İdim
Büyük Millet Meclisi'nce Bana Müşir Rütbesiyle Gazi Unvanı Verilmesi
Fransa Hükümeti ile Temas ve Ankara Anlaşması
Pontus Meselesi
Anadolu Ortasında Yeniden Çıkan Birtakım Dahili isyanlar
Merkez Ordusunun Teşkili ve Nurettin Paşa'nın Kumandanlığa Tayini
Malta'dan Yeni Dönen Nafıa Vekili Rauf ve Kara Vasıf Beyler Takip Olunan Askeri Siyaseti Öğrenmek istiyorlardı
Benim Şahsen Ankara'dan Uzaklaşmam Arzu Ediliyordu
İkinci Grup Teşekkül Ediyor
Ordu Saflarına Kadar Yaydırılan Bozguncu Telkinler
Ordumuzun Kararı Taarruzdur
Hazırlığı Kafi Derecede Olması Lazım Gelen Üç Vasıta; Dahili ve Görünürdeki Cephelerimiz
Doğu Cephesi Kumandanı'nın Bir Görüşü
Muhtelif Devletlerle Yapılan Resmi ve Gayri Resmi Birtakım Temaslar
Cihan Nazarında Vereceğimiz imtihana Hazırlanırken
22 Mart 1922 Tarihli Mütareke Teklifi
Mütareke Teklifine Cevap Vermeye Hazırlanırken Alınan Barış Teklifi
Başkumandanlık Kanunu'nun Tarihçesi
Memleketin Yüksek Menfaati Namına Başkumandanlık Vazifesini Yapmaya Devam Kararını Verdim
Ordunun Kıpırdanamayacağını İddia Eden Bir Gafili Alkışlayanlar
Ordumuzun Manevi ve Maddi Kuvveti Milli Emelleri Tam Bir Emniyetle Elde Edecek Mertebeye Ulaşmıştı
Muhalif Grubun Meclis'teki Faaliyeti
Rauf Bey İcra Vekilleri Heyeti Reisi Oldu
Taarruz Kararı
1. Ordu Kumandanı Ali ihsan Paşa'nın Meydana Getirdiği Vaziyetler
Taarruz Planımızın Esası
Taarruza Hazırlık Emri
26 Ağustos 1922, Taarruz Emri
Başkumandan Muharebesi
Mütareke Teklifi
Ordularımız İzmir Rıhtımında İlk Verdiğim Hedefe, Akdeniz'e Vardılar
İtilaf Devletlerinin 23 Eylül 1922 Tarihli Mütareke Teklifi
Mudanya Konferansı
Barış Konferansı'na Göndereceğimiz Delegeler
İsmet Paşa'nın Hariciye Vekilliğine ve Delege Heyeti Reisliğine Seçilmesi
Lozan Barış Konferansı'na Davet
Saltanatın Lağvı
Rauf Bey'in Saltanat ve Hilafet Hakkındaki Fikri
Saltanatın Lağvı Meclis'te Müzakere Olunurken Rauf Bey'e Verdiğim Rol
Lozan Barış Konferansı'na Tevfik Paşa ve Arkadaşları da İştirak Etmek İstiyordu
Menfaatlarını Kirli Bir Tahtın, çürümüş, Çökmüş Ayaklarına Sarılmakta Bulanlar
Osmanlı Saltanatının Lağvı Kararının Verildiği Gün Teşkilatı Esasiye, Şer'iye ve Adliye Encümenlerinin Müşterek Toplantısı
Müşterek Encümene Anlattığım Hakikat
Osmanlı Saltanatının Yıkılış ve Bitiş Merasiminin Son Safhası
Hain Vahdettin Bir İngiliz Harp Gemisiyle İstanbul'dan Kaçıyor
Asil Bir Milleti Yüz Kızartıcı Bir Vaziyete Düşüren Sefil
Abdülmecit Efendi'nin Büyük Millet Meclisi'nce Halife Seçilmesi
Abdülmecit Efendi, Babasının Adı Münasebetiyle de Olsa "Han" Unvanından Vazgeçemiyor
Halife Olacak Zatın Sıfat ve Salahiyeti Ne Olacaktı
