- Yazar: Okuryazar Editöryal
- Kategori: Edebiyat, Yaşam
- Etiketler: Ayşe Kulin Hayatı, Ayşe Kulin Kitapları, Ayşe Kulin Romanları
- Bu yazı Okuryazar’a 4 saat önce eklendi ve şu anda 0 Yorum bulunmaktadır.
- Gösterim: 49

Ayşe Kulin: Türk Edebiyatının Zarif Sesi – Hayatı, Kişiliği, Eserleri ve Edebî Mirası
Türk edebiyatının son yarım yüzyılında, okurların hem yüreğine hem vicdanına seslenebilen çok az yazar vardır. Bu isimlerden biri, hiç kuşkusuz Ayşe Kulin'dir. Kalemi ve cümleleri duygular, tarihî izler ve insanlık halleri örer. Kulin'in satırlarında, bir yandan Cumhuriyet'in ilk kuşaklarının idealizmi, diğer yandan bireyin yalnızlığı ve kendiyle mücadelesi hissedilir. Bu nedenle o, hem edebiyatın estetik boyutunu hem de toplumsal sorumluluğu birlikte taşıyan bir yazardır.
Okurlarının gözünde Ayşe Kulin, "herkesin kendinden bir parça bulduğu yazar"dır. Romanlarında yer alan kadınlar, kimi zaman savaşın gölgesinde kalmış bir gazeteci, kimi zaman aşk ve inanç arasında sıkışmış bir insan, kimi zamansa bir sanatçının direnciyle şekillenir. Her biri, hayatın içinden çıkarılmış gerçek insanlardır. Kulin'in başarısı, tam da bu doğallıkta gizlidir.
Kulin'in edebî yürüyüşü romanlarıyla olduğu kadar hayata, insana ve tarihe bakışıyla da anlam kazanır. Çünkü yazar, her kitabında "insan olmak" kavramını yeniden sorgular. Bir savaşın ortasında da, bir aşkın kıyısında da; hep aynı soruyu sorar: "İyilik nedir, kötülük nedir?" Bu yönüyle, eserleri kurgunun ötesinde bir düşünme alanı, bir ayna işlevi görür.
Doğumu, Ailesi ve Çocukluğu
Ayşe Kulin, 26 Ağustos 1941 tarihinde İstanbul'un Beyazıt semtinde dünyaya geldi. Ailesi, Osmanlı'nın çok kültürlü mirasını taşıyan köklü bir soydan geliyordu. Babası Muhittin Kulin, Bosnalı bir mühendis ve devlet görevlisiydi; Cumhuriyet'in ilk yıllarında Türkiye'nin imar çalışmalarında aktif rol aldı. Annesi Sitare Hanım ise Çerkes kökenli, zarif, geleneklerine bağlı bir kadındı. Bu çiftin kültürel çeşitliliği, küçük Ayşe'nin dünyaya bakışını biçimlendiren ilk etkendi.
Çocukluğu hem İstanbul'un hem Ankara'nın havasını soluyarak geçti. Ailesi, babasının görevleri nedeniyle sık sık şehir değiştirmek zorunda kalıyordu. Bu durum, kendisinin erken yaşta gözlem yapma yeteneğini güçlendirdi. Farklı çevreler, farklı insanlar, farklı konuşma biçimleri zihninde izler bıraktı. Bu izler, yıllar sonra karakter yaratımında, sahne betimlemelerinde kendini gösterecekti.
Kulin, çocukluk yıllarında içine kapanık ama gözlemci bir mizaca sahipti. Kendi deyimiyle "seyreden bir çocuk"tu. Babasının düzenli, disiplinli yapısı ve annesinin zarif, duyarlı yönü arasında denge kurmayı öğrenmişti. Henüz ilkokul yıllarında kitaplara sığınan bir çocuktu o; evlerinin sessiz köşesinde dakikalarca roman sayfalarını karıştırır, sözcüklerin dünyasında kendine yeni yollar bulurdu.
Ailesi onu iyi bir eğitimle yetiştirmek istiyordu. İlköğrenimini Ankara'da tamamladıktan sonra İstanbul'a taşındı. Bu dönemde yaşadığı bir olay, hayatında derin iz bırakmıştır: Okulda bir öğretmeninden haksız yere tokat yemesi sonucu bir yıl boyunca okula gitmek istememiş, eğitimine ara vermiştir. Bu küçük ama sembolik olay, kendisinin ileride yazacağı kadın karakterlerin haksızlığa karşı direnen, sessiz ama güçlü yapısını da yansıtır.
