- Yazar: Okuryazar Editöryal
- Kategori: Kitap
- Etiketler: Kitap özeti - İncelemesi, Michel Foucault Kitapları, Cinselliğin Tarihi
- Bu yazı Okuryazar’a 4 saat önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
- Gösterim: 44

Cinselliğin Tarihi (Michel Foucault): Kitap Özeti, Detaylı İnceleme
Fransız düşünür Michel Foucault'nun Cinselliğin Tarihi adlı eseri, cinselliğin tarihi üzerinden modern toplumlarda bilgi, iktidar ve özneleşme ilişkilerini anlamak isteyenler için temel bir başvuru kaynağı. İlk cildi 1976 yılında yayımlanan ve toplamda üç ciltten oluşan bu eser, Türkçede Cinselliğin Tarihi başlığıyla bilinir. Foucault'nun felsefi araştırmalarında bir dönüm noktasıdır. Çalışma, modern dönemde cinselliğin bastırılmadığını, tersine, konuşularak yeniden üretildiğini ve düzenlendiğini ortaya koyar. Kitap, bireyin cinsellik üzerinden nasıl denetlendiğini, nasıl özne haline getirildiğini ve iktidarın bu süreçlerde nasıl işlediğini özgün bir kuramsal dille tartışır. Üç ciltlik eser okuru düşünsel bir yolculuğa çıkarır. Cinselliğin Tarihi, akademik çevreler kadar günümüz toplumunu anlamak isteyen her okurun dikkatle okuyabileceği bir kitap.
Cinselliğin Tarihi Kitabının Konusu ve Kısa Özeti (Michel Foucault)
La Volonté de savoir (Bilme İstenci) başlıklı ilk cilt, cinsellik üzerine klasik bastırma tezini sorgulayarak başlar. Foucault, Viktorya dönemiyle birlikte cinselliğin bastırıldığı yönündeki genel kabulü reddeder. Ona göre, bu dönem aslında cinselliğin çok daha fazla konuşulduğu, kategorilere ayrıldığı ve kurumsallaştırıldığı bir çağdır. Cinsellik, yasaklarla değil, konuşmalarla, sınıflamalarla ve disipliner kurumlarla (örneğin okul, hastane, hapishane) yönetilmiştir. Bu ilk cilt, cinselliğin iktidarla olan bağını, üretken ve düzenleyici bir iktidar modeli çerçevesinde analiz eder.
İkinci cilt L'Usage des plaisirs (Hazların Kullanımı) alt başlığını taşır. Antik Yunan'a yönelir. Foucault burada modern cinsellik anlayışının temelini oluşturabilecek başka bir etik anlayışın izini sürer. Antik Yunan'da haz, yalnızca bedenin değil, ruhun da eğitilmesiyle ilgilidir. Burada cinsellik, bireyin kendisiyle kurduğu etik ilişki çerçevesinde değerlendirilir. Bu bölümde Foucault, "kendilik teknolojileri" dediği kavramın altını çizer: kişi, hazlarını denetleyerek özne olur.
Üçüncü cilt Le Souci de soi (Kendilik Kaygısı), bu cilt, etik biçimin Roma İmparatorluğu dönemindeki gelişimini inceler. Özellikle Stoacı ve Epiktetos gibi düşünürlerin etkisiyle, kişinin içsel yaşamına, kendi üzerine düşünmesine ve ruhsal arınmasına dayalı bir cinsellik anlayışı ele alınır. Cinsellik bir haz meselesinden çok bir kendilik biçimi meselesi haline gelir. Foucault, bu bölümlerde modern öznenin tarihsel olarak nasıl inşa edildiğini sorgularken, bir taraftan da alternatif özneleşme biçimlerinin izini sürer.
Henüz tamamlanmadan hayatını kaybeden Foucault'nun Cinselliğin Tarihi kitabının dördüncü cildi yayınlanmamıştır. Ancak elimizdeki bu üçlü eser bile, cinsellik, iktidar, bilgi ve özne kavramlarının nasıl iç içe geçtiğini görmek açısından oldukça yeterlidir.
Modern Dünyada Cinsellik: Bastırmak Değil, Konuşturmak
Foucault'nun en radikal iddialarından biri, cinselliğin modern toplumda bastırılmadığı, tam tersine konuşularak üretildiğidir. Bu görüş, cinselliği daima tabu olarak gören geleneksel anlayışlara ciddi bir meydan okuma. Aile içi eğitim, tıbbi söylemler, psikiyatrik analizler, mahremiyeti parçalayarak bireyin cinselliğini görünür kılarken, aynı zamanda onu denetim altına alır. Foucault, bu durumu "iktidarın bilgi üretimi yoluyla işleyişi" olarak açıklar. Bu kapsamda cinsellik, sadece bireysel bir deneyim değil, toplumsal bir inşa süreci olarak görülür.
Özellikle çocukların cinselliği, eşcinsellik, evlilik dışı ilişkiler gibi konuların modern söylemlerde nasıl yer aldığını irdeleyen Foucault, tüm bu söylemlerin bireyi disipline eden araçlar olarak işlediğini gösterir. Cinsellik konuşuldukça özgürleşmez; daha çok tanımlanır, sınırlanır ve düzenlenir. Böylece iktidar, bastırmaktan çok üretici ve yapısal hale gelir.