Türkiye Halkı Kayıtsız Şartsız Hakimiyetine Sahiptir
Lozan Barış Konferansı
Osmanlı Devleti'nin Dünya Nazarında Hiçbir Kıymeti Kalmamıştı
Halk ile Yakından Temasa Gelmek, Ruh Halini ve Fikri Eğilimleri Bir Daha incelemek için
Milli Hakimiyet ve Hilafet Makamının Vaziyetleri ve Münasebetleri
Halife Olan Zatı Ümide Düşürecek Sadakatkârane Muameleler
Din Oyunu Aktörleri, Halife'yi Bütün İslamın Hükümdarı Yapmak istiyorlardı
Hilafet Meselesi Hakkında Halkın Tereddüt ve Endişesini Gidermek için Verdiğim İzahat
Teşkilatı Esasiye Kanunu'nda Ukde Teşkil Eden Noktalar
Halk Fırkası'nı Teşkil Teşebbüsü
Dokuz Umde, Fırkamızın ilk Programı
Lozan Konferansı Kesintiye Uğradı
Lozan Konferansı Müzakereleri Üzerinde Meclis'te Hararetli Münakaşalar
Meclis'teki Muhaliflerin Muhtelif Hücum Hareketleri
"Beni Vatandaşlık Haklarından Mahrum Etmek" Teklifi Üzerine Meclis'te Vuku Bulan Beyanatım
Teklif Edilen Maddedeki Şartlara Neden Sahip Değildim
Milletin, Hakkımda Gösterdiği Muhabbet ve itimadın Samimi ifadeleri
Yeniden Seçim Yapılması Kararı
Lozan Konferansı'nın ikinci Safhası ve Yeni Seçimlerde Milletin Gösterdiği Uyanıklık
Nurettin Paşa'nın Resen Mebus Olmak Teşebbüsü ve Yayımladığı Yaşamöyküsü
Nurettin Paşa'nın ve Babası Müşir İbrahim Paşa'nın Meşrutiyet İnkılabına Temaslarının Şekline ve Derecesine Ait Hatıralarım
Yaşamöyküsü Kitapçığına Göre Nurettin Paşa'nın Meşrutiyet'in Elde Edilişinden Sonra Gördüğü Hizmetler
Irak Seferi'nde Nurettin Paşa
Büyük Taarruz Harbi'nde Nurettin Paşa Muharebe Meydanını Dürbünle Seyretmeyi Tercih Ediyordu
Yaşamöyküsü Kitapçığına Göre Nurettin Paşa'nın İstanbul'da ve Anadolu'da Gördüğü Mühim İşler Nelerdi
Nurettin Paşa, Zaferin Şerefine En Az İştirake Hakkı Olanlardan Biridir
Nurettin Paşa'yı ve Ordusunu Bizzat Takip ve Sevk ve İdareye Zaruret Gördüm
Millet ve Tarih, Unvan Vermekte O Kadar Cömert Değildir
Lozan Barış Antlaşması
Mondros Mütarekesi'nden Sonra Türkiye'ye Yapılan Dört Barış Teklifi Arasında Bir Mukayese
Delege Heyeti Reisi İsmet Paşa ile Heyeti Vekile Reisi Rauf Bey Arasında Çıkan Anlaşmazlık
İsmet Paşa'da, Heyeti Vekile Reisi Rauf Bey'e Karşı Güvensizlik Hissi Başlamıştı
Yunan Tamiratı Meselesinden Dolayı İsmet Paşa ile Heyeti Vekile Arasında Hasıl Olan Görüş Farkı ve Gerginlik
Ben, İsmet Paşa'nın Görüşünü Destekledim
Meseleyi Hal İçin Bir Tarafa Hak Vererek Diğer Tarafı Susturmak Sistemini Tatbik Etmedim
Kuponlar ve İmtiyazlar Hakkındaki Haberleşmeler İki Tarafı Yeniden Asabiyete Sevk Etti
Rauf Bey'in Aradaki Görüş Ayrılığını Kendisi ile İsmet Paşa Arasında Başlı Başına Bir Mesele Sayması Doğru Değildir