Eğitim Yılları ve İlk İş Hayatı
Ayşe Kulin, lise eğitimini Arnavutköy Amerikan Kız Koleji Edebiyat Bölümü'nde tamamladı. Kolej yılları, yazarın dünya görüşünü şekillendiren dönüm noktalarından biri oldu. Burada aldığı çok yönlü eğitim, dil bilgisiyle beraber düşünme biçimini, özgürlük anlayışını da etkiledi. İngilizceye hâkimiyeti, ileride eserlerinin uluslararası alanda da okunmasına zemin hazırlayacaktı.
Kolejden mezun olduktan sonra kısa bir süre İngiltere'de bulundu. Sosyoloji ve sanat tarihi alanlarında dersler aldı. Bu yıllar, yazara akademik bilginin yanı sıra kültürler arası bir bakış açısı kazandırdı. Batı edebiyatına, sinemasına ve müziğine duyduğu ilgi burada pekişti. Bu dönemde hem toplum hem birey üzerine düşünmeye başladı.
Türkiye'ye döndüğünde gazeteciliğe yöneldi. Cumhuriyet, Güneş ve Dünya gazetelerinde muhabirlik, röportaj yazarlığı ve daha sonra yazı işleri müdürlüğü yaptı. Röportajlarında sade ve güçlü bir dil kullandı. Bu dil, yıllar sonra romanlarının üslubuna da yansıyacaktı. Gazetecilik, ona hem araştırmacılığı hem de insan öykülerine yaklaşımın inceliklerini öğretti.
Kulin, aynı zamanda televizyon ve sinema dünyasında da çalıştı. Reklam yazarlığı, senaryo danışmanlığı, sanat yönetmenliği gibi görevlerde bulundu. Bu deneyimler, kendisinin sahne duygusunu güçlendirdi. Okur, romanlarını okurken bir filmin içinde gezer gibi hisseder. Bu tesadüf değildir; çünkü Kulin'in yazma biçimi, görsel hikaye ve anlatıma dayalıdır.
Kariyerinin ilk döneminde, henüz kitap yayımlamadan önce, Kulin hayatın her alanında gözlem yapan bir kalemdi. İnsan ilişkileri, aile yapıları, şehirlerin değişimi… Hepsi defterlerinde notluydu. 1980'lere gelindiğinde, bu birikim artık edebiyata dönüşmeye hazırdı. Böylece Kulin, öyküden romana uzanacak uzun bir yazarlık yolculuğuna adım attı.
Edebî Bilinç ve Yazarlık Süreci
Ayşe Kulin'in yazarlığa yönelmesi, bir ilham anından çok, uzun bir birikimin doğal sonucudur. Gazetecilik yıllarında tanıdığı yüzler, dinlediği hikâyeler, tanıklık ettiği olaylar onda insan hayatına dair derin bir farkındalık oluşturdu. Bu farkındalık, zamanla bir edebî sorumluluğa dönüştü. Kulin, yazmayı bir sanat olduğu kadar insanın kendini ve çevresini anlama biçimi olarak görür.
Kulin'in ilk dikkat çeken çalışması, 1984 yılında yayımlanan Güneşe Dön Yüzünü adlı öykü kitabıdır. Bu kitapta Kulin, sıradan insanların yaşamlarında saklı kalan insani değerleri ön plana çıkardı. Eser, aynı zamanda onun anlatım dilinin ilk işaretlerini taşır: sade, içten ve duygusal bir ton. Okurla arasında doğrudan bir bağ kurar, "anlatıcı" olmaktan çok "tanıklık eden" bir sese sahiptir.
Kulin'in yazarlığında bir diğer önemli dönüm noktası, 1990'larda yazdığı Adı: Aylin romanıdır. Gerçek bir yaşam öyküsünden esinlenen bu roman, Türk edebiyatında biyografik anlatımın güçlü örneklerinden biri kabul edilir. Yazar bu eserle geniş kitlelere ulaşmakla kalmamış, aynı zamanda "kadın kimliği" ve "bireysel özgürlük" konularını modern bir yorumla Türk romanına taşımıştır.