Kendilik Üzerine Felsefi Bir Sorgulama
İkinci ve üçüncü ciltlerde Foucault, iktidar analizinden etik bir dönüşüme geçer. Özellikle "kendilik teknolojileri" kavramı, bireyin kendisini nasıl bir özneye dönüştürdüğüne odaklanır. Antik dünyada cinsellik, bir norm ihlali değil, ahlaki bir yaşam biçiminin parçasıdır. Buradaki mesele "ne yapmalıyım?" değil, "nasıl yaşamalıyım?" sorusudur. Bu fark, modern etiğin dayattığı normatif yapılarla Antik etiğin öz-oluşumcu doğası arasındaki ayrımı gözler önüne serer.
Foucault'nun bu etik araştırması, aslında günümüzde bile geçerliliğini korur. Kendimizi nasıl bir özneye dönüştürüyoruz? Bize dayatılan normları mı yaşıyoruz, yoksa kendi kendimizle kurduğumuz ilişki üzerinden mi bir yaşam inşa ediyoruz? Bu sorular felsefi ve varoluşsal bir derinlik taşır.
Foucault'dan Öğrenilen: Bilginin Gücü, Bedenin Haritası
Cinselliğin Tarihi, Michel Foucault'nun bilgi, iktidar ve özne üzerine kurduğu düşünsel evrenin merkezinde yer alır. Onun "iktidar her yerdedir" sözü, bu kitapta cinsellik üzerinden vücut bulur. Cinsellik sadece bir haz konusu değil, aynı zamanda bireyin topluma nasıl yerleştirildiğini, nasıl izlendiğini, nasıl konuşulduğunu gösteren bir araçtır. Beden, biyolojik bir varlık olduğu kadar tarihsel, toplumsal ve söylemsel bir alandır.
Bu bakımdan kitap, feminist kuramdan kuir teoriye, psikoloji tarihinden sosyolojiye kadar pek çok alanda temel referans kaynağıdır. Judith Butler'dan Paul Rabinow'a, günümüz düşünürlerinin pek çoğu bu eserden beslenmiştir. Foucault'nun eseri geçmişin olduğu kadar bugünün ve geleceğin de anahtar kavramlarını şekillendirmiştir denebilir.
Güçlü ve Zayıf Yönleriyle Cinselliğin Tarihi
Cinselliğin Tarihi, kavramsal yoğunluğu, geniş çerçevesi ve entelektüel derinliğiyle dikkat çeker. En güçlü yönü, cinsellik gibi özel görülen bir konuyu kamusal, siyasal ve tarihsel bir çerçeveye oturtmasıdır. Foucault'nun dili zaman zaman yoğun ve zorlayıcı olsa da düşünsel derinliği metne sadık kalan bir okuma çabasıyla hayli doyurucudur.
Öte yandan, kitap akademik olmayan okuyucular için yer yer soyut kalabilir. Foucault'nun tarihsel yazımı, bazen klasik anlamda tarihsel örneklerden çok söylemsel dönüşümlere odaklandığı için okurdan dikkatli bir odaklanma ister. Ancak bu zorluk, kitabın değerini azaltmaz. Aksine, yeniden okundukça anlam katmanları derinleşir ve kavranışı kolaylaşır.
Cinselliğin Tarihi felsefi olduğu kadar bireyin, toplumun ve iktidarın karmaşık ilişkilerini çözümleyen tarihsel bir eser. Okuru zorlayan ama zenginleştiren, hem düşünsel hem varoluşsal anlamda etki bırakan bir kitap.
Cinselliğin Tarihi Temel Bilgiler
• Kitap adı: Cinselliğin Tarihi
• Türü: Felsefi inceleme / Toplumsal tarih
• Konusu: Cinselliğin bilgi, iktidar ve özneleşme süreçleriyle ilişkisi
• Yazar adı: Michel Foucault
• Orijinal adı: Histoire de la sexualité
• Orijinal dil: Fransızca
• Türkçesi: Cinselliğin Tarihi
• İlk yayımlanma yılı: 1976 (Cilt 1), 1984 (Cilt 2 ve 3)
• Sayfa sayısı:
Cilt 1: Yaklaşık 176 sayfa
Cilt 2: Yaklaşık 280 sayfa
Cilt 3: Yaklaşık 320 sayfa
Cinselliğin Tarihi - Bölüm sayısı ve konuları
Cilt 1 – Bilme İstenci
1. Cinselliğin "Bastırılması"
2. Güç ve Bilgi
3. Cinselliğin Perdesi
4. Cinselliğin Dağılımı
Cilt 2 – Hazların Kullanımı:
1. Diyetik
2. Erastés ve Erómenos
3. Evlilik Ahlakı
4. Kendilik ve Hakikat
Cilt 3 – Kendilik Kaygısı:
1. Kendi Üzerine Çalışmak
2. Cinsel Ahlakın Kurumsallaşması
3. Hakikatin Disiplinleri
Diğer Kitap Özetleri - İncelemeleri de ilginizi çekebilir
Göz atmak için tıklayın
Bu sayfayı beğendiyseniz, lütfen yorum yapmayı ve çevrenizle paylaşmayı unutmayın.
Beğen ve Yorum Yap
Bu Yazının Yorumları
Şu yazılar da ilginizi çekebilir
Neslihan- 4 gün önce
Kadir TEPE- 2 hafta önce
Neslihan- 1 ay önce