Rauf Bey, Müzakereleri Bitirip Barışı Hazırlayan İsmet Paşa'nın Netice Hakkında Hükümetin Fikrini Soran Telgrafına Cevap Vermemişti
İsmet Paşa'ya Barışı İmzalamasını Bildirdim
İsmet Paşa'nın Çektiği Istırap
Lozan Barış Antlaşması'nı Hazırlayan ve İmzalayanlara Teşekkür ve Tebrik
Rauf Bey Tebrik Etmek İstemiyor
Rauf Bey'in Yazdığı veya Yazdırdığı Telgraf
Rauf Bey Lozan Antlaşması'nı Yapan İsmet Paşa'yı Tebrik Vesilesiyle Mondros Mütarekesi'ni Yapan Kendisini Müdafaaya Çalışıyor
Rauf Bey Muzaffer Ordunun Başından Lozan'a Giden Zata Zaferden Zafere Yürüyen Ordunun Hikayesini Anlatıyor
Rauf Bey "İsmet Paşa İle Karşı Karşıya Gelemem, Onun Karşılanmasında Bulunamam" Diyor
Rauf Bey Devlet Riyaseti Makamının Takviyesini Söylerken Ne Düşünüyordu
Memlekete ve Millete Kimler Hizmet Ederse "Apotr" Onlardır
Rauf Bey'in Heyeti Vekile Reisliğinden, Ali Fuat Paşa'nın Büyük Millet Meclisi İkinci Reisliğinden İstifaları
Yeni Türkiye Devleti'nin İdare Merkezi: Ankara
Meclis'te Fethi Bey'in Riyasetindeki Heyeti Vekile'ye, Fethi Bey'in Şahsına Tarizler ve Eleştiriler Başladı
Tatbiki İçin Münasip Zaman Beklediğim Bir Fikrin Tatbiki Anı Gelmişti
Fethi Bey'in Riyasetindeki Heyeti Vekile istifa Ediyor
Heyeti Vekile Listeleri ve Heyeti Vekile Riyasetine Seçilmesi Muhtemel Görülen Simalar
"Milli Hakimiyetimizi Her Şeye ve Her Şeye Karşı Koruyalım" Diyen Zat
Fırka İdare Heyeti de Kati Bir Heyeti Vekile Listesi Hazırlayamadı
Cumhuriyetin İlanı Kararını Nerede ve Kimlere Söyledim
İsmet Paşa ile Cumhuriyetin ilanı Kanununa Ait Tasarıyı Hazırladık
29 Teşrinievvel [Ekim] 1923 Günü Halk Fırkası Grubu'nda Cereyan Eden Müzakereler
Ben, Umumi Reis Sıfatıyla Meselenin Halline Memur Edildim
28/29 Teşrinievvel [Ekim] Gecesi Hazırladığım Kanun Müsveddesini Teklif Ettim
Hükümetimizin Şekli Mutlaka Cumhuriyet Olacaktır
Teklifim Fırka'ca ve Hemen Meclis'çe Müzakere ve "Yaşasın Cumhuriyet" Sesleri Arasında Kabul Olundu
Türkiye Cumhuriyeti Riyasetine, Türkiye Büyük Millet Meclisi Oybirliğiyle Beni Seçti
Cumhuriyetin İlanından Milletin Duyduğu Genel ve Samimi Sevince İştirakte Tereddüt ve Endişe Gösterenler
Rauf Bey'in Cumhuriyet İlanı Dolayısıyla İki İstanbul Gazetesi ile Yaptığı Görüşme
İstanbul Halkı Temsilcileri Cumhuriyetin ilanını Nasıl Karşılamışlardı
Cumhuriyetin İlanıyla Boşa Çıkan Ümitler
Cumhuriyetin İlanı Üzerine Halife'ye Yaptırılmak istenen Rol ve Halife Lehinde Yapılan Neşriyat
Rauf Bey'in Ankara'ya Gelerek Birtakım Propagandalarla, Arkadaşları, Fırka'yı Aleyhimize Teşvik ve Tahrike Koyulması
Rauf Bey'in Sahneye Koymak istediği Oyunu Keşfedenler Tarafından, Bir Fırka Toplantısında Rauf Bey'in Çekildiği İmtihan