Edebî bilinç açısından bakıldığında, Kulin her döneminde toplumsal hafızayı diri tutan bir anlatıcıdır. Veda, Umut, Hayat ve Hazan gibi romanlarında Cumhuriyet'in kuruluş yıllarını, göçleri, aile dramlarını, insanın kökleriyle bağını işler. Kulin'in amacı, tarihin tozlu sayfalarını canlandırmak değil, o tarihin içindeki duyguyu gün yüzüne çıkarmaktır.
Her kitabında aynı insani çekirdeği korur: sevgi, aidiyet, kayıplar ve yeniden doğuş. Bu nedenle Kulin'in eserleri sadece dönemsel bir popülerlik göstermez; yıllar geçse de okunmaya devam eder. Çünkü o, okura zamanın ötesinde bir duygusal gerçeklik sunar.
Eserlerinin Genel Özellikleri – Türler, Temalar, Üslup
Ayşe Kulin'in edebiyatı, türler arasında geçişkendir. Roman, öykü, biyografi, deneme, anı ve senaryo gibi farklı türlerde kalem oynatmıştır. Ancak hangi türde olursa olsun, yazılarının merkezinde insan bulunur.
Kulin'in tematik evrenini birkaç başlıkta toplamak mümkündür:
Kadın kimliği ve toplumsal roller: Kulin, kadınların yaşadığı baskıları, iç çatışmaları, aile içindeki sessiz direnişlerini işler. Kadınları ne kurban ne kahraman olarak görür; onları olduğu gibi, insani zaaf ve erdemleriyle anlatır.
Aile ve kökler: Şakir Paşa ailesine uzanan kökleriyle Kulin, geçmişin bugüne yansımasını sürekli sorgular. Veda ve Umut gibi romanlarında bir ailenin kaderi üzerinden bir milletin hikâyesini anlatır.
Tarihî bilinç: Kulin, kişisel hikâyelerle tarihî olayları bir araya getirir. 1915 olaylarından Cumhuriyet'in ilk yıllarına, 1980'lerin siyasal atmosferine kadar geniş bir tarihî panoramayı edebiyatın diliyle anlatır.
Aşk ve kayıp: Yazarın romanlarında aşk, her zaman bir öğrenme sürecidir. Sevgi çoğu zaman kayıpla sınanır; karakterler büyür, olgunlaşır, kabullenmeyi öğrenir.
Üslubu yalın ve derinliklidir. Okuruna yukarıdan bakan bir anlatıcı değil, onunla yürüyen bir dost gibidir. Kulin'in dili, fazla süslenmemiştir; duyguların doğallığına inanır. Bu nedenle romanları hem genç hem yaşlı okurlar tarafından kolaylıkla benimsenmiştir.
Eserlerinde zaman zaman kendi hayatından izler de bulunur. Örneğin Hayal, yazarlık sürecine dair bir iç dökme gibidir; Bir Gün ise geçmişin hatıralarına açılan bir pencere. Kulin, kişisel deneyimlerini edebiyatın malzemesi hâline getirirken, onları evrensel duygularla örer.
Öne Çıkan Romanları ve Özellikleri
Ayşe Kulin'in romanları hem okuyucular hem eleştirmenler nezdinde farklı yönleriyle öne çıkar. İşte en bilinen eserlerinden bazıları ve taşıdıkları özellikler:
Adı: Aylin (1997)
Gerçek bir karakter olan Dr. Aylin Radomisli Cates'in yaşam öyküsünü temel alan bu roman, Türk edebiyatında biyografik kurgu türünün öncülerindendir. Kulin, hem bir kadının özgürlük mücadelesini hem de bireyin kimlik arayışını ustalıkla işler. Roman, yayımlandığı dönemde satış rekorları kırmış, yazarın geniş kitlelere ulaşmasını sağlamıştır.
Sevdalinka (1999)
Bosna Savaşı'nın insani yüzünü anlatan bu roman, Kulin'in Balkan kökleriyle kurduğu duygusal bağı yansıtır. Roman, savaşın ortasında kalan bir aşk hikâyesi üzerinden barış, insanlık ve vicdan temalarını işler. Gerçek olaylardan esinlenmesi, esere belgesel nitelikli bir derinlik kazandırır.