Kazım Paşa'ya "Cumhuriyetin ilanına Mâni Olabilirsen Memlekete Büyük Hizmet Etmiş Olursun" Diyen Rauf Bey Asla Cumhuriyet Taraftarı Olamaz
Saltanat Devrinden Cumhuriyet Devrine intikal Devresi ve Bu Devirde İki Fikir ve Görüşün Devamlı Mücadelesi
İsmet Paşa'nın Meclis'te Rauf Bey'e Cevapları
Hilafetin Lağvı Zamanı da Gelmişti
Hilafetin, Şer'iye ve Evkaf Vekâletlerinin Lağvı ve Tevhid-i Tedrisat (Öğretimin Birleştirilmesi) Kararı
Hilafet Makamının Muhafazasında Dini ve Siyasi Menfaat ve Zaruret Bulunduğu Zehabında Olanlara Verdiğim Cevap
İslam Ehlini Bir Halife Heyulasıyla Hala Meşgul Etmek ve Aldatmak Gayretinde Bulunanlar, Bilhassa Türkiye'nin Düşmanlarıdır
Neticesiz Bıraktırılan Büyük Bir Komplo
Komploya Karşı Hareket Şeklimiz
Komplo Tertip Edenlerin Meclis'e ve Kamuoyuna Karşı Ordu İle Yapmak İstedikleri Blöf Meydana Çıkarıldı
Kazım Karabekir Paşa'yı Meclis'e Bir An Evvel İltihak Ettirmekte Acele Edenler, Yaptığımız Muameleyi İptale Çalışıyorlardı
Hükümet Çarpışmayı Açıktan ve Cepheden Kabul Etti
"Cumhuriyet" Sözünü Söylemeye Rauf Bey'in Ağzı Varmıyordu
Meclis'te Yapılan Müzakerelerin Muhalif Matbuatta Yankıları
Meclis'te Gensorunun Son Günü
Rıza Nur Bey'in Arnavutları Türklük Aleyhine İsyana Teşvik Edenlerden Biri Olduğu Anlaşıldı
Büyük Millet Meclisi'nin İsmet Paşa Kabinesine İtimat Etmesi Muhalif Kalem Sahiplerine Daha Neler Yazdırdı
Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası ve En Hain Zihinlerin Mahsulü Olan Programı
Cumhuriyet Düşmanlarının Son Namertçe Teşebbüsleri
Memlekette Sükûn ve Asayişi Tesis İçin Tatbik Edilen Olağanüstü Tedbirlerin İyi Neticeleri
Türk Gençliğine Bıraktığım Emanet
Dizin
HARİTALAR
Sık Sorulan Sorular (Nutuk – SSS)
Nutuk ile ilgili sık sorulan sorular ve cevaplar
.
Nutuk nedir?
Nutuk, Atatürk'ün Millî Mücadele ve Cumhuriyet'in kuruluş yıllarını ayrıntılı biçimde anlattığı birincil kaynak eserdir.
Nutuk'un yazarı kimdir?
Mustafa Kemal Atatürk'tür. Eser 1927'de okunmuş ve daha sonra kitaplaştırılmıştır.
Nutuk hangi yılları anlatır?
1919'dan 1927'ye kadar olan dönemi anlatır; yani hem savaş sürecini hem de Cumhuriyet'in ilk yıllarını kapsar.
Nutuk'un amacı nedir?
Millî Mücadele'nin nasıl yürütüldüğünü belgelemek, yanlış bilgileri düzeltmek ve yeni devletin temel ilkelerini açıklamak.
Nutuk kaç sayfadır?
Baskıya göre değişir; TTK'nın 4 ciltlik baskısı binlerce sayfa belge içerir.
Nutuk'un ilk cümlesi nedir?
Atatürk, "genel durumu ve görünümü" anlatarak başlar; eserin açılışı dönemin dağınık tablosuyla yapılır.
Nutuk'un sonunda ne vardır?