Füreya (2000)
Ünlü seramik sanatçısı Füreya Koral'ın hayatını anlatan bu biyografik roman, sanatın insan ruhundaki dönüştürücü gücüne odaklanır. Kulin, Füreya'nın zaaflarını, tutkularını ve yaratıcılığını zarif bir dille aktarır.
Veda (2007)
Osmanlı'nın son yıllarını ve Cumhuriyet'in kuruluş sürecini bir paşa ailesi üzerinden anlatan bu roman, tarihî roman türünün güçlü örneklerinden biridir. Kulin, kişisel dramları tarihî olaylarla iç içe geçirerek büyük bir toplumsal panoramayı okura sunar.
Umut (2008)
Veda'nın devamı niteliğindedir. Cumhuriyet'in erken döneminden çok partili hayata geçiş sürecine kadar uzanan bu roman, bir ailenin üç kuşak boyunca yaşadığı değişimleri anlatır.
Hayal (2010) – Hayat (2011) – Hüzün (2011) – Hazan (2014)
Bu dört kitap, yazarın kendi yaşam öyküsünü parça parça anlattığı bir otobiyografik dizidir. Kulin bu eserlerde çocukluğundan yazarlık dönemine kadar geçen süreçte, hem kişisel hem tarihî bir Türkiye panoraması çizer.
Bora'nın Kitabı (2012)
Gençlik, kimlik ve aşk ekseninde ilerleyen roman, toplumsal baskılarla yüzleşen bir gencin iç dünyasını konu alır. Handan adlı romanla bağlantılı bir seridir.
Kulin'in romanlarının ortak paydası, "gerçeklik duygusu"dur. Her karakter, sanki bir röportajdan alınmış gibidir; konuşmalar, düşünceler, mekânlar hayatın içindendir. Bu da onu okurun gözünde sahici kılar.
Ayşe Kulin'in Tüm Eserleri (Eksiksiz Liste)
Aşağıdaki liste, Ayşe Kulin'in bugüne kadar yayımlanmış tüm eserlerini tür ve yıl bilgileriyle birlikte kapsamlı olarak sunar:
Romanlar
Adı: Aylin (1997)
Sevdalinka (1999)
Füreya (2000)
Köprü (2001)
Nefes Nefese (2002)
Bir Tatlı Huzur (2003)
Gece Sesleri (2004)
Gizli Anların Yolcusu (2011)
Bora'nın Kitabı (2012)
Handan (2014)
Kanadı Kırık Kuşlar (2019)
Dönüş (2020)
4 Gün 3 Gece (2022)
Haziran (2024)
Öykü Kitapları
Güneşe Dön Yüzünü (1984)
Bir Adı Cevriye (1998)
Foto Sabah Resimleri (1998)
Anı ve Otobiyografik Eserler
Hayal (2010)
Hayat (2011)
Hüzün (2011)
Hazan (2014)
Tarihî ve Biyografik Romanlar
Veda (2007)
Umut (2008)
Füreya (2000)
Nefes Nefese (2002)
Senaryo ve Diğer Türler
Köprü (senaryo, 2001)
Gizli Anların Yolcusu dizisi uyarlamaları
Anılar – Bir Dönem Türkiye'si derlemeleri
Edebî Kişiliği, Üslubu ve Edebiyata Katkısı
Ayşe Kulin, Türk edebiyatında "duygusal gerçekçilik" çizgisinin en güçlü temsilcilerinden biridir. Eserleri, ne tamamen hayal ürünüdür ne de kuru bir tarih anlatımı. Gerçek olaylarla kurgusal unsurları öyle bir harmanlar ki, ortaya hem inandırıcı hem derinlikli hikâyeler çıkar. Bu denge, onun edebî olgunluğunun temelidir.
Kulin'in üslubu yalın olduğu kadar yoğundur da. Okurunu karmaşık cümlelerle yormaz; anlamın, duygunun doğrudan aktarımına önem verir. Ancak bu yalınlık basitlik anlamına gelmez. Tam tersine, sade cümlelerin ardında insan ruhunun karmaşık yönleri saklıdır. Romanlarında sık sık iç konuşmalara, mektuplara ve günlük biçimlerine yer verir. Bu sayede hikaye doğrudan karakterin yüreğine yaklaşır.