"Gençliğe Hitabe" bulunur. Bu metin geleceğe bırakılmış bir uyarı ve görev çağrısıdır.
Nutuk'un özeti nedir?
Atatürk, Samsun'a çıkıştan Cumhuriyet'in ilanına kadar ulusal direnişi, savaşları, kongreleri ve diplomatik süreçleri açıklar.
Nutuk neden önemlidir?
Birincil kaynak olması, resmi yazışmaları içermesi ve dönemin doğrudan tanığı tarafından kaleme alınmış olması nedeniyle tarihsel değer taşır.
Nutuk kimin için yazılmıştır?
Hem dönemin siyasal kadroları hem de gelecek kuşaklar için hazırlanmış bir tarih belgesidir.
Nutuk'un hedeflediği mesaj nedir?
Ulusal bağımsızlığın, ancak millet iradesi ve kararlı bir duruşla korunabileceği.
Nutuk hangi kongreleri anlatır?
Erzurum ve Sivas başta olmak üzere, tüm bölgesel örgütlenme süreçlerini değerlendirir.
Nutuk hangi savaşları içerir?
Doğu Cephesi harekâtı, Güney Cephesi direnişi, İnönü muharebeleri, Sakarya ve Büyük Taarruz gibi tüm kritik çatışmalar.
Nutuk'ta Lozan nasıl değerlendirilir?
Uzun ve zorlu bir mücadelenin uluslararası hukuk alanındaki kesin başarısı olarak anlatılır.
Nutuk bir hatırat mıdır?
Evet, fakat sıradan hatırat değildir. Resmî belgeler, telgraflar ve görüşme tutanaklarını içeren birincil kaynak niteliğindedir.
Nutuk'ta kimler eleştirilir?
Vahdettin, Damat Ferit Paşa, mandacılık yanlıları ve direnişe zarar veren siyasi çevreler eleştirel biçimde değerlendirilir.
Nutuk hangi yayınlardan okunmalı?
Türk Tarih Kurumu'nun belgelere dayalı 4 ciltlik baskısı akademik açıdan en güvenilir baskılardan biridir.
Nutuk'un dili nasıldır?
Kongre tutanaklarının resmiyeti, muharebe bölümlerinin ayrıntıları ve siyasal değerlendirmeler bir arada bulunur.
Nutuk PDF olarak bulunur mu?
Birçok kurum farklı baskılarını yayınlar; TTK baskısı geniş belge yapısıyla en kapsamlı olanlardandır.
Nutuk'un kısa özeti nedir?
Ulusal direnişin örgütlenmesi, savaşın kazanılması ve Cumhuriyet'in kurulmasına giden yolun özlü biçimde anlatımıdır. Bu yazıda ilkokul, ortaokul, lise, üniversite ve genel okuyucu için farklı seviyelerde Nutuk'un kısa özetine göz atabilirsiniz.
Eser Üzerine Kısa Bilgi
Nutuk, sadece bir tarih anlatımı değil, Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluş sürecinin düşünsel çerçevesidir. Eser, belge bütünlüğü ve siyasi çözümlemeleriyle modern Türkiye'nin nasıl şekillendiğini doğrudan tanıklık üzerinden açıklar. Kongrelerden meclisin açılışına, askeri karar süreçlerinden Lozan'a kadar her aşamayı sistemli bir bütünlük içinde sunar.
Bu yönüyle hem akademik araştırmaların temel kaynağı hem de devletin ve milletin yaşamında kullanılan referans metinlerden biridir.
Mustafa Kemal Atatürk Hakkında Kısa Bilgi
Mustafa Kemal Atatürk (1881–1938), Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, modernleşme sürecinin yönlendiricisi ve Millî Mücadele'nin başkomutanıdır. Manastır Askeri İdadisi, Harp Okulu ve Harp Akademisi mezunudur. Balkanlar, Kafkasya, Çanakkale ve Suriye cephelerinde görev yaptı. Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk cumhurbaşkanıdır. Cumhuriyet'in ilanından sonra hukuk, eğitim, dil, ekonomi ve kültür alanlarında köklü reformlara öncülük etti. Atatürk, büyük bir komutan olduğu kadar, siyasal düşüncesi ve devlet örgütü kurma vizyonuyla da dünya tarihinde özgün bir konuma sahiptir.