Kulin'in eserleri, Türk romanının tarihsel gelişiminde modern dönem ile postmodern dönem arasında bir köprü işlevi görür. O, ne tamamen klasik anlatımın kalıplarına bağlı kalır, ne de biçimsel deneysellik uğruna içeriği feda eder. Bu yönüyle hem edebiyat eleştirmenleri hem geniş okur kitlesi tarafından saygı görmüştür.
Ayrıca, Ayşe Kulin'in yazarlık tarzında "tanıklık" kavramı merkezi bir yer tutar. Her romanında, tarihe, topluma, insanın iç dünyasına bir tanıklık vardır. 20. yüzyılın ikinci yarısından bugüne uzanan Türkiye panoraması, yazarın eserlerinde adeta edebî bir bellek hâline gelir.
Aldığı Ödüller ve Onurlandırmalar
Ayşe Kulin'in edebiyata katkıları hem okurların sevgisiyle hem de aldığı sayısız ödülle de taçlanmıştır. İşte yazarın kariyerinde öne çıkan bazı önemli ödüller:
1978 TDK Başarı Ödülü: TRT için hazırladığı Bir Tatlı Huzur adlı senaryosuyla kazandı.
1986 Ankara Sanat Kurumu Ödülü: Güneşe Dön Yüzünü öykü kitabıyla yılın yazarı seçildi.
1997 İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Yılın Yazarı Ödülü: Adı: Aylin romanıyla aldı.
1998 Magazin Gazetecileri Derneği En Başarılı Kadın Yazar Ödülü.
2000 Yunus Nadi Roman Ödülü: Sevdalinka romanıyla savaşın insani yüzünü anlatmadaki başarısı nedeniyle.
2008 Edebiyatçılar Derneği Onur Ödülü: Türk edebiyatına yaptığı kalıcı katkılardan ötürü.
Kulin, aldığı ödülleri hiçbir zaman kariyerinin sonu olarak görmedi. Her ödül kendisi için bir "teşekkür", ama aynı zamanda daha iyisini yazma sorumluluğuydu.
Kişiliği, Hayat Felsefesi ve Günlük Yaşamı
Ayşe Kulin, toplumun gözünde zarif, mütevazı, duyarlı bir aydın olarak bilinir. Röportajlarında gösterişten uzak bir yaşam sürmeyi tercih ettiğini sık sık dile getirmiştir. Yazarlık kendisi için bir meslekten öte, "yaşama biçimi"dir.
Disiplinli bir çalışma rutini vardır. Her sabah erken kalkar, sessizliğin içinde yazmaya başlar. Yazmak, onun için bir terapi ve içsel arınmadır. Kendi sözleriyle: "Yazmadığım gün, yaşamadığım gündür."
Aile hayatında da dengeli bir yapıya sahiptir. İlk evliliğini 1964'te mühendis Mehmet Sarper ile yapmış, bu evlilikten iki çocuğu olmuştur. Daha sonra ikinci evliliğini iş insanı Engin Baraz ile gerçekleştirmiş, fakat bu evlilik de bir süre sonra sonlanmıştır. Çocuklarına ve torunlarına çok düşkün olduğu bilinir.
Kulin, doğayı ve hayvanları çok sever. Evinin bahçesinde vakit geçirmek, bitkilerle uğraşmak ve yürüyüş yapmak günlük hayatının ayrılmaz parçalarıdır. Aynı zamanda çevre duyarlılığıyla da tanınır; doğayı koruma bilincini sık sık dile getirir.
Hayat felsefesi "iyilik bir tercih değil, sorumluluktur" cümlesinde özetlenebilir. Ne yazarsa yazsın, her satırında bu anlayış hissedilir.
Topluma ve Kadınlara Verdiği Mesajlar
Ayşe Kulin'in romanları kişisel hikâyelerle beraber toplumun dönüşümünü de anlatır. Özellikle kadın karakterleri üzerinden, Türkiye'de kadının değişen rolüne dikkat çeker. Füreya, Adı: Aylin ve Handan gibi romanlarda, güçlü ama hassas kadın karakterleriyle "kadın olmanın bedelini" sorgular.
Kulin'in kadın karakterleri, pasif birer figür değil; kendi kaderini belirleyen bireylerdir. Kulin, toplumsal cinsiyet rollerine meydan okuyan, cesur, entelektüel kadınlar üretir. Bu yönüyle, Türk edebiyatında ılımlı, feminist bir çizgiyi, klasik bir estetikle buluşturur.