Nutuk Baskı Bilgileri
Aşağıdaki bilgiler, Nutuk'un başlıca güvenilir baskılarından derlenmiş kronolojik bir listedir:
1927 – Orijinal Baskı (2 Cilt + Belge Ciltleri)
Cumhuriyet Halk Fırkası Kurultayı'nda okunmuş ve ardından iki ana metin cildi ile belge dizinleri halinde basılmıştır.
Türk Tarih Kurumu – 4 Ciltlik Bilimsel Baskı (Son baskılar: 2019)
I. Cilt: 2–579 s.
II. Cilt: 582–1197 s.
III. Cilt: 1200–1917 s.
IV. Cilt: Genel Dizin (367 s.)
Bu baskı, belgeleri tam haliyle içerdiği için akademik kullanımlarda tercih edilir.
İş Bankası Kültür Yayınları – Günümüz Türkçesi Baskıları
Açıklamalı ve sadeleştirilmiş çeşitli baskıları içerir; geniş okur kitlesi tarafından tercih edilir.
MEB / Eğitim Amaçlı Kısaltılmış Baskılar
Okullarda kullanılan sadeleştirilmiş veya bölüm bazlı Nutuk versiyonlarıdır.
Çeşitli Üniversite Yayınları – Belgesel/Ek Açıklamalı Baskılar
Bazı üniversiteler Nutuk'u tarihsel yorumlarla birlikte yayımlar; ancak bilimsel dayanak açısından TTK baskıları temel referans niteliğindedir.
Kaynakça (Nutuk ve Nutuk Üzerine Çalışmalar)
Aşağıdaki kaynakça iki bölümden oluşur: Nutuk'un temel bilimsel baskıları ve birincil kaynaklar ve Nutuk üzerine akademik çalışmalar, kitaplar, makaleler.
Birincil Kaynaklar ve Temel Nutuk Baskıları
• Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk, 1927 Orijinal Basım.
• Mustafa Kemal Atatürk, Nutuk – Türk Tarih Kurumu 4 Cilt Bilimsel Baskı.
• TTK Yayınları, Nutuk Belge Ciltleri ve Genel Dizin.
• TBMM Zabıt Ceridesi (1919–1923) – Görüşme tutanakları.
• Hariciye Nezareti Arşivi – Lozan belgeleri.
• Atatürk'ün telgrafları, emirleri ve kongre zabıtları (Nutuk belge eklerinde yer aldığı biçimiyle).
Nutuk Üzerine İkincil Kaynaklar ve Akademik Eserler
• Afet İnan, Atatürk'ün El Yazmaları ve Nutuk Hazırlık Süreci.
• Mim Kemal Öke, Atatürk ve Millî Mücadele Diplomasisi.
• Sina Akşin, İstanbul Hükümetleri ve Millî Mücadele.
• Erik Jan Zürcher, Millî Mücadele ve Modern Türkiye'nin Doğuşu.
• Feroz Ahmad, Modern Türkiye'nin Oluşumu.
• Şerafettin Turan, Atatürk ve Devrim Tarihi.
• İlber Ortaylı, İmparatorluğun En Uzun Yüzyılı (Nutuk'un arka planı açısından temel başvuru).
• Stanford Shaw – Ezel Kural Shaw, Osmanlı'dan Cumhuriyet'e Türkiye Tarihi.
• Falih Rıfkı Atay, Çankaya.
• Yusuf Hikmet Bayur, Türk İnkılâp Tarihi.
• Bernard Lewis, Modern Türkiye'nin Doğuşu.
Bu listede hem yerli hem yabancı tarihçilerin eserleri bulunur; Nutuk'un tarihsel bağlamının akademik olarak değerlendirilmesini sağlayan çalışmalardır.
Beğen ve Yorum Yap
Bu Yazının Yorumları
Şu yazılar da ilginizi çekebilir
Okuryazar- 1 ay önce
Okuryazar- 1 ay önce
Murat şenocak- 1 ay önce