Topluma verdiği en güçlü mesaj, "insanı anlamak" üzerinedir. Milliyet, din, mezhep ya da sınıf farkı gözetmeden herkesin hikâyesine empatiyle yaklaşır. Sevdalinka romanında Bosna halkının dramını, Veda'da Osmanlı'dan Cumhuriyet'e geçişte yaşanan kimlik sancılarını, Köprü'de ise toplumsal ayrışmaları işler.
Kulin'in okurlar üzerindeki etkisi, anlattığı hikâyeler kadar oluşturduğu bilinçle de ilgilidir. Eserleri, geçmişe yaslanırken geleceğe umutla bakmayı öğretir.
Ayşe Kulin ile İlgili Sık Sorulan Sorular (20 Soru-Cevap)
Ayşe Kulin'in hayatı ve eserleri ile ilgili sık sorulan sorular.
1. Ayşe Kulin kimdir?
1941 yılında İstanbul'da doğan, Türk edebiyatının en sevilen roman yazarlarından biridir. Roman, öykü, biyografi ve anı türlerinde eserler vermiştir.
2. Ayşe Kulin kaç yaşındadır?
Kulin, 1941 doğumludur; 2025 itibarıyla 84 yaşındadır.
3. Ayşe Kulin'in babası kimdir?
Babası, mühendis ve devlet görevlisi Muhittin Kulin'dir.
4. Annesi kimdir?
Annesi Çerkes kökenli Sitare Hanım'dır.
5. Ayşe Kulin kaç defa evlendi?
İki kez evlenmiştir.
6. İlk eşi kimdir?
Mühendis Mehmet Sarper'dir.
7. İkinci eşi kimdir?
İş insanı Engin Baraz'dır.
8. Kaç çocuğu vardır?
İki oğlu vardır.
9. Ayşe Kulin nerede yaşamaktadır?
İstanbul'da yaşamaktadır; yaz aylarını genellikle Boğaz kıyısındaki evinde geçirir.
10. Ayşe Kulin Şakir Paşa ailesiyle akraba mı?
Evet, anne tarafından Şakir Paşa ailesine uzanan akrabalık bağı bulunmaktadır.
11. Ayşe Kulin hangi okullarda eğitim aldı?
Arnavutköy Amerikan Kız Koleji mezunudur; İngiltere'de kısa süreli sanat tarihi ve sosyoloji dersleri almıştır.
12. Ayşe Kulin'in en çok okunan kitabı hangisidir?
Adı: Aylin romanı, yazarın en çok satan ve en tanınan eseridir.
13. En yeni kitabı hangisidir?
2024 yılında yayımlanan Haziran adlı romanıdır.
14. Ayşe Kulin hangi türlerde yazar?
Roman, öykü, biyografi, anı, senaryo gibi farklı türlerde eserler kaleme almıştır.
15. Eserlerinde en çok hangi temaları işler?
Kadın kimliği, tarih, aile bağları, aşk, savaş, özgürlük ve aidiyet temalarını.
16. Hangi ödülleri kazanmıştır?
Yunus Nadi, TDK, Ankara Sanat Kurumu gibi birçok ödülün sahibidir.
17. Ayşe Kulin'in yazarlık tarzı nasıldır?
Sade, duygusal, içten ve karakter odaklıdır. Gerçek olaylardan ilham alır.
18. Ayşe Kulin çevreci midir?
Evet, çevre duyarlılığı yüksektir; doğa sevgisini sık sık dile getirir.
19. Ayşe Kulin topluma ne mesaj verir?
İyiliği, hoşgörüyü ve empatiyi savunur.
20. Ayşe Kulin neden bu kadar çok sevilir?
Çünkü yazdıkları hayatın ta kendisidir; okur, kendi hikâyesini onun satırlarında bulur.
Edebiyat kategorisindeki diğer yazılar da ilginizi çekebilir
Göz atmak için tıklayın
Yaşam kategorisindeki diğer yazılar da ilginizi çekebilir
Göz atmak için tıklayın
Bu sayfayı beğendiyseniz, lütfen yorum yapmayı ve çevrenizle paylaşmayı unutmayın.
Beğen ve Yorum Yap
Bu Yazının Yorumları
Şu yazılar da ilginizi çekebilir
derviş baba- 1 hafta önce
Neslihan- 2 ay önce
Kadir TEPE- 3 ay